 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
SAYI:
ESAS 1995 KARAR
10929 11812
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ : Gerede Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27.4.1995
NO : 63-94
DAVACI : Salih Özdeğirmenci vs. vekili avukat Nurettin Kaptan
DAVALI : Salih Çevikoğlu vekili avukat Yusuf Renkli
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen
hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya
incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, ortak miras bırakanları Ali Değirmenci'nin kamulaştırma
bedelinin artırılması davası açmak üzere davalı avukatı vekil atadığını oysa
davalının gerekli özeni göstermeyip davayı geç açmak suretiyle reddine neden
olduğunu öne sürerek 42.026.000 Tl. giderimin tahsiline karar verilmesini
istemiştir.
Davalı, miras bırakan tarafından vekaletnamenin 2.7.1991 günü
verildiğini ve kamulaştırma evrakının aynı gün tebliğ edildiğinin
söylendiğini gösterilen evrak üzerinde tebliğ tarihinin yazılı olmaması
nedeniyle beyana itibar ederek dava açmak için daha uzunca bir süre bulunduğu
düşüncesiyle önce delil tesbiti yaptırdığını daha sonra da davayı açtığını
gerekli özeni gösterdiğini savunmuş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davalının kusuru bulunmadığı kabul edilmiş davanın reddine
karar verilmiştir. Hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava hukuksal nitelikçe vekilin özen borcunun gereği gibi ifa
edilmemesinden kaynaklanan giderim talebine ilişkindir. Vekilin işin başarılı
olması için hayat deneyimlerine ve işlerin normal oluşuna göre gerekli
girişim ve davranışlarda bulunması ve başarılı sonucu engelleyecek
davranışlardan kaçınması basiretli hareket etmesi özen borcunun konusunu
teşkil eder. Bir avukatın dava süresini korumak için başvurduğu yolun yeterli
olmadığını kestiremeyip ihtiyatsızca hareket ederek süreyi kaçırması özen
borcunun gereği gibi ifa edilmeyişine ilişkin bir olgu olarak kabul
edilmelidir. Nitekim avukatın görevi olayları mantıki şekilde değerlendirerek
işin türü ve ağırlığına göre öngörülmesi gerekli bütün yönleri dikkate
almaktır. Açıklanan hukuk kuralları ışığında olaya bakıldığında davalı
avukatın vekaletnamenin verildiği günde kamulaştırma tebligatının tebliğ
edildiğini bildirmesine inanarak hareket ettiği cevap dilekçesindeki
savunmasından açıkça anlaşılmaktadır. Oysa davalı ihtiyatı ve temkinli
hareket etmek mesleki bilgilerini de değerlendirerek davacıların miras
bırakanlarının bu sözlerine güven duymadan araştırmaya başvurmadan ihtiyatsız
bir şekilde vakit geçirmesi ve daha sonra sükutu hak süresini kaçırarak dava
açması özen yükümlülüğüne aykırı bir davranıştır. Kaldı ki, davalının bu
savunması yeterli ve yasal bir delille de kanıtlanamamıştır. Hal böyle olunca
davalının kural olarak sorumluluğu kabul edilmeli dava vaktinde açılsa idi ne
derece kazanılması olası bulunduğu saptanmalı delil ve karşı delilleri
toplanmalı gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılmalı hasıl olacak uygun
sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Mahkemece hukuki nitelendirmede
yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır.
Bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar
yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.12.1995 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan M.Yüksel Ş.Yüksel A.E.Baççıoğlu S.Özyörük
|