Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
                                                                               
     
 Y A R G I T A Y 
Ceza Genel Kurulu
    S A Y I 

Esas           Karar            Tebliğname   
1995/1-60      1995/89          1-109935

                          
                   Y A R G I T A Y  K A R A R I

Bozma kararı veren 
Yargıtay Dairesi         : 1.Ceza Dairesi
Mahkemesi                : Ankara 5. Ağır Ceza
Günü                     : 10.11.1994
Sayısı                   : 176-174
Davacı                   : K.H.
Sanık                    : Ahmet Yılmaz vekili Av. Oğuz Büyüktanır
Davaya Katılan           : Ünal Tansev vekili Av. Selim Debre

	Adam öldürmek suçundan sanık Ahmet Yılmaz'ın, TCY.nın 450/4, 51/1,
 55/2, 59. maddeleri gereğince 6 sene 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına
 ilişkin Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 14.12.1993 gün 18/201 sayılı
 re'sen temyize tabi olan hükmün sanık vekili tarafından da temyizi üzerine
 dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi 7.7.1994 gün 1702/2425 sayı ile;
	"a- Mahkeme, sanığın ikrarına bağlı olarak "maktülün, sanığa çirkin
 tekliflerde bulunduğunu, bakışları ile de rahatsız ettiğini, bunu
 hazmedemeyen sanığın sebze ayıklamakta kullandığı tahta saplı bıçakla onu
 öldürerek kendisine yaptığı teklifin acısını çıkarmayı aklına koyduğu, olay
 gecesi camiye gitmekte olan sanığa maktülün yine aynı teklifi tekrarladığını"
 kabul ettiğine göre olay gecesi tekrarlanan haksız hakaret nedeniyle sanığın
 suçu işleme kararında maktülün yenilenen teklifinin etkili bulunduğu dikkate
 alınmadan suçun kasten ve tehevvüren işlendiğinin kabulü yerine soğukkanlı
 olarak karar vermesi, kararla icra arasında sebat ve ısrarı gösteren sürenin
 geçmesi gibi unsurları bulunmayan taammüdün varlığı ile yazılı şekilde karar
 verilerek suç vasfının tayininde hata edilmesi,
	b- Sanık hakkında TCK.nun 450/4, 51/1, 55/2. maddeleri uygulanırken 15
 yıl olan cezanın gerekçe gösterilmeden askeri haddin üstünde 20 yıl olarak
 verilmesi" isabetsizliğinden bozmuş,
	Yerel Mahkeme 10.11.1994 gün 176/174 sayı ile, bozmanın (b) bendine
 uymuş, (a) bendine ise, "sanığı suça sevkeden saik, maktülün çirkin
 teklifleridir. Sanık, bu teklifler üzerine tahrike kapılmış, öldürmeye karar
 vermiş, olay günü bıçağını alarak camiiye gitmiş, dönüşünde bir süre etrafta
 dolaşmış, kararından vazgeçmeyerek maktülün evine gitmiş, onun gelmesini
 beklemiştir. Maktül gelince bu kararından vazgeçmeyip onu bıçaklamıştır.
 Maktülü beklemekle, kararından vazgeçmediğini göstermiştir. Suçun aniden ve
 kızgınlıkla işlendiği kabul edilemez." gerekçesiyle direnmiştir. 
	Re'sen temyizi tabi olan bu hükmün ayrıca sanık vekili tarafından da
 temyizi üzerine dosya; Yargıtay C.Başsavcılığının "onama" istemli 15.2.1995
 günlü tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca
 okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

	 	CEZA GENEL KURULU KARARI

	Sanık hakkında adam öldürmek suçundan açılan davada, Özel Daire ile
 Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, suçun taammüden işlenip işlenmediğine
 ilişkindir.
	Kaynak İtalyan Ceza Yasası ile Türk Ceza Yasasında tasarlama (taammüd)
 tarif edilmemiş, bazı suçlarda ağırlaştırıcı sebep olarak kabul edilmiş ve
 tasarlamanın tanımı uygulamaya bırakılmıştır. 
	Tasarlama, ani kast türünün dışında kalmakta, düşünce kastına
 girmektedir. Hukuki mahiyeti öğretide tartışmalıdır. Yargıtayımızın
 duraksamasız uygulamalarına göre, failin bir kimseye karşı belli bir suçu
 işleme niyetinde sebatla ve koşulsuz olarak karar vermesi, ulaştığı ruhi
 sükunete rağmen bu kararından vazgeçmeyip, kararını ısrarla ve bu akış
 içerisinde icraya başlayıp başlamadığı olaysal olarak değerlendirilmek
 suretiyle tasarlamanın varlığı saptanmalıdır. Fail, anında karar verip fiili
 işlememekte, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında bir süre
 geçmektedir. Fail, bu süre içerisinde suçu işleyip işlememe konusunda
 düşünmekte ve suçu işlemekten vazgeçmemektedir. Failin suçu işlemekten
 vazgeçmesi fakat bir başka nedenle ve ani bir kararla fiili işlemesinde
 tasarlamadan söz edilemez. Suç işleme kararının ne zaman alındığı ve eylemin
 ne zaman işlendiği mevcut kanıtlarla saptanmalı, suç kararıyla eylem arasında
 geçen zaman dilimi içerisinde ruhi sükunete ulaşılıp ulaşılamayacağı
 araştırılmalıdır.
	Maddi olayda; 16 yaşında olup ablasının yanında kalan ve pazarcılık
 yapan sanığa, aynı apartmanın giriş katında oturan maktül ahlaka aykırı
 tekliflerde bulunmuş, sarkıntılık yapmıştır. Sanık; olay gecesi camiye
 giderken, maktülün kapısının önünden geçtiği sırada kapı açılmış, maktül
 cinsel ilişki önerisinde bulunarak sanığı eve çağırmış, sanık ise kaçmıştır.
 Saat 23.30 sıralarında eve dönen sanık, öldürülenin bu davranışları üzerine
 kömürlükte bulunan ve pazarcılıkta kullandığı bıçağı alarak evine çıkmış, çok
 kısa bir süre oturduktan sonra geri gelerek balkondan maktülün evine girmiş,
 evde onu bulamamış, dışarı çıkacağı sırada eve gelen maktülle karşılaşmış,
 "ikna olup geldin mi?" demesi üzerine de bıçakla saldırıp maktülü öldürmüş ve
 bıçağı da orada bırakarak kaçmıştır. 
	Sanık, olay akşamı maktülün kendisine ilişki teklif etmesi ve eve
 almak istemesi üzerine, camiden dönüşte suçu işlemeye karar vermiş, bıçağı
 alarak odasına çıkmıştır. Kısa bir süre sonra ise fiili gerçekleştirmiştir.
 Maktülün daha önceki teklifleri üzerine suçu işlemeye kesin karar vermiş, bu
 konuda bir plan yapmamıştır. Fiilin işlenmesinde; maktülün, olay akşamı
 yaptığı teklifi ve sözleri etkili olmuş, bu davranış üzerine sanık ani bir
 karar vererek cinayeti işlemiştir. Soğukkanlılıkla verilmiş bir suç kararı
 yoktur. Sanığın camiden dönüşünde karar verip, bıçağı alması ve kendi evine
 gidip bilahare olay yerine gelmesi arasında geçen süre, ruhi sükunete
 ulaşması için yeterli bir zaman süresi değildir. Sanığın, müsnet suçu işleme
 niyetinde sebatla ve koşulsuz olarak karar verdiği, ulaştığı ruhi sükunete
 rağmen bu kararından vazgeçmeyerek bu kararını ısrarla yerine getirdiği kabul
 edilemez. Bu nedenlerle, suçun kasten işlendiğinin kabulü gerektiğinden,
 Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
	SONUÇ   : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün
 BOZULMASINA, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak 27.3.1995 günü
 oybirliğiyle karar verildi.

Birinci Başkanvekili    4.C.D.Bşk.        7.C.D.Bşk.       5.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN            S.SELÇUK          S.GENÇAY         H.KOÇULU

2.C.D.Bşk.              3.C.D.Bşk.        6.C.D.Bşk.       R.SÖNMEZ
M.ONAN                  S.N.DEDA          N.MUTİŞ 

N.BENLİ                 N.TANKUT          C.YILMAZ         O.K.KESKİN

V.SAVAŞ                 S.ÇELİK           A.İ.HEKİMOĞLU    Y.KALAY

M.İ.ÜNAL                O.ŞİRİN           S.Ö.ÇETİNKOL     Y.TURAN

O.KÖSEBALABAN           M.F.İNAN          S.ERKAN          Z.ASLAN

H.GERÇEKER
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini