 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1995/1592 1995/3682
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 24.3.1994
Nosu : 1993/146-1994/146
Davacı : Mustafa Işık Vek.Av. O.Niyazi Müftüoğlu
Davalı : DSİ. Genel Müdürlüğü Vek.Av. Mehmet Ortakaya
Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve
masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen
kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş olup, temyiz
incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından
istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan
günde davacı Vekili Av. Niyazi Müftüoğlu ve davalı Vekili Av. Kemal Tanyeri
geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği
düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Toplanan delillere ve takdire göre davacı vekilinin sair temyiz
itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak; dava konusu edilen 3 parselin de dahil olduğu 4-5 ve 6
parsellerin 10.000 m2'lik kısmı için 28.12.1978 ile 28.12.1981 tarihleri
arasında kum ve çakıl ocağı ruhsatnamesi verilmiş olduğu dosya içerisine
getirtilen İzmir Özel İdare Müdürlüğünün 16.4.1993 gün ve 242/2529 sayılı
yazısından anlaşılmaktadır. Ruhsat süresinin geçmiş olmasına rağmen dava
konusu taşınmazın bu niteliği dikkate alınarak kamulaştırıldığı ve halen bu
niteliğini de muhafaza ettiği dikkate alındığında, dava konusu 3 parselin
sözü edilen 10.000 m2'lik ruhsat alanı içerisinde yer alan bölümünün
saptanarak burasının kum ve çakıl ocağı niteliğine göre değerlendirilmesi (1
ve 2. bilirkişi kurulları asıl raporlarında olduğu gibi) gerekirken aşağıdaki
bozma nedeninde açıklandığı üzere bu bölümün ıslah edilmiş tarla varsayımına
dayanılarak değerlendirilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyizine gelince;
1-Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin (f) bendi hükmüne göre,
arazilerde kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına ve arazinin olduğu
gibi kullanılması halinde getireceği net gelire göre değerlendirme yapılması
gerekirken, bilirkişi kurulları takdir komisyonunun tarım arazisi olarak
değerlendirdiği yerler dışında kalan çakıllı ve kumlu bölümlerin ıslah
edilmiş ve tarım arazisi haline dönüştürülmüş durumlarını dikkate alarak
(ıslah için gerekli masrafların düşülmüş olmasına karşın) değerlendirme
yapmış olmakla, bilirkişilerin bu değerlendirmesine itibar edilemez. Yasa
hükmünün öngördüğü şekilde, çakıl ve kumluk yerlerin de, çok geniş olan
tarımsal faaliyetler kapsamı içerisinde değerlendirilmesinin mümkün olduğu
dikkate alınarak faaliyetin türü belirlenip, bu faaliyete göre getirebileceği
net gelir uygun kapitalizasyon faizi oranı ve bilimsel metod uygulanmak
sureti ile bir değerlendirme yapılmak üzere bilirkişi kurullarından
taşınmazların bu bölümleri ile ilgili ek raporlar alınmalıdır.
2-Taşınmazların tarım arazisi olarak değerlendirilen bölümlerinde
münavebeye dahil edilen buğdayın dekar başına verimi, dosya içerisine
getirtilen Tarım Müdürlüğü belgesine göre, en çok 400 kg. iken bunun 600 kg.
alınması sureti ile yüksek değerlere ulaşılmış olması da doğru olmadığından
mahkemece bu veriler dikkate alınarak bilirkişi kurullarından ek raporlar
alınması gerekir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen taraflar yararına takdir edilen
250.000'er TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa davalıdan
alınıp davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde
temyiz edenlere iadesine, 24.3.1995 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan Muh.Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki M.A.Selçuk V.Canbilen A.Nazlıoğlu İ.N.Erdal
KARŞI OY YAZISI:
Kamulaştırma Kanununun 11/3-f maddesine göre; arazi vasfındaki
taşınmaz malın değeri, kamulaştırma veya değerlendirme tarihindeki mevki ve
şartlarına ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre
tesbit edilir.
Bir yerin fiilen kum çakıl ocağı olarak kullanılması veya
kamulaştırmadan önceki senelerde bir müddet ruhsatlı olarak çalıştırılmış
bulunması bu yerin kum ve çakıl ocağı olarak değerlendirmeye alınmasına
yeterli değildir. Zira bir işlemin geçerli olabilmesi veya hukuki sonuç
doğurabilmesi için, bu işlemin aynı zamanda hukuka uygunluğunun da bulunması
gerekir. Olayda hukuka ve yasaya uygun bir kum çakıl ocağı ruhsatı
bulunmadığından, değerlendirilmesinin arazi vasfı olarak tekabül ettiği zirai
dereceye göre yapılması üretime müsait olmadığı ve başka türlü bir geliri de
olamıyacağı saptandığı takdirde ise bu bölümle ilgili takdir komisyonu raporu
esas alınıp bu bölüme ilişkin dava reddedilmelidir.
Tapuda tarla olan taşınmazın, toprak kısmının açılmış veya açılmamış
bir halde kamulaştırılmış olmasının vasıf tayininde ve gelir tesbitinde
nazara alınması mümkün değildir. Kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet
teşebbüsünün sebep olacağı değer artışı ve ilerdeki düşünülen kullanma
şeklinin getireceği kar, kıymet takdirinde ve dolayısıyla vasıf tayininde de
nazara alınamayacağından kamulaştırmanın gayesi arazinin vasfının tayininde
de dikkate alınamaz. Bu sebeplerle, 3 nolu parsel hakkındaki taşınmazın
kısmen kum ve çakıl ocağı olarak değerlendirilmesini isteyen daire çoğunluk
kararına katılmıyorum.
Üye
M.Adnan Selçuk
|