 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E. 1995/2054
K. 1995/5042
T. 27.9.1995
* KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ
* İMARA AYKIRI BİNA YAPILMASI
* SÖZLEŞMENİN FESHİ
* İPTAL VE TESCİL
ÖZET : Taraflar arasında kat karşılığı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi
düzenlendiği, inşaat yapılacak arsanın imar durumunun üç kat bina yapımına
uygun olduğu, davacılara verilecek üç daire karşılığı; 60/100 payın davalı
yüklenicilere devredildiği, onların da ilerde kazanılabilecek herhangi bir
haktan yararlanabilmek için, kötüniyetle imar mevzuatına aykırı şekilde
onaylı projenin dışında, oturma ruhsatı alınmayacak bir biçimde iki kat ile
çekme katı kaçak olarak yapmışlar ve sözleşmeyi ağır kusurları ile ihlal
etmişlerdir. Böylece, davacıların davalarının kabulü ile sözleşmenin feshi ve
devredilen payların iptali ile davacıların adlarına tescili gerekir.
(818 s. BK. m. 355, 358/2, 360)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki
davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu,
gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkillerinin miras bırakanı Ahmet ile, davalı
yükleniciler arasında 9.7.1992 günlü kat karşılığı taşınmaz satış vaadi
sözleşmesi düzenlendiğini ve taşınmazın 60/100 payının davalılara
devredildiğini, davalıların edimlerini yerine getirmediklerini ayıplı ve
kusurlu, fenni şartlara, imar durumuna, sözleşmeye aykırı ve ruhsatsız olarak
bir kısım işler yapıldığını belirterek, sözleşmenin feshini, devredilen
payların iptali ile müvekkilleri adlarına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; binanın sözleşmeye uygun şekilde büyük oranda
tamamlandığını, kusurlu ve ayıplı işler bulunmadığını ileri sürerek davanın
reddini istemiştir.
Mahkemece; sözleşme uyarınca, işin gecikmesi halinde ancak tazminat
istenebileceği, inşaatın projeye uygun yürütüldüğü, imara aykırı olan
hususların tek başına sözleşmenin feshini gerektirmediği kabul edilerek
davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
9.7.1992 günlü sözleşme uyarınca, üzerinde inşaat yapılacak arsanın imar
durumunun üç kat bina yapımına müsait olduğu, mevcut halinde ise, iki kat ile
çekme katın imara aykırı şekilde fazladan eklendiği, binanın projesinden daha
büyük bir alana oturduğu, inşaat seviyesinin 65'te kaldığı projenin bir yıl
sonra tasdik ettirildiği, ancak temel üstü ruhsatı alınmadan, kaçak şekilde
işe başlandığı binaya bu haliyle, iskan ruhsatı alınmasının mümkün olmadığı
10.8.1993 günlü tesbit ve 26.5.1994 günlü bilirkişi raporları, 5.7.1993 ve
11.2.1994 günlü belediye yazıları ve mevcut projeden anlaşılmıştır.
Görüldüğü üzere, davalı yükleniciler, sözleşmedeki, arsa sahibinin alacağı üç
daire dışında, ilerde kazanılabilecek herhangi bir hak isteyemeyecek
hükmünden, henüz bir hak doğmadan başlangıçta yararlanabilmek için, kötü
niyetle imar mevzuatına, dolayısıyle kamu düzenine aykırı şekilde tasdikli
projenin dışında oturma ruhsatı alınamayacak bir biçimde kaçak inşaat
yapmışlar ve sözleşmeyi ağır kusurları ile ihlal etmişler, böylelikle,
davacıların fesih hakları doğmuştur. Bu itibarla, mahkemece davanın kabulüne
karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle reddi doğru görülmemiş bozmayı
gerektirmiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz istemlerinin
kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 750.000 lira duruşma vekillik ücretinin
davalılardan alınarak davacılara verilmesine, istek halinde ödedikleri temyiz
peşin harcının temyiz eden davacılara iadesine, 27.9.1995 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|