Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.                                  
 Y A R G I T A Y                              
Ceza Genel Kurulu
    S A Y I 

Esas           Karar            Tebliğname   
1995/1-228     1995/256	 1/47169

                   Y A R G I T A Y  K A R A R I

Bozma kararı veren 
Yargıtay Dairesi         : 1.Ceza Dairesi 
Mahkemesi                : Ankara 5.Ağır Ceza 
Günü                     : 04.04.1995
Sayısı                   : 1-67
Davacı                   : K.H.
Sanık                    : Ahmet Hamdi Akan vekili
                           Av.Umur TAMUR
Davaya Katılan           : Fikret Akan vekili
	 	   Av.İmdat Akgül

	Adam öldürmek suçundan sanık Ahmet Hamdi AKAN'ın T.C.K.nun 449/1,
 51/2, 59/2. maddeleri gereğince 12 sene 6 ay ağır hapis cezasıyla
 cezalandırılmasına, T.C.K.nun 31, 33 ve 40. maddelerinin uygulanmasına,
 sanığın tutukluluk halinin devamına, emanette kayıtlı mermi çekirdeği ile
 mermi gömleğinin T.C.K.nun 36. maddesi gereğince zoralımına ilişkin Ankara 5.
 Ağır Ceza Mahkemesince verilen 09.06.1994 gün ve 64/109 sayılı karar,
 C.Savcısı, sanık ve müdahil tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı
 inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 29.11.1994 gün ve 3784/4133 sayı ile;
	"Toplanan deliller hüküm vermeye elverişli olarak toplanmış
 bulunduğundan, tebliğnamede soruşturmanın genişletilmesi yolundaki isteme
 iştirak edilmemiştir.
	Olaydan 3 gün önce maktül yanında oğlu Volkan olduğu halde, kardeşi
 sanığın bürosuna giderek "Yüksek İhtisas Hastahanesinin çamaşır yıkama işi
 ile ilgili ihaleyi kendisinin aldığını, Ticaret Kanunu hükümlerine göre
 Penguen Şirketini kendisine devretmesini" istemiş,  sanığın "bana olan 25
 milyon lira borcunu öde, şirketi hemen devredeyim" cevabını vermesi üzerine,
 maktül oradan ayrılmış, olay gününden bir gün önce maktül yanında Ali Rıza
 KARATAŞ, Salim YUVA, Ahmet GÜNDÜZ ve Volkan AKAN olduğu halde sanığın
 bürosuna gittiklerinde aynı nedenle aralarında şiddetli bir tartışma olmuş,
 bu tartışma sırasında maktül sanığa kül tablası fırlatmış ve yumrukla da
 gözünü morartmıştır.
	Olayı öğrenen babaları barıştırmak amacıyla ikisini de evine davet
 etmiştir. Daveti kabul eden sanık, babasının evinin önüne geldiginde sanığın
 oraya geleceğini bilen maktülün aniden elinde Barabellum marka, aslından
 farksız şekilde imal edilmiş kuru sıkı tabancası ile gizlendiği yerden
 fırlayarak sanığı öldüreceğini söylediği, paniğe kapılan ve yalvarmakla
 ölümden kurtulamayacağını anlayan sanığın bir yandan kaçmaya çalışırken bir
 yandan yere doğru iki el ateş ettiği, buna rağmen maktülün saldırısının devam
 ettiğini görünce, maktüle doğru gelişigüzel iki el daha ateş ettiği,
 kurşunlardan birinin kardeşi maktüle isabet ettiğini görünce ateş etmekten
 derhal vazgeçerek yaralıyı bir arabaya koyarak bizzat hastahaneye götürdüğü,
 ancak hastahanenin acil servisinde yapılan muayenede yaralının yolda
 öldüğünün dosya içeriğinden açıklıkla anlaşılması karşısında, sanığın tamamen
 yasal savunma şartları içinde hareket ettiği, olayın cereyan tarzı ve sanığın
 içinde bulunduğu ruh hali göz önünde tutulduğunda savunmada aşırılığa
 kaçmadığının kabulünde de zorunluluk bulunduğu göz önünde tutulmaksızın
 yazılı gerekçe ile cezalandırılmasına karar verilmesi" isabetsizliğinden
 bozulmuş ve sanığın tahliyesine karar verilmiştir.
	Yerel mahkeme ise 04.04.1995 gün ve 1/67 sayı ile;
	Olayda yasal savunmanın koşullarının oluşmadığı yolundaki ilk
 hükümdeki gerekçeler ve oyçokluğu ile önceki kararında direnmiştir.
	Bu kararın da, C.Savcısı ve sanık vekili tarafından süresinde temyiz
 edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma isteyen 27.06.1995
 günlü teliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca
 okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

	 	CEZA GENEL KURULU KARARI

	İncelenen dosyaya göre;
	Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığın sabit olan
 kardeşini öldürme eylemini, T.C.K.'nun 49/2. maddesinde düzenlenen yasal
 savunma koşulları içinde işleyip işlemediğine ilişkindir.
	Yasal savunma (meşru müdafaa) bir kimsenin kendisine veya başkasına
 yöneltilen ağır ve haksız bir maddi saldırıyı uzaklaştırmak için gösterdiği
 zorunlu tepkidir.
	Yasal savunma halinde işlenen fiil hukuka uygundur. Çünkü hukuk düzeni
 hakkın saldırıya uğramasına izin vermez. Hukuk, haksızlığı gidermek,
 adaletsizliği, saldırıları yasaklamak amacını güder. Bu nedenle hukuku
 korumak, haksızlığı önlemek için savaşan kimsenin hareketi hukuka aykırı
 olarak kabul edilip cezalandırılamaz.
	Savunmada bulunmak kendisini ve mensup olduğu türü korumak tepkisinin
 bir sonucudur. Bu tepki aynı zamanda toplumun çıkarlarına da uygundur.
	Yasal savunmada hiç bir zaman ve hiç bir durumda sanığa kaçma
 yükümlülüğü yüklenemez ve kaçarak kurtulması istenemez. Failin kaçma
 olanağının bulunup bulunmadığı da dikkate alınamaz.
	Yasal savunmadan söz edilebilmesi için, maddi mahiyette bir saldırının
 bulunması, saldırı ile savunmanın hemzaman olması, savunmanın saldırının
 devamı sırasında yapılması, savunma ile saldırı arasında uygun oran bulunması
 gerekir. Saldırı başlamadan önce savunmaya geçilmesi haklı sayılamayacağı
 gibi, saldırı bittikten sonra savunmada bulunulması da meşru sayılamaz.
	Ancak "saldırının halen varlığını" geniş manada anlamak ve başlayacağı
 artık muhakkak olan bir saldırıyı başlamış, keza, bitmiş olmasına rağmen
 tekrarından korkulan bir saldırıyı da henüz sona ermemiş saymak zorunludur.
 Örneğin, elindeki bıçağı uyarıya rağmen bırakmayan bir kimse saldırıya
 başlamış sayılacağı gibi, hasmını yere yıkan kişinin saldırılarını daha ileri
 derecelere götüreceği anlaşılıyorsa saldırı sona ermiş sayılamaz. Henüz
 başlamamış saldırı tehlike teşkil edebilir ve sona eren bir saldırının tekrar
 edilmesi tehlikesi de bulunabilir.
	Savunmada zorunluluk bulunup bulunmadığı her olayın özelliğine göre
 saptanmalıdır. Saldırıya uğrayanın bizzat fail olması gerekmez. Üçüncü bir
 kişinin tecavüze maruz kalması halinde de yasal savunma koşulları
 gerçekleşebilir.
	Maddi olayda; sanık ile maktül kardeştirler. Maktül Almanya'da
 çalışırken kesin dönüş yapmış, boşta gezdiği için sanık kendisine ait Penguen
 isimli kuru temizleme şirketinde ona iş vermiştir. Maktülün işi öğrenmesi
 üzerine iş yerini ona bırakmış, 7 veya 8 adet halı yıkama makinesini de
 25.000.000 lira karşılığında ona satmıştır. Olay öncesi günlerde sanığın
 yazıhanesine gelen maktül Yüksek İhtisas Hastanesinin çamaşır yıkama işi ile
 ilgili ihaleyi kendisinin aldığını bu nedenle Penguen şirketini noterden
 kendisine devretmesini istemiştir. Sanık ise, önce kendisine olan 25.000.000
 liralık borcunu ödemesini koşul olarak öne sürmüş ve bu konuda aralarında
 anlaşmazlık çıkmıştır. Olaydan bir gün önce sanığın bürosuna tekrar gelen
 maktül tanıkların yanında yine devir meselesini açmış, sanık kendisine aynı
 koşulu öne sürünce buna sinirlenerek elindeki kül tablası ile sanığın üzerine
 yürümüş ve sol gözüne yumrukla vurarak morartmıştır. Buna rağmen sanık devir
 ile ilgili yazıyı hazırlatıp imzalayarak ağabeyi maktül Yalçın'a verirken
 "Bundan böyle benimle konuşma, büromu da terket" demiş ve devir belgesini
 alan maktül bürodan ayrılmıştır.
	Olay günü aralarındaki geçimsizliği öğrenen babaları onları
 barıştırmak amacıyla her ikisini de evine davet etmiş, sanık da bu daveti
 kabul edip özel otosuna binerek babasının evine gitmek üzere hareket
 etmiştir. Maktül ise sanıktan önce babasının evine gitmiş, sanığın da
 geleceğini öğrenmesi üzerine eşini ve babasını evde bırakarak dışarı
 çıkmıştır. Sanıkla maktül babalarının evi önünde karşılaştıklarında maktül
 kendisine doğru elindeki tabancayı doğrultup "şimdi senin ananı avradını
 sinkaf edeceğim" diyerek üzerine yürümüş ve olay yerinde bulunan bir reno
 taksinin etrafında görgü tanıklarının da doğruladığı gibi kovalaşmışlar,
 ölenin elindeki tabanca ile sanığı kovalamaya devam etmesi üzerine, sanık da
 ruhsatlı tabancası ile 2 metre kadar bir mesafeden 4 el ateş etmiş bu
 atışlardan biri maktül Yalçın'a isabet ederek onu yere düşürmüş, oradan geçen
 bir taksiyi çeviren sanık; maktül Yalçın'ı hastahaneye götürmüş ise de;
 kurtarılamayarak "karaciğer delinmesinden gelişen iç kanama sonucu" ölmüştür.
	Em. Gen. Md.lügü kriminalistik uzmanı tarafından verilen 11 Mayıs 1994
 günlü raporda; "tetkik edilen kuru-sıkı tabir edilen fişekleri atmak için
 imal edilen tabancanın Alman yapısı olup, dış görünüşü ve dizaynı itibariyle
 tamamen İtalyan yapısı Beratta marka F 92 model tabancaların taklit edilmesi
 suretiyle imal edildiği, ele alınıp incelenmedikçe uzman kişilerce dahi
 uzaktan kuru-sıkı tabanca olduğunun anlaşılmasının mümkün olamıyacağı, bu
 itibarla; kişilere karşı tevcih edildiğinde; hakiki bir tabanca görünüm ve
 intibaını verdiği, kuru-sıkı tabanca olup olmadığının anlaşılamayacağı ve
 kesinlikle gerçek bir tabanca olarak algılanacak nitelikte olduğu"
 bildirilmiştir. 
	Olayda; maktülün, hakiki tabanca görüntüsü veren kuru-sıkı tabancası
 ile sanığı kovaladığı ve kurtulamıyacağı, öldürüleceği ciddi korku ve
 endişesine kapılan sanığın bu ruh haleti içinde geriye dönerek ateş ettiği
 tekmil dosya kapsamı ile sabit olduğuna göre; Yasal savunma koşulları
 gerçekleşmiştir. Bu oluşa göre savunmada aşırılık da yoktur. Bu itibarla
 Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.

	SONUÇ	: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme
 hükmünün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 26.09.1995 günü oybirliği
 ile karar verildi.

Birinci 
Başkanvekili	1.C.D.Bşk.	10.C.D.Bşk.	2.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN    T.GÜVEN	        H.DOĞAN	        M.ONAN

3.C.D.Bşk.	9.C.D.Bşk.	R.SÖNMEZ	M.Z.TURAN
S.N.DEDA	D.TAVİL

C.ÖZDİKİŞ	K.BAŞAL	 A.SEVGİLİ	A.SAYSEL
V.SAVAŞ	 K.GÜVEN	 G.KINIK	        H.ÖGÜTCÜ

T.METEOĞLU	O.ŞİRİN	 11.C.D.Bşk.V.   T.DEMİRTAŞ
	 	    N.OK

Y.TURAN	 İ.YÜCEL	   E.I.KOÇHİSARLIOĞLU   M.F.İNAN

8.C.D.Ü.Y.
A.İSAOĞLU
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini