 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onaltıncı Hukuk Dairesi
E. 1995/1512
K. 1995/2092
T. 20.3.1995
* KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
* KAMU KURULUŞLARININ TEMSİLİ
ÖZET: Resmi kurumlarda yetkili amirin görevde bulunmaması halinde, ona vekalet
eden kişi, yetkili kişinin görevlerini kullanır. 3402 sayılı Kadastro
Kanununun 31/2. maddesinde; kamu kurum ve kuruluşlarının, daire amiri veya
daire amirinin yetkili kılacağı kişiler tarafından yargı mercilerinde temsil
olunacağına yer verilmiştir. Ayrıca, anılan Kanunun geçici 4. maddesi
gereğince görülmekte olan davalara bu kuralın uygulanması zorunludur. Bu
nedenle, davanın Hazine adına yasal temsilcisi tarafından açıldığının kabulü
ile uyuşmazlığın esastan çözümlenmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 31/2, geçici m.4)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan, dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu
anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Yargıtay bozma ilamında özetle: "Hazinenin diğer temyiz itirazları yerinde
değilse de, krokide C harfi ile gösterilen bölümün mer'a olup olmadığı ve
bitişik 52 ve 59 sayılı mer'a parsellerinden kazanılıp kazanılmadığı, başka
köyden seçilecek bilirkişi ve gösterilecek tanık sözleri ile belirlenmeden
hüküm kurulmasının isbetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece yetkili kişi
tarafından itiraz edilmemesi nedeniyle tutanak Hazine yönünden
kesinleştiğinden açtığı davanın reddine, kazanılmış hak durumu da gözetilerek
çekişmeli parselin 7920 metrekarelik bölümünün davacı Ahmet ve müşterekleri,
kalan 79.480 metrekarelik bölümünün davalılar adına tesciline karar verilmiş;
hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Resmi kurumlarda yetkili amirin görevde bulunmaması halinde, ona vekalet eden
kişinin, yetkili kişinin görevlerini kullanacağı bilinen bir gerçektir. 3402
sayılı Kadastro Kanununun 31/2. maddesinde; kamu kurum ve kuruluşlarının
daire amiri veya daire amirinin yetkili kılacağı kişiler tarafından yargı
mercilerinde temsil olunacağı hükmüne yer verilmiştir. Anılan Kanunun geçici
4. maddesi gereğince görülmekte olan davalara bu kuralın uygulanması
zorunludur. Bu nedenle davanın Hazine adına yasal temsilcisi tarafından
açıldığının kabulü gerekir. Kaldıki, dava iki kez Yargıtay'ca bozulmuş,
bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşmuştur. Hal
böyleyken uyuşmazlığın esastan çözülmesi gerekirken yazılı şekilde karar
verilmesi isabetsiz olduğundan, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün
(BOZULMASINA), 20.3.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.
|