 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2.CEZA DAİRESİ
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas No :95/11319
Karar No :95/13070
Tebliğname :47891
Yetkili mercilerce verilen emirlere riayetsizlikten sanık Mithat
Şişli'nin yapılan yargılaması sonunda; Mahkumiyetine, emanette kayıtlı suç
konusu barut'un zoralımına dair (BİLECİK) Sulh Ceza Mahkemesinden verilen
18.4.1995 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi C.Savcısı tarafından
süresinde dilekçeyle istenmek ve dava evrakı C.Başsavcılığının 9.11.1995
tarihli tebliğnamesiyle daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldıktan sonra
gereği düşünüldü:
Bilecik Valiliğince verilen 1.6.1994 tarihli (Av Malzemeleri Bayilik
Ruhsatı) ve 1.11.1994 tarihli (Fişek Satış Belgesi) sahibi olan sanığın
eylemi; 1.2.1995 tarihli (El Koyma Tutanağın)daki, Merkez İlçe Yeniköy
Dereşakarı köyleri yol kavşagında, otomobil içerisinde 2 adet av tüfeği, 250
adet boş fişek, 2761 adet dolu av fişeği, fişek doldurma aletleri ve 1.250 kg
kara av barutu olduğunun görülmesi ve köylerde seyyar olarak sattığının
tesbiti dolayısıyla Valilikten izin almadan seyyar satıcılık yapmak suretiyle
yetkili mercilerin emirlerine aykırı davranmak olarak gösterilmiştir.
Sanıkta bulunan av malzemelerinin nitelik ve miktarları ile oluş
nazara alınarak olay incelendiğinde;
2521 sayılı Kanunun 8 ve Yönetmeliğin 9. maddeleri ve satıcıların
seyyar hareketleri yönünden bir düzenleme bulunmadığı nazara alındığında
satış belgesi bulunan sanığın av malzemeleri arasında 2 adet av tüfeği
taşıması bir yaptırımı gerektirmemektedir.
6551 sayılı Kanunun 2. maddesine göre çıkarılan ve 29.9.1987 gün ve
19589 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan (Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı
Maddelerle Av Malzemeleri ve Benzerlerinin Üretimi, İthali, Taşınması,
Saklanması, Depolanması, Satışı, Kullanılması, Yokedilmesi, Denetlenmesi Usul
ve Esaslarına ilişkin Tüzük)ün 93 ve 94. maddelerine göre; perakende
satıcıların, av barutu, hertürlü av kapsülü, boş kovan ve dolu fişek gibi av
malzemelerini satmaya yetkili oldukları, dükkanlarında 10 kiloğram barut,
kara av barutuyla doldurulmuş yirmibin av tüfeği bulundurabilecekleri, av
kapsülleri ile boş kovanlarda sınırlama olmadığı, keza Tüzüğün 53.
maddesinde; parekende satıcıların, aynı belediye sınırları içinde beş
kiloğramı geçmeyen ambalajlı av barutları, her türlü av malzemesi ve beşbin
adedi geçmeyen ava mahsus dolu fişekleri taşıma belgesi gerekmeden
taşıyabileceklerine olanak sağladığı cihetle, parekende satış bayiliği
belgesine sahip olan sanıkta bulunan av malzemelerinin izin verilen
miktarları aşmadığı ve belirtilen miktardaki av malzemelerini satmaya yetkili
olduğu belirlenmekte ancak, sanığın parekende satıcı olarak söz konusu av
malzemesini belediye sınırları dışında taşımış olması, bu yönden zabıta
makamlarından izin almaması sebebiyle Tüzüğün 53. maddesine aykırı davrandığı
görülmektedir.
Söz konusu Tüzüğün (İdari ve Adli İşlemler) başlıklı 129. maddesi,
izin belgesi sahiplerinin Tüzük hükümlerine aykırı hareketlerinin
belirlenmesi halinde uyarıda bulunulacağını, tekrarlanması halinde
belgelerinin geçici veya sürekli olarak geri alınacağını, aykırılığın suç
oluşturması halinde de durum C.Savcılığına bildirilmekle birlikte belgelerin
geçici veya sürekli olarak geri alınacağını öngörmektedir.
Bu tüzüğün 135. maddesi ile kaldırılan 18.5.1956 günlü ve 4/7318
sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan önceki Tüzüğün 199.
maddesindeki, (Bu nizamname hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında suçun
vasıf ve mahiyetine göre Türk Ceza Kanunu hükümlerine tevfikan takibat
yapılır.) hükmünün yeni Tüzükte yer almaması, keza sanıkta elde edilen (barut
dahil) av malzemelerinin nitelik ve miktarları itibariyle tüzük hükümleri
çerçevesinde ve sahip bulunduğu bayilik belgesinin sağladığı bulundurma ve
satma yetkisi içinde bulunduğu nazara alındığında, tesbit edilen aykırılığın
TCK.nun 264/5. maddesinde düzenlenen suçu da oluşturmaması gözönünde
bulundurularak tüzüğün yukarıda belirtilen 129. maddesi değerlendirildiğinde;
perakende satış belgesi olan sanığın tüzüğe aykırı olduğu belirlenen eylemi
hakkında, maddenin 1 ve 2. fıkralarında öngörülen yaptırımların uygulanacağı
sonucu ortaya çıkmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, sanığın belirlenen eylemi dolayısıyla
yaptırımının gösterilmiş olması karşısında TCK.nun 526. maddesinin uygulama
yerinin bulunmadığının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla
yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi
BOZULMASINA, 5.12.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M.onan C.Özdikiş S.Çelik E.Güyer İ.Yücel
|