 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1995/12823 1996/1352
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Hatay Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi :27.2.1995
Nosu :1992/669-1995/164
Davacı :Mazhar Şahinoğlu vs. Vekili Av.Mahmut Sahillioğlu
Davalı :1-Sabit Yeşil Vekili Av.Mizahin Akbay
2-Belediye Başkanlığı Vekili Av.Çetin Atay
Dava dilekçesinde men'i müdahale istenilmiştir. Mahkemece davanın
reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı bağımsız bölüm maliki 4 kat 16 daireden ibaret bulunan
anagayrimenkulde kat irtifakına geçilmiş iken 16 daireden ibaret olan
anagayrimenkul 20 daire itibar edilerek her bir daireye 1/20 arsa payı
verilmiş olduğunu, asıl mimari projesinde tapu kaydına uygun olarak 4 kat ve
16 daire olan apartmanın daha sonra üzerinde bir kat çıkılıp 4 dairenin daha
inşa edileceği varsayımı ile arsa paylarının dağıtıldığını, bu 4 dairenin
ikisinin bitişik blokun üzerine kat çıkmak suretiyle tamamlandığını ancak
binanın yıkılma tehlikesi geçirip ilave önlemler alınması lüzumu hasıl
olduğu, bu defa kendisinin bağımsız bölüm maliki oluduğu blok üzerine de kat
çıkılmak istendiğini bunun ana yapıya zarar vereceğini ileri sürerek
anagayrimenkulün ve her bir bağımsız bölüm üzerinde tesis edilmiş irtifakın
terkinini ve inşaata başlanmış olması nedeniyle vaki müdahalenin de
önlenmesini istemiştir.
Dosya içeriğinden ana yapının 3.9.1963 tarihli asıl mimari projeye
uygun olarak 4 kat ve 16 daireden ibaret olarak inşa edilmiş olduğu,
tamamlanmış herbir bağımsız bölüme 1/20 arsa payı tahsis edildiği kalan 4
arsa payının ise henüz inşa edilmemiş teras kattaki 4 daire için ayrılmakla
beraber bağımsız bölümler üzerinde de bu paylara eşit irtifak tesis edilmiş
olduğu anlaşılmaktadır.
1-Dosya içeriğinden, anagayrimenkulün hangi tarihte inşaa edildiği ve
kat irtifakının inşaadan önce mi, sonra mı tesis edildiği kesin olarak
anlaşılamamakla beraber, asıl mimari projenin ilave 4 daireli katı
öngörmediği sadece 16 bağımsız bölüme ait olduğu görülmektedir. Bu durumda
daha sonra teras katları için onaylı projeler alınmış olsa bile Kat Mülkiyeti
Kanununun 19. maddesi hükmü gereği asıl projeye (16 bağımsız bölümlü)
yapılacak her türlü ilavenin tüm maliklerin oybirliğini gerektirdiği cihetle
öncelikle bu hususda herhangi bir araştırma yapılmamış olması,
2-Tapu örneğinden, anagayrimenkulde kat irtifakı mı yoksa kat
mülkiyeti mi kurulmuş olduğu anlaşılamamaktadır. Kat mülkiyeti kurulmuş
olduğu takdirde yukarıda sözü edilen projedeki değişikliğin tüm kat
maliklerinin onayını gerektirmesi keyfiyetine ilaveten kat mülkiyeti ancak
projesine göre tamamlanmış bir bina üzerinde tesis edilebileceği,
anagayrimenkulde ise kat mülkiyetine bağlanmamış arsa payı bırakılamayacağı
ve bağımsız bölüm üzerinde kat mülkiyeti ile bağdaşması mümkün olmayan
irtifaklar kurulamayacağına dair Kat Mülkiyeti Kanununun 5 ve 6. maddeleri
hükümleri dikkate alındığında herbir bağımsız bölüm üzerinde mimari projede
gösterilmeyen ve ileride inşası düşünülen 17, 18, 19 ve 20 numaralı bağımsız
bölümler lehine irtifak tesis edilmiş olması ve binanın bitmiş şekline göre
(4 kat, 16 daire) tüm arsa paylarının mevcut dairelere dağıtılarak bağımsız
bölümlere tahsisi gerekirken henüz inşaa edilmemiş bölümler için arsa payları
ayrılmış olması yasaya aykırılık teşkil edeceği cihetle bu konuda gerekli
araştırma ve incelemenin yapılmamış olması,
3-Mahkemece yapılan keşif sonunda düzenlenen 23.11.1992 havale tarihli
bilirkişi raporunda ayrıntılı bir biçimde ana yapının ilave katı
kaldırmayacağı bu inşaat sebebiyle maliklerin zarar gördükleri, binada
çatlaklar husule geldiği esasen inşaatın mevcut olduğu bildirilen ek projeye
dahi uygun olmadığı, ek inşaatın tamamı itibarı ile afet bölgesinde yapılacak
yapılar hakkındaki yönetmeliğe aykırı bulunduğu açıklanmış olduğu ve dava
dilekçesinde tüm bu hususlara değinilerek muarazanın önlenmesi istendiği
halde bu hususlara hiç değer verilmeyerek eksik inceleme ve yanlış
değerlendirme ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Mahkemece yukarıda sözü edilen yasa hükümleri ve maddi olgular ile
özellikle tüm kat maliklerinin muafakati olmadan belediyece alınmış ek
projede inşaat ruhsatının dahi Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanması yönünden
geçerli olmayacağı hususları dikkate alınarak gerekli inceleme ve araştırma
yapılmalı, ve ondan sonra her ne nedene dayalı olursa olsun anagayrimenkulun
zarar görmesine ve hatta yıkılmasına yol açacak bir ilave inşaatın bağımsız
bölümler maliklerinin hakkına tecavüz niteliğinde olduğu gözönünde tutularak
hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.2.1996 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki M.A.Selçuk V.Canbilen A.Nazlıoğlu İ.N.Erdal
|