Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y   
Onbirinci Hukuk Dairesi

	E.	1995/1993
	K.	1995/3369
	T.	14.4.1995

*  EMREDİCİ HUKUK KURALI
*  YEDEK HUKUK KURALI
*  BOŞLUK (Antlaşma ile doldurulması)
*  RİZİKO-PRİM DENGESİ

ÖZET: Öğretide savunulan normlar hiyerarşisi kuramına göre, yasa ile sözleşme
 arasında bir boşluk varsa, bu boşluk kişilerin serbest iradesiyle
 doldurulabilir. Ne varki, emredici yasa hükümlerine karşı bu boşluk, kişi
 iradesi tarafından doldurulamaz. TTK.nun 1404-1406. maddeleri 2915 sayılı
 Yasa ile yapılan değişiklik sonucu emredici hukuk kuralı olmaktan çıkmış,
 yedek hukuk kuralı haline gelmiştir. Taraflar genel işlem şartlarının aksini,
 sözleşme ile kabul edebilirler. Bu durumda, aksi kararlaştırılan bu özel
 kuralın, genel işlem şartlarındaki kurallardan önce uygulanması gerekir.

(6762 s. TTK. m. 1264, 1266/2, 1404, 1405, 1406)
(7397 s. SŞMK. m. 28)

...... Finansal Kiralama A.Ş. ile ........ Sigorta A.Ş. arasındaki davadan
 dolayı, (İstanbul Beşinci Asliye Ticaret Mahkemesi) 'nce verilen 9.3.1994 gün
 ve 747-270 sayılı hükmü onayan Dairenin 10.11.1994 gün ve 94/4612-8381 sayılı
 ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde
 bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış
 olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili; davalı sigorta şirketine sigorta ettirilmiş olan müvekkiline
 ait TPAD adlı Gemide 14.6.1989 günü yangın çıktığını, bunun sonucunda
 (260.606) dolarlık zarar meydana geldiği halde davalı sigorta şirketince
 haksız olarak, bu zarar miktarında (75.000) Dolar tenzili suretiyle (185.606)
 Dolar sigorta tazminatı ödendiğini ileri sürerek TTK.nun 1404 ve 1406
 maddelerine göre zarar, muafiyet limitini geçtiğinden ve ayrıca Türk Tekne
 Poliçesi Umumi Şartlarının 16. maddesine göre yangından doğan Hususi
 Avarya'da mufayiteni uygulanamayacağını bu nedenle (75.000) ABD Doları'nın
 karşılığı (159.094.800) Liranın tahsili için icra takibi taptıklarını
 davalının itiraz etmesi nedeniyle itirazın iptali ile  40 icra inkar
 tazminatının verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; TPAD isimli Gemi'nin 20002 nolu Tekne Sigorta Poliçesi ile
 Insutute Time Douses-Hulls şartları 1.10.1993 gereğince (75.000) Dolar
 tenzili muafiyetle (20.000.000) Dolar'a kadar müvekkili şirkete sigortalanmış
 olduğu 2915 sayılı Kanunla TTK.nun 1264. maddesinde değişiklik yapılmak
 suretiyle TTK.nun 1404, 1405 ve 1406. maddelerinin emredici hüküm olmaktan
 çıkarılması ile dünya tatbikatına uygun olarak taraflar arasında muafiyet
 oranının serbestçe belirlenmesi yanında entegrel muafiyet veya tenzili
 muafiyet sistemlerinden birinin serbestçe seçimine imkan sağlanmış olmakla
 Türk Tekne Poliçesi Genel Şartlarının 16. maddesi 1. bendi yerine poliçede
 mevcut tenzili muafiyete dair özel şartın öncelikle uygulanacağı için
 müvekkilinin sigorta tazminatından (75.000) Dolar tenzilinde haklı olduğunu
 savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalının temyizi üzerine karar, Dairemizce gerekçe ilavesi ile onanmıştır.

Davalı vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

M/T TPAD isimli tanker, 20002 numaralı Tekne Sigorta Poliçesiyle Institute
 Time Clauses Hulls 1.10.1983 şartları gereğince 75.000 ABD Doları tenzili
 muafiyetle 20.000.000 ABD Doları'na kadar davacı ........ Finansal Kiralama
 A.Ş. adına davalı .......... Sigorta Şirketi'ne sigortalanmıştır.

Sigortalı gemide 14.6.1989 tarihinde çıkan yangın sonucu meydana gelen
 342.519,99 ABD Doları hasar bedelinden poliçe özel şartlarında belirtilen
 75.000 ABD Doları tenzili muafiyet düşüldükten sonra, 267.519,99 ABD Doları
 karşılığı sigortalıya ödenmiştir.

Taraflar arasında uyuşmazlığın poliçenin "ön yüzüne yazılan" işbu poliçe
 ilişik Institute Clausses Hulls 1.10.1983 şartları gereğince 75.000 ABD
 Doları tenzili muafiyetle aktedilmiştir. Hakiki/Hükmi tam ziya
 muafiyetsizdir" diye yazılı özel şartın Tekne Poliçesi genel şartları
 karşısında geçerli olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.

TTK.nun 1404-1406. maddeleri, 15.10.1983 gün ve 18192 sayılı Resmi Gazete'de
 yayınlanan 2915 sayılı Yasa ile değiştirilmiştir. Yasanın genel gerekçesinde;
 "Bilindiği üzere, Türk Ticaret Kanununun 1404. maddesinde avaryadan hasar
 tutarı muafiyet hattini aştığı takdirde hasar bedelinin, tamamının
 ödeneceğini amir bulunmakta, uluslararası piyasada uygulandığı beyan edilen
 tenzili muafiyet, "Deduetible" sisteminde ise, her hasar olayında muafiyet
 haddi tenzil edildikten sonra bakiyesi tazminat olarak ödenmektedir. Bu
 durumda Türk Mevzuat ile Uluslararası uygulama arasında uyum sağlamak için
 Türk Ticaret Kanunumuzun 1404. maddesinin TTK.nun 1264. maddesinden
 çıkarılarak, amir hüküm vasfının kaldırılması ile istenilen sonuca varılması
 için bu değişiklik tasarısı hazırlanmıştır" denilmiş.

Madde gerekçelerinde ise; "1404, 1405 ve 1406. maddeler mehaz Alman Ticaret
 Kanununda emredici bir hüküm olmadığı halde, aksine sözleşme caiz olmayan
 emredici kural haline getirilmiş ve bu konuda kanun gerekçesinde bir açıklık
 bulunmamıştır. Deniz sigortalarında büyük gelişme ve özellikle uluslararası
 tatbikata uymak zorunluluğu sebebiyle bu maddeler emredici bir hüküm olmaktan
 çıkarılması gerekmiştir. Bu suretle dünya tatbikatına uygun olarak sözleşme
 ile muaflık oranının serbestçe tesbiti, basit muaflık (Entegral Muafiyet)
 veya mutlak muaflık (Tenzili Muafiyet) sistemlerinden birinin seçilmesi ve
 hususi avaryalar dışında da muaflık uygulanmasına serbestiyet getirilmesi
 olanağı sağlanmıştır."
29.4.1992 tarihli bilirkişi raporunda da isabetle vurgulandığı gibi, 2915
 sayılı Yasa ile TTK.nun 1264. maddesinde yapılan değişiklik ile aynı Yasanın
 1404-1405 ve 1406. maddeleri emredici hüküm olmaktan çıkarılmıştır. Kanunun
 gerekçesinde açıklandığı gibi, Entegral Muafiyet veya tenzili muafiyet
 konusunda taraflara sözleşme serbestisi tanınmıştır. Bu değişiklik ile
 Entegral Muafiyet'ten, tenzili muafiyete geçiş düşüncesi rol oynamış böylece
 uluslararası uygulamaya uyum sağlanmıştır. Daha önce Institute Clasuses
 Hulls, 1.10.1983 12'de hususi avarya'nın ancak  3'ü muafiyeti geçtiği
 takdirde,tazminatın ödeneceği öngörülmekle, entegral muafiyet sistemi gerekli
 kabul edilmekteydi. Ancak bu hükümle karaya oturma, yangın, batma ve diğer
 gemiyle çatışma şeklindeki başlıca rizikolardan doğan bütün hasarların
 muafiyet tenzil edilmeksizin ödeneceği belirtilmek suretiyle muafiyetinin
 geçerlik alanı son derece sınırlandırılmış olmaktadır.

Sigortacılar hususi avarya'da başlıca rizikolar dışında kalan dar bir sahada,
 muafiyetten yasaklanma imkanına sahip bulunuyorlardı. Fakat tazminat
 taleplerinin ağırlığı karşısında sigortacıların lehine olarak 1969 da
 Institute Clauses'ların 12. maddesi, tam ziya hali hariç olmak üzere, sigorta
 edilmiş bir rizikodan doğan tazminat talebinin, her biri ayrı kaza veya
 olaydan doğan tazminat talepleri toplamı poliçedeki muafiyet tutarını
 aşmadıkça ödenmiyecek, aşması halinde ise muafiyet tazminattan indirilmek
 suretiyle bakiyesinin ödeneceği kabul edilmiştir. Böylece Entegral Muafiyet
 sisteminden "franchise" tenzili muafiyet "dedetible" sistemine bu
 değişiklikle geçilebilmiştir. Yapılan değişiklik ile sigorta poliçesinin
 atıfta bulunduğu Institute Clasus Hulls 1.10.1983 12. md. hükümleri TTK.nun
 1264 ve 1404-1406. maddesi uyarınca geçerli hale getirilmiştir.

7397 sayılı Kanunun 28 ve TTK.nun 1266/2. maddeleri hükmüne göre, sigorta
 poliçesi (Umumi Şartları) ilgili Bakanlıkça tanzim ve tasdik olunur. Hemen
 ilave etmek gerekir ki ilgili Bakanlıkça onanmış olsa dahi genel şartlar
 TTK.nun 1264. maddesinde sayılan emredici hükümlere aykırı olarak
 düzenlenmezler, düzenlenmeleri halinde bu nevi şartlar geçersizdir.

Dava konusu olayda uygulanan Türk Tekne Poliçesi Genel Şartları, TTK.nun
 1404-1406. maddelerinin emredici hükümleri içerdiği dönemde, Ticaret
 Bakanlığının 25 Ağustos 1962 tarih ve 4/48-A-15894 sayılı tebliği ile tasdik
 edilerek yürürlüğe konulmuştur. TTK.nun 1404-1406. maddeleri 15.10.1983, gün,
 2915 sayılı Yasa ile değiştirilmiş bu maddelerin hükümleri emredici olmaktan
 çıkarıldığı halde Bakanlıkça Tekne Poliçesi Genel Şartları bu değişiklikle
 uyumlu hale getirilmemiştir. Türk Tekne Poliçesi Genel Şartlarının 31.
 maddesinde; "işbu  hususi şartlar umumi şartlara tahaddüm eder" denildikten
 sonra, aynı umumi şartların 16 ncı maddesine; "a) Hususi avarya'lar, hususi
 şartlar meyanında başka türlü hüküm yoksa, yüzde üç muafiyeti aşmadıkça
 tazmin olunmaz. Ancak oturma, batma, yangın veya diğer bir gemi ile
 çatışmadan ileri gelen hususi avaryalardan muafiyet tatbik edilmez"
 denilmiştir. Instutite Klozları 12. maddenin, Tekne Sigortası Genel Şartları
 16. maddesinden önce tatbik edilip edilmiyeceği tartışılmalıdır.

Öğretide Merki tarafından işlenmiş normlar hiyerarşisi kuramına göre, kanun
 ile sözleşme arasında bir boşluk varsa bu boşluk şahısların serbest iradesi
 ile doldurulabilir. Ne varki emredici kanun hükümlerine karşı bu boşluk,
 şahıs iradesi tarafından doldurulamaz. Yukarıda açıklandığı gibi TTK.nun
 1404-1406. maddeleri emredici hukuk kuralı olmaktan çıkarılmıştır. Taraflar
 yedek hukuk kuralı haline gelmiş kanuna uygun olarak sözleşmeye özel kural
 koyabilirler.

Diğer taraftan, tamamlayıcı hukuk kurallarına aykırı düşen kayıtları içeren
 sigorta genel şartları, genel bir ifade ile genel işlem şartları ile
 sözleşmeyi tamamlama amacı ile konulmuş kanunun yedek hukuk kuralları
 arasında aykırılık varsa, buna öğretide genel işlem şartları ile yedek hukuk
 kuralları rekabete girmiş, yarışmaya girmiş denilmektedir.

İtalyan ve Alman hukuklarının aksine İsviçre-Türk Borçlar Hukukunda bu konuda
 genel veya özel bir hüküm yoktur. Genel kabule göre, taraflar genel işlem
 şartlarının aksini sözleşmenin bir maddesi ile kabul etmişlerse bu kabulleri
 geçerlidir ve önce aksi kararlaştırılan bu özel kuralın, genel işlem
 şartlarındaki kurallardan önce uygulanması gerekir (Bkz., Banka Standart
 Sözleşmeleri ve Banka Genel İşlem Şartları, Prof. Dr. İbrahim Kaplan, Banka
 ve Ticaret Hukuku Dergisi, Aralık-1991, sh. 63 vd.).

Ayrıca, tamamlayıcı hukuk kurallarının düzenleme fonksiyonu, hakkaniyete
 uygunluk gibi esaslar gözönünde tutularak, genel işlem şartları içinde
 vasıflandırılabileceğimiz sigorta genel şartlarında yer alan bazı kuralların
 da geçersiz sayılacağı kabul edilebilecektir.

Somut olayda, taraflar sigorta genel şartlarının 16 ve 31. maddelerinin aksini
 kararlaştırarak Institute Clauses 12. maddenin geçerli olduğu kabul etmişler
 ve sigortalı bu özel şartı dikkate alarak primini buna göre yatırmıştır. Bu
 özel şart taraflar arasında geçerlidir. Kanun koyucu Deniz Sigortasında büyük
 gelişme ve özellikle uluslararası tatbikata uymak zorunluluğu sebebiyle bu
 maddeleri emredici hüküm olmaktan çıkarmış, sözleşme ile muaflık oranının
 serbestçe tesbiti ve basit muaflık (Entegral) veya mutlak muaflık (Tenzili
 Muafiyet sistemlerinden birinin seçilmesini tarafların iradesine bırakmış,
 böylece Uluslararası Institute Clauses 12 şartlarının Türkiye'de de
 uygulanacağını, uygulamanın Uluslararası nitelik kazanmasını istemiştir.
 Kanun koyucunun kaldırdığı emredici kuralların, kanun değişikliğinden çok
 önce 1962 yılında kabul edilen genel şartlar için halen yürürlükte olduğunu
 savunmak, kanunun değiştirilme amacına aykırı olduğu gibi, kanun koyucu
 yerine emredici kuralların idari makamlarca yürürlüğünü sağlama gibi
 istenmeyen ve düşünülmeyen bir sonuca götüreceği açıktır.

Uygulamada Dairemiz, dış ülkelerde uygulanan deductible=muafiyetli
 sigortalarda, verilen teminat türü nazara alınmaksızın riziko
 gerçekleşmesinde, kanun değişikliğinden sonra muafiyet, mutlak surette tatbik
 edilmektedir (Y. 11. HD., 09.07.1992 gün ve E: 1991/1014, K: 1992/8303).

Ayrıca, 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu uyarınca, Başbakanlık Hazine ve
 Dış Ticaret Müsteşarlığı'nca kabul edilen tarifede, Institute Clauses 12
 dikkate alınmak suretiyle fiyat tesbit edilmiş ve davalı sigorta şirketi de
 prim tahakkukunu buna göre yapmıştır. Sigorta muamelelerinde riziko-primi
 dengesini sağlamak ve bunu muhafaza etmek zorunda olan sigortacının daha
 düşük prim almak suretiyle kendi aleyhine bu dengeyi bozacağı
 düşünülemiyeceği gibi, pirim alınmıyan ve tahakkuk ettirilmiyen tenzili
 muafiyetten sigortacının sorumlu olacağı da kabul edilemez.

Mahkemece yukarıda açıklanan bütün bu hususlar gözetilerek tenzili muafiyetin
 kararlaştırılması geçerli kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi
 gerekirken kabulü doğru olmadığı gibi, dairece mahkeme kararının bozulması
 gerekirken onanması da doğru bulunmadığından davalı vekilinin karar düzeltme
 isteğinin kabulü gerekmiştir.

S o n u ç : Davalı vekilinin karar düzeltme isteği yerinde bulunduğundan
 kabulü ile dairemizin 10.11.1994 gün  1994/4612-8381 sayılı onama kararının
 kaldırılarak yukarıda açıklanan nedenlerle mahalli mahkeme kararının davalı
 yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme
 harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 14.4.1995 tarihinde
 oybirliği ile karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini