 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi
E. 1995/10382
K. 1995/11139
T. 26.12.1995
* TELAFİ EDİCİ ÖDEME
* SÜPER EMEKLİLER
ÖZET : Kamu oyunda süper emekli olarak bilinen Sosyal Sigortalar Kurumu
emeklilerine, telafi edici ödemenin uygulandığı sistemde; aylık bağlama oranı
dahil yeni yasanın öngördüğü biçimde bulunacak aylıklarla, eski sistemin
öngördüğü aylıklar esas alınarak aradaki fark telafi edici ödeme olarak
ödeneceğinden, hem yeni özel sistemin lehe olan hükümlerinin uygulanması, hem
de eski sistemin kendi anlayışı içinde avantajlı gibi görünen hükümlerinin
uygulanması olanaksızdır.
(506 s. SSK. m. 60, 61, 67, ek m. 35)
Davacı, emekli maaşının 46,5'e düşürülmesine ilişkin davalı Kurum işleminin
iptali ile maaş bağlama oranının 71 olduğunun tesbitine karar verilmesini
istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin
süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla
dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar
tesbit edildi:
Davada uyuşmazlık; Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş bulunan 3395 sayılı
Yasanın geçici 5. maddesi uyarınca borçlanma yapmak suretiyle geçici üst
gösterge tablosundan aylık almaya hak kazanmış sigortalıya; 6.5.1993 günlü,
3910 sayılı Yasayla öngörülen telafi edici ödemelerin hangi esaslara göre
yapılacağına ilişkindir.
Davacıya; 1.9.1977 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanunun 1186 sayılı Kanunla
değişik 61. maddesi hükmüne göre, 70 yasal oranın yaştan dolayı 1
artırımı ile 71 aylık bağlama oranına göre yaşlılık sigortasından tahsis
yapıldığı, 1.10.1987 tarihinden itibaren de 3395 sayılı Kanunun geçici 5.
maddesi uyarınca borçlanma yapmak suretiyle 6400 geçici gösterge ve 71
oranına göre aylığa hak kazandığı, bilahare dondurma kararnameleri ve 3522
sayılı Kanunla 31.12.1988 tarihinden gösterge tablosu tavanı ile denkleşene
kadar yasal durumunun dondurularak katsayı artışının uygulanmadığı, 3910
sayılı telafi edici ödemeye ilişkin yasanın yürürlüğe girmesiyle 6400
gösterge üzerinden ancak aylık bağlama oranı 46,5 indirilerek telafi edici
ödemede bulunulduğu dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Davanın yasal
dayanağını oluşturan 3910 sayılı Kanunun 2/a maddesi telafi edici ödemenin
hangi esaslara göre yapılacağını açıkca hükme bağlamıştır.
Gerçekten, kamuoyunda süper emekli olarak adlandırılan bu kimselere yeni
yasanın kabul ettiği telafi edici ödeme, sözü edilen ve Anayasa Mahkemesi'nce
iptal edilmiş bulunan 3395 sayılı Yasanın geçici 5. (506 sayılı Yasa geçici
70. m.) maddesine göre aylık alanlara, halihazırda almakta oldukları
aylıklarına; 6400 gösterge üzerinden sigortalının prim ödeme gün sayısı
tahsis talep veya ölüm tarihindeki yaşı dikkate alınarak 506 sayılı Yasanın
ek 35. maddesine göre yeniden tesbit edilecek aylık bağlama oranları ve cari
katsayı esas alınmak suretiyle hesaplanacak malüllük, yaşlılık ve ölüm
aylıkları arasındaki fark tutarında telafi edici ödeme yapılacağını hükme
bağlamıştır. Şu duruma göre, öngörülen sistemde iki aylık esas alınmakta ve
bunlar arasındaki fark telafi edici aylık oluşturmaktadır. Birinci ay-lık
sözü edilenlerin yeni yasanın yürürlüğe girdiği anda almakta oldukları aylık
olup, bu aylık aynen muhafaza edilerek ödenmeye devam edilmektedir. İkinci ve
uyuşmazlık konusu aylıklar ise, yeni yasanın getirdiği ve esaslarını açıkça
belirlediği ve farkı içeren aylıklardır. Yeni sistemde aylık bağlama oranı
ile birlikte, esas alınacak gösterge, yaş ve prim ödeme gün sayısı gibi
faktörler ayrı ayrı gösterilmiş, takdire ve yoruma açık bir yön
bırakılmamıştır. Gerçekten yeni sistem, süper emekli olarak adlandırılan bu
kimselerin aylıklarını; eski ve düşük göstergeyi 6400'e çıkarmak suretiyle,
300 oranında artışa tabi tutmuş ve bu arada aylık bağlama oranını da, ek 35.
madde unsurlarını da dikkate alarak yeniden belirlemiştir. Yeni sistemde,
getirilen bu farklı uygulama nedeniyle, artık, 70 aylık bağlama oranı ile
bu oranın 55 yaşın ikmalinden sonraki her yaş için 1 oranında artırılması
nevar ki prim ödeme gün sayısının 5000 günden azlığı yada fazlalığının bu
orana etki etmemesine ilişkin eski sistem kabul edilmeyerek aylık bağlama
oranının tesbitinde 506 sayılı Yasanın ek 35. maddesinde öngörülen esasa
itibar edilmiştir. 506 sayılı Kanunun anılan ek 35. maddesi hükmünde de,
aylık bağlama oranının 50 olacağı, bu oranın Bakanlar Kurulunca yeniden
tesbit edilebileceği (nitekim, 1.1.1992 tarihinden itibaren bu oran 50,5
olmuştur) ve 506 sayılı Kanunun 61 ve 67. maddelerindeki aylık bağlama
oranının artırılması veya eksiltilmesi hususundaki hükümlerin saklı
tutulacağı öngörülmüştür. Giderek, ek 35. maddenin atıf yaptığı 506 sayılı
Kanunun 61. maddesi hükmünde yasal aylık bağlama oranının, sigortalının,
kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her tam yaş için ve 5000
günden fazla ödenen her 240 günlük malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalırı
primi için 1'er artırılacağı ancak, 5000 günden noksan ödediği her 240 günlük
malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için 1'er eksiltilerek
hesaplanacağı belirtilmiştir. Yeni özel sistemde, yeni esaslar
öngörüldüğünden ve bu hükümlerde belirtilen aylıkları alanlar yönünden eski
aylıklara göre kıyaslanmayacak farklılıklar getirildiğinden artık hem yeni
özel sistemin lehe hükümlerini uygulamak, hemde eski sistemin kendi anlayışı
içerisinde avantajlı gibi görünen esaslar uygulama sisteme ters düşer ve
kabul edilemez. Şu duruma göre, aylık bağlama oranı dahil yeni yasanın
öngördüğü biçimde aylıklar bulunacak ve eski sistemin öngördüğü aylıklar da
aynen esas alınarak aradaki fark telafi edici ödeme olarak ödenecektir.
Mahkemece yukarıda belirtilen maddi ve hukuki esaslar gözönünde tutulmadan
yazılı biçimde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli
ve hüküm bozulmalıdır.
S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
26.12.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|