 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas Karar
95/10018 95/12567
21.11.1995
Özet:Nafaka işlemi gerekli ise velayet tevdii istemini de kapsar.
Evlilik dışı ilişkiden doğan ve babanın nüfus aile siciline af
kanunları uyarınca kaydedilen çocuğun velayeti hakim kararı ile
düzenleninceye kadar askıdadır.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki
istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün tebligata rağmen taraflar
gelmediler. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya
bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun
sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre
Aşağdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Dava ve taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgilidir. Muhakemenin ve
davanın her safhasında resen gözetilir. Bir karara gerek olmaksızın velayetin
oluşması sadece evlilik içi doğan çocuklar içindir. (MK. md. 262), Evlilik
dışı birleşmelerin ve bu birleşmeden doğan çocukların tescili hakkındaki
kanuna (af kanunu) göre tescil edilse veya tanınsa ya da mahkeme hükmü ile
babalığa karar verilse dahi evlilik dışı birleşmelerden doğan çocukların
velayetleri mahkeme kararı ile düzenleninceye kadar askıdadır. (Y.2.H.D.
15.10.1991 T. 9706-12619 sayılı ve 12.11.1993 T. 9941-10791 sayılı kararları)
Kanunlarımızda kısaca af kanunları olarak adlandırılan kanunlar uyarınca
tescil edilen çocukların velayetleri hakkında bir açıklık yoktur. Bu kanuni
boşluk Medeni Kanunun 1. maddesinde öngörülen yetkiye istinaden benzer haller
için öngörülen düzenlemeler kıyas edilerek doldurulmalıdır. Medeni Kanun ana
babanın evli olmadıkları (Tüm sonuçları ile babalık, boşanma, ayrılık,
evliliğin iptali ve birinin cinsiyet değiştirmesi) hallerde velayetin
birlikte kullanılması mümkün olmadığından, ana veya baba olan birine hakim
kararı ile bırakılmasını öngörmüştür. (MK. 312, 313, 264, 148, 125, 29/2)
Çocuğun iaşe ve terbiyesi için gerekli masraflar ana ve baba tarafından
karşılanır. (MK. 261) Çocuk kendisine tevdi edilmemiş olan taraf kudretine
göre onun infak ve terbiye masraflarına iştirak ile mükelleftir. (MK. 148,
306) Ancak çocuk kendisine tevdi edilen taraf, diğerinden bu yönde bir
istekte bulunabilir ve çocuğu temsil hakkını kazanır. O halde bu yönler
gözetilmeden davaya bakılması yasaya aykırıdır. Bu davadaki istek velayetin
düzenlenmesini de kapsar. (Y.2.H.D.nin 12.9.1988 Tarihli 7438-7888 sayılı
kararı) Çocukların velayetlerinin de düzenlenmesi sonucuna göre bir karar
verilmesi gerekir. Bu sebeple mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 2. bentte gösterilen nedenle temyiz olunan hükmün
BOZULMASINA, 1. bentteki nedenle sair temyiz itirazlarının REDDİNE, temyiz
peşin harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verlidi.
21.11.1995
Başkan Üye Üye Üye Üye
Tahir Alp Nedim Turhan Ş.D.Kabukcuoğlu F.Kıbrıscıklı Özcan Aksoy
(muhalif) (muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Evlilik dışı doğan çocuk 3716 sayılı af yasasından yararlanılarak baba
hanesine kayıt edilmiştir. Af yasalarının amacı aralarında evlenme
sözleşmesi olmaksızın birleşip karı koca gibi yaşayanların bu durumunu
evlilik olarak yasallastırmak ve evlilik dışı doğan çocukları ana babaya göre
düzgün soylu olarak doğum kütüğüne geçirilmelerini sağlamaktır. (3716 Sy. md.
1,2) Aynı yasanın 4 maddesi nesep düzeltilmesinin koşullarını ve çeşitli
hallere göre yapılacak işlemi belirlemektedir. Yasanın 9. maddesi yasa
gereğince yapılan soy düzeltme işleminin çocuğun doğum tarihinden geçerli
olacağını açıklamaktadır.
Çocuğun soyunun düzeltilmesinde babanın veya annenin evli olması
yasanın öngördüğü koşulların bulunması halinde bir sorun olarak
düşünülmemektedir. Soyun düzeltilmesi ile evlilik gerçekleşmemiş olsa bile
ana-baba yönünden düzgün soyluluk oluşmaktadır.
Af yasası ile düzgün soylu olan çocuk üzerinde velayet hakkı anne-baba
tarafından birlikte kullanılır (MK. 262) Burada evli ana babanın ayrı
yaşamaları halinde çocuğun haklarının ne şekilde korunması gerekiyorsa soyu
düzeltilen çocuk için de aynı koruma önlemleri benzetme yolu ile
uygulanacaktır. Bir başka anlatımla Medeni Kanunun 260. maddesi gereği
ana-baba ve çocukların yekdiğerine karşı aile yararlarının gerektirdiği
yardımı, saygıyı göstermekle yükümlü olmalarından kaynaklanan aile
yükümlülüklerinin paylaştırılması düzenlenmesi söz konusu olur.
Soyun düzeltilmesinden sonra çocuğun evlilik dışı doğmuş ve düzgün
olmayan soy ile ilgili hükümlerine tabi olacağı düşünülemez. Zira Medeni
Kanunun 290. maddesiyle düzenlenen düzgün olmayan soy, af yasasıyla düzgün
soya dönüşmüştür.
Evlilik dışında çocuğu ile beraber yaşıyan anne çocuk üzerinde hangi
haklara sahip ise af yasası ile anaya nispetende soyu düzeltilmiş olan çocuk
içinde aynı haklara sahiptir. Annenin bu haklardan yoksun kalmasını
gerektiren yasal bir düzenleme bulunmamaktadır.
Somut olayda; Çocuğun velayeti babaya verilmemiş olduğuna göre
birlikte velayet ilkesi geçerliliğini korumaktadır. Annenin yanındaki çocuğu
için ayrıca velayet hakkınında tanınmasını istemesine gerek yoktur. Annenin
bu hakkı zaten vardır.
Hüküm bu itibarla doğrudur. Onanması gerekir. Sayın çoğunluğun aksine
oluşan görüşlerine katılmıyoruz.
Üye Üye
Nedim Turhan Ferman Kıbrıscıklı
|