Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



T.C
Y A R G I T A Y   
İkinci Hukuk Dairesi

	E.	1995/13145
	K.	1995/947
	T.	27.1.1995

*  MİRASIN REDDİ
*  EN YAKIN TÜM MİRASÇILARIN REDDİ
*  TASFİYE

ÖZET: Mahkeme, en yakın tüm mirasçıların mirası reddettiğini belirlediği anda
 iflas usulü ile tasfiyeye geçmelidir. Esasen, ilgililerin bu yolda işlem
 yapılması için sulh hakimine müracaatını engelleyen bir hüküm de yoktur ve
 muristen alacaklı olanların, bir an önce tasfiye icrasında hukuki yararları
 açıktır. Buna göre; mirasın en yakın tüm mirasçılar tarafından reddedildiği,
 kendisinin ise alacaklı olduğu iddiasıyla tasfiye isteyen davacının
 isteğinin, mirasçı olmadığından ve sıfat yokluğundan bahisle reddi doğru
 değildir.

(743 s. MK. m. 552,553)
(2004 s. İİK. m. 180)

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece
 verilen hüküm temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

"En yakın kanuni mirascıların cümlesi tarafından red olunan miras, karı
 kocadan sağ olana tebliğ olunur ve onun tarafından ancak bir ay içinde miras
 kabul olunabilir" (MK. 552).

"miras füruların cümlesi tarafından red edilmiş ise, red keyfiyeti sulh
 mahkemesince karı kocadan sağ olana tebliğ olunur ve onun tarafından ancak
 bir ay içinde miras kabul olunabilir" (MK. 553). Görüldüğü gibi 552. madde,
 kendi içinde çelişki yaratacak biçimde bir hükmü taşımaktadır. Zira, en yakın
 mirasçılar arasında eş de vardır. 20.9.1950 tarihli, 4/10 sayılı İçtihadı
 Birleştirme Kararında ifade edildiği üzere, Medeni Kanun yorumlanırken mehaz
 İsviçre Medeni Kanunu ve yapılan çeviri yanlışlıkları dikkate alınmalıdır.
 İcra İflas Kanununun 180. maddesinde yer alan "Red olunan mirasların
 tasfiyesi" yolundaki hüküm ve Medeni Kanunun onaltıncı babının, ikinci
 faslında ve "B" ile işaretli mirasın reddini düzenleyen bölümde yer alan 554.
 maddenin "tasfiyeden evvel" sözleri, mirasın en yakın tüm mirasçılar
 tarafından reddi halinde tasfiye yoluna gidilmesini zorunlu kılmaktadır.
 Ancak, bu halde tasfiyenin biçimi hakkında açıklamalara bu kanunda yer
 verilmemiştir. Görülüyor ki, Türk Medeni Kanununun 552. maddesi hükmünde bir
 boşluk bulunmaktadır. 552. madde uygulaması sırasında boşluk "ölenin en yakın
 mirasçıları tarafından red edilen miras, sulh hakimi tarafından iflas
 kurallarına göre tasfiye edilir. Borçlar ödendikten sonra geriye kalan kısım
 red vaki olmamış gibi, hak sahiplerine verilir" biçiminde mehaza uygun olarak
 doldurulmalıdır (Y. 2. HD.'nin 25.2.1955 tarihli, 1002-1036 sayılı; 10.6.1991
 tarihli, 6623-9045 sayılı kararları ile Y. HGK.'nun 29.1.1975 tarihli,
 1682-100 sayılı kararları).

Medeni Kanunun 553. maddesi uyarınca yapılan işlem sonunda, en yakın tüm
 mirasçıların reddi halinde İcra İflas Kanununun 180. maddesinde tasfiyenin
 aynı Kanunun sekizinci babı uyarınca ve Medeni Kanunun resmi tasfiyeye dair
 hükümleri saklı kalmak kaydıyla yapılacağı açıklanmıştır. Bu işlemlerin
 yürütülmesi için esasen bir istem gerekmez (Y. 2. HD.'nin 30.1.1951 tarihli,
 508/869 sayılı kararı). Mahkeme en yakın tüm mirasçıların reddini belirlediği
 anda iflas usulü ile tasfiyeye geçmelidir. Esasen ilgililerin bu yolda işlem
 yapılması için sulh hakimine müracaatını engelleyen bir hüküm de yoktur.
 Muristen alacaklı olanların bir an önce tasfiye icrasında hukuki yararları da
 açıktır. Hakim, tarafların tavsifi ile bağlı olmayıp re'sen Türk kanunları
 uyarınca hüküm verir (HUMK. 76). Davacının istemi yukarıda açıklanan işlemin
 yapılmasına yöneliktir.

Davacı; mirasın en yakın tüm mirascılar tarafından red edildiğini, kendisinin
 alacaklı olduğunu iddia ettiğine göre, bu iddialar araştırılıp sonucu
 uyarınca ve yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde işlem yapmak gerekirken istem
 yanlış yorumlanıp davacının mirascı olmadığından ve sıfat yokluğundan söz
 edilerek isteğin reddi doğru bulunmamıştır.

S o n u ç :  Temyiz olunan hükmün gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz
 peşin harcının yatırana geri verilmesine, 27.1.1995 gününde oybirliğiyle
 karar verildi.
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini