 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
HUKUK GENEL KURULU
E. 1995/10-582
K. 1995/896
T. 25.10.1995
ÖZET : Sürekli işgöremezlik geliri bağlanmasını gerektirmeyen iş
kazası ve meslek hastalığının üzerinden, zamanaşımı süresi geçmiş ve
zamanaşımı def'i de ileri sürülmüşse; ikinci iş kazası sonucu, sürekli
işgöremezlik gelirinin bağlanması halinde; peşin sermaye değeri, ikinci
kazanın getirdiği meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre hesaplanır.
Sosyal yardım zammı, yaşlılık sigortası kolundan ödeniyorsa;
istenmemesi veya esasen istenemeyecek olması halleri de dahil; iç tavanın
şişirilmesi sonucunu doğuracağından, peşin sermaye değerine katılamaz.
Yaşlılık aylığı nedeniyle işkazası geliri indirilmişse, o tarihten
sonraki dönem için, sürekli işgöremezlik peşin sermaye değerinin
hesaplanmasında bu indirim de gözönüne alınmalıdır.
Taraflar arasındaki "rücuan tazminat" davasından dolayı yapılan
yargılama sonunda; Ankara Sekizinci İş Mahkemesince davanın kabulüne dair
verilen l.3.l995 gün ve l994/3063 E. 1995/55 K. sayılı kararın incelenmesi
taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Onuncu Hukuk
Dairesinin 20.3.1995 gün ve 1995/2641 E. 2794 K. sayılı ilamı ile; (... İlk
rücu davasındaki onama kararında, tavanın 27,93 maluliyet derecesine göre
belirlenmesi gerektiğine değinildiği halde bu yolda tavan hesabı
yaptırılmaması isabetsizdir. Öbür yandan, 506 sayılı Yasanın ek 24. maddesi
gereğince davalı kamu kuruluşu, sosyal yardım zammını Kurum'a ödediğinden,
tavana sosyal yardım zammının dahil edilmesi keza usul ve yasaya aykırı olup
bozma nedenidir.
Bundan başka Kurum, gelir bağlama tablosunu 31,98 maluliyet
derecesine göre hesap etmiştir. Bu davada mademki sigortalının 27,93
maluliyet derecesine göre tavan belirlenmesi gerektiğine işaret edilmiştir, o
halde iç tavan bakımından dahi 27,93 maluliyet derecesine göre bağlanan
gelirin peşin değeri bulunmalı ve tavanda sınırlı kalınarak bulanacak miktarı
geçmemek suretiyle rücu alacağına hükmedilmelidir...) gerekçesiyle bozularak
dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece
önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü:
Sigortalı, davalı MKE Kurumu işyerinde, 12.3.1971 tarihinde geçirdiği
iş kazası sonucu 4,2 ve 2.2.1985 tarihinde aynı işyerinde maruz kaldığı
ikinci iş kazası sonucunda da 29 ve Baltahazar Formulüne göre toplam olarak
31,98 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğramıştır. Bu nedenle
kendisine işgöremezlik geliri bağlanmış ve bu gelirin peşin sermaye
değerlerini Ankara Sekizinci İş Mahkemesinin 1991/119 numaralı dosyası ile
davacı Kurum rücuan tahsil etmiştir. Temyize konu rücu davasında kanun,
kararname, katsayı artışları nedeniyle sürekli işgöremezlik gelirinde
gerçekleşen artışları talep edilmiştir. Bu davada 21.2.1986- 15.3.1993
tarihleri arasında sigortalıya ödenen sosyal yardım zamlarının dahi
istenildiği görülmektedir.
Bilindiği gibi, 506 sayılı Kanunun 19/1. maddesi uyarınca meslekte
kazanma gücü kaybının 10'dan az olduğu hallerde sigortalıya sürekli
işgöremezlik geliri bağlanamaz. Nitekim, 12.3.1971'de maydana gelen ve 4,2
oranında meslekten kazanma gücü kaybına yol açan iş kazası nedeniyle
sigortalıya sürekli işgöremezlik geliri bağlanmamıştır. Bu kural, sonucu
itibariyle, sigortalıda önemli bir arıza yaratmayan işkazalarında, Kurumun iş
kazaları ve meslek hastalıkları sigortasının sürekli işgöremezlik geliri
bağlama biçiminde yardım yapma yükümünün işletilmesini gerektirmediği, bu
yönde anılan sigorta kolunun kapsamı dışında tutulduğu, işçinin sürekli
işgörememe durumunda kalmadığı, nisbeten fazla efor sarfetme durumunda kalıp
da işverenlerden tazminat isterse, böylesine nisbeten önemsiz olayların
sonuçlarını işverenin karşılayabileceği, Kurumun devreye sokulmasının
gerekmediği, görüşüyle kabul edilmiştir.
Diğer yandan, sigortalının ilk kaza veya meslek hastalığından sonra,
yeniden bir iş kazası veya meslek hastalığına uğraması halinde, 506 sayılı
Kanunun 21. maddesi uyarınca, meydana gelen arızaların bütünü gözönünde
tutularak sigortalıya sürekli işgöremezlik geliri bağlanacağı esası
benimsenmiştir. Böylece, önce meydana gelen ve sürekli işgöremezlik geliri
bağlanmasını gerektirmeyecek derecede önemsiz sayılan sigorta olayının
sonuçları, sonraki iş kazası veya meslek hastalığı ile birlikte, işçi
yararına değerlendirilmektedir. Ve bu işlem SS. Sağlık İşlemleri Tüzüğünün 7.
maddesinde saptanan Balthazar Formulü uygulanarak gerçekleştirilmiştir. Ve
arızaların bütünü üzerinden, sigortalıya sürekli işgöremezlik geliri
bağlanmaktadır.
Nitekim, bu olayda da sigortalı, ilk kazadan 15 sene sonra 2.2.1985'de
ikinci iş kazasına uğrayınca, SS. Sağlık İşlemleri Tüzüğü uyarınca her iki
kazadaki arızaların bütünü nazara alınarak meslekte kazanma gücünü 31.98
oranında kaybettiği kabul edilmiş ve kendisine sürekli işgöremezlik geliri
bağlanmıştır.
İlk rücu davasında, bu gelirlerin peşin sermaye değerleri rücuan
tahsil edilmiş ve karar kesinleşmiştir. Bu davada artışların peşin sermaye
değerleri ve bir kısım sosyal yardım zammı istenildiğine göre, öncelikle bu
davada istenilebilecek peşin sermaye değerinin, diğer bir deyimle, iç tavanın
belirlenmesi gerekir. Gelir artışları, 31,98 toplam meslekte kazanma gücü
kaybı oranına göre hesaplanmıştır. Oysa, bu oran toplam arızaya göre
belirlenmiştir. Gelir bağlanmasına yol açan ikinci işkazasının yol açtığı
arızalar, 29 oranında meslekte kazanma gücü kaybını gerektirmektedir. 29
ile 31,98 arasındaki fark, ilk kazası sonucu meydana gelen arızaların, 506
sayılı Kanunu m.21'deki özel hüküm nedeniyle 4,2 meslekte kazanma gücü
kaybının, özel formül çevresinde dikkate alınmasından kaynaklanmaktadır.
Burada çözümlenmesi gereken hukuksal sorun, sürekli işgöremezlik geliri
bağlanmasını gerektirmeyen işkazası ve meslek hastalığı nedeniyle meydana
gelen arızanın, yasayla ve sosyal düşüncelerle, ikinci iş kazası sonucu doğan
meslekte kazanma gücü kayıp oranına katılması halinde, katılan orana isabet
eden daimi işgöremezlik gelirinin, aynen son işkazasının işvereninden rücuan
tahsilinin mümkün olup olmadığıdır.
Hemen diyelimki burada, olaylardan doğan özelliklerin gözönünde
tutulması gerekir. Örneğin:
İlk işkazası, başka bir işyerinde, son kaza veya hastalıklar başka
işyerlerinde ortaya çıkmışsa, gelir bağlanmasına yol açan kazanın cereyan
ettiği yerin işvereninden ilk ve geliri getirmeyen kazadan doğan farka
ilişkin peşin sermaye değeri istenemez. İlliyet ve husumet sorunu ortaya
çıkar. Yada ilk olarak meydana gelen ve geliri gerektirmeyen iş kazası ve
meslek hastalığı nedeniyle işveren aleyhine maddi tazminat davası açılmış ve
tazminat tahsil edilmiş ise, bu durumun gözönünde tutulması gerekir. Yada,
ilk olaydan doğan talepler için zamanaşımı oluşmuş ve bu yön, yönetimce ileri
sürülmüşse, farkın keza rücuan tahsil edilmemesi icabeder. Fark, talebe dahil
edilmemiş olabilir. Özetle, bu konuda çeşitli olasılıklar düşünülebilir.
Farkın istenebileceği hallerde de, farka ilişkin işkazasındaki kusur oranı
ile ikinci işkazasında gelir bağlanmasını gerektiren işkazasındaki kusur
oranlarının, her bölüm için ayrı ayrı gözönünde bulundurulması zorunlu olur.
Zira her iş kazası, ayrı bir ani olay ve olgudur. Ve rücuya imkan veren, 506
sayılı Kanunun 11 ve 26. maddelerinde, her bir işkazasındaki kusur oranına
bağlı bir tavan ve rücu imkanı düşünülmüştür.
Olayımızda, ilk kaza 12.3.1971 tarihinde, gelir bağlanmasını
gerektiren ikinci kaza 2.2.1985'de, onbeş sene sonra meydana gelmiştir. İşbu
davada davalı yöntemince zamanaşımı def'inde bulunmuştur. 12.3.1971'de
meydana gelen kaza için SS. Kurumu gelir bağlamadığından ve bir onay söz
konusu olmadığından, olay nedeniyle bağlanan bir gelir olmaması nedeniyle,
bu açıdan bir zarardan bahsedilemeyeceğinden ikinci kazanın gelirinin onayı
da burada kullanılamayacağından, 12.3.1971 tarihli olay için yapılabilecek
talepler, on yıllık akdi zamanaşımına uğramıştır. Bu olaydan doğan meslekte
kazanma gücü kaybı fark oranı için, artık rücu tazminatı istenemeyeceği gibi,
bu kısma ilişkin sürekli işgöremezlik gelirinin peşin sermaye değeri iç
tavana da dahil edilemez.
O halde, peşin sermaye değeri sadece ikinci kazanın gerektirdiği 29
oranındaki meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre hesaplanmalıdır.
Öte yandan, sigortalıya 15.3.1993 tarihinden yaşlılık aylığı
bağlanması nedeniyle işkazası geliri 506 sayılı Kanun m. 92 uyarınca 1/2
indirildiğinden, o tarihten sonraki dönem için sürekli işgöremezlik geliri
peşin sermaye değerinin bu oranda indirimli nazara alınması zorunludur.
Keza, 15.3.1993 tarihinden sonra sosyal yardım zammı yaşlılık
sigortası kolundan ödenmekte olup, işkazası nedeniyle bağlanan sürekli
işgöremezlik gelirinin peşin sermaye değerine katılmaması gerekir. Aksi bir
işlemle katılarak iç tavanın şişirilmesi, fazla rücu tazminatı tahsiline yol
açacağından kabul edilemez. Kaldı ki, ek m. 24/1 uyarınca işveren Kurum
bunları SS. Kurumuna ayrıca ödeyeceğinden bu hükmün nazara alınmaması
suretiyle hesaplanan iç tavanın ayrıca mükerrer tahsile ve haksız iktisaba
yol açacağı ortadadır.
Gerçi, davacı, 15.3.1993'den sonraki sosyal yardım zamlarını
istememiştir. Fakat bunların istenmemesi veya esasen istenemeyecek olması,
başka konu, bunların iç tavana katılması başka konudur. O tarihten sonraki
sosyal yardım zammı istenmemekle beraber, bunların iç tavana katılması, diğer
istenebilecek kalemler için tavanın şişirilmesi sonucunu doğuracağından kabul
edilemez.
Ne varki, Özel Daire bozmasında 27,93 oranının 29 olarak ifade
edilmesi gerekir.
Bu itibarla usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı
bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda
gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 25.10.1995 gününde
oyçokluğuyla karar verildi.
Birinci Başkanvekili 10.H.D.Bşk. 13.H.D.Bşk. 6.H.D.Bşk.
İ.Teoman Pamir İ.T.OZanoğlu A.İ.Arslan Ö.N.doğan
l5.H.D.Bşk. 7.H.D.Bşk. ll.H.D.Bşk. 14.H.D.Bşk.
M.S.Aykonu H.Örmeci G.ERiş E.Özdenerol
Onama
l6.H.D.Bşk. 12.H.D.Bşk. E.Taylan C.Çetiner
O.Arslan C.Sanin
N.Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu M.Çetin İ.ULusoy
Onama
8.H.D.Bşk.V. O.Uzgören N.AKman M.H.Surlu
S.Sapanoğlu Onama
Onama
S.G.Erçoklu S.Sezen N.Sucu O.İzgiey
Onama
U.Araslı Ş.Abik 5.H.D.Bşk.V. M.Kaşıkçı
Onama C.Dikmen
V.Canbilen N.Ertuğrul 9.H.D.Bşk.V. H.A.Bengü
O.G.Çankaya
Z.Sağdur E.Doğu B.Doğan O.Özgürel
Onama
M.S.Özer İ.ERdemir S.Özyörük Y.Yasun
Onama
L.Gürün F.Ulusoy E.Güvener Y.Büken
Y.Acun
Onama
|