 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1995/12669 1996/192
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Havran Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :19.9.1995
Nosu :1995/105-105
Davacı :H.Rıdvan Özaydın Vekili Av.Nurettin Erdinç
Davalı :Hasımsız
Dava dilekçesinde vakfın tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın
kabulü cihetine gidilmiş, hüküm Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Vakfın amacını belirleyen 4 numaralı bölümde din ve ibadetle ilgisi
bulunmayan hayri amaçlara yönelik faaliyetler de bulunduğundan (fakir aile
kızlarına evlenme yardımı, hastalara tedavi yardımı, geçim sıkıntısı
çekenlere yardım, ova yollarının tamiri gibi) 4. bölümün başında müslümanlara
"maddi ve manevi yönlerden yardımcı olmak" olarak tanımlanan asıl amaç, sözü
edilen bu yardım konusu hususlarla çelişki yaratmaktadır. Özellikle, yardım
faaliyetlerinin münhasıran müslümanlara yönelik olması, amaçlanmadığına göre
4. maddenin başındaki bu sözcüğe yer verilmemesi gerektiğinden bu konuda
gerekli tashihat yaptırılmadan tescile karar verilmesi,
2-Vakfın, vakıfnamede öngörülen amaçları itibariyle bazı harcamaları
gerektirdiği dikkate alınarak herhangi bir gelir getirdikleri iddia ve tesbit
edilmeyen taşınmazların vakfedilmesi ile yetinilmemesi gerekir. Medeni
Kanunun 73. maddesine göre vakıf, başlı başına mevcudiyeti haiz olmak üzere
malın belli bir gayeye tahsisi söz konusu olduğundan vakfedilen bu malın
yeterli bir geliri olması yada sarfedilebilir nitelikte bulunan bir değeri de
içermesi gerekir.
Bu nedenle öncelikle gerekirse mahallinde keşif de yapılarak
vakfedilen taşınmazların değerlerinin saptanması, vakfın amacına ilk aşamada
yeterli olacak miktarda paranın vakıf adına bankaya bloke edilmek üzere
istemde bulunana mehil verilmesi ve ondan sonra hasıl olacak sonuca göre
karar verilmesi gerekirken vakfın amacına yönelik faaliyetleri finanse edecek
bir asgari kaynak sağlanmadan tescile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.1.1996 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki M.A.Selçuk V.Canbilen M.Tutar İ.N.Erdal
|