Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



        T.C.	 	 
                                                                               
  
   Y A R G I T A Y
  Ceza Genel Kurulu
       S A Y I 

Esas           Karar            Tebliğname   
1995/1-126     1995/210         1/10448

                    Y A R G I T A Y  K A R A R I

Bozma kararı veren 
Yargıtay Dairesi         : 1.Ceza Dairesi
Mahkemesi                : SAMSUN 1.Ağır Ceza
Günü                     : 19.12.1994
Sayısı                   : 272 - 228
Davacı                   : K.H.
Sanık                    : Ramazan Gervan vekili Av.Ethem Özturan 
Davaya Katılan           : --

	Kasten adam öldürmek suçundan sanık Ramazan Gervan'ın, TCY.nın 448,
 52/son, 51/1, 59. maddesi uyarınca 15 yıl ağır hapis cezasıyla
 cezalandırılmasına ilişkin SAMSUN 1. Ağır Ceza Mahkemesince 28.1.1994 gün ve
 103-8 sayı ile verilen kararın, sanık müdafii tarafından temyizi ve
 kendiliğinden de temyize tabi olması nedeniyle, dosyayı inceleyen Yargıtay 1.
 Ceza Dairesince 2.11.1994 gün ve 2523/3631 sayı ile;
	(1- Ölen, sanığın yanında çalışan bir kişi olup, sanığa saldıran
 kişiler arasında bulunmaması, karşılıklı saldırı sırasında hedef seçme
 olanağı bulunmadığı anlaşılan sanığın rastgele salladığı bıçağın ölene
 isabetle ölümüne neden olduğunun anlaşılması karşısında, etkili eylemde
 bulunmak kastı ile yaptığı eylemle ölümüne neden olma şeklinde
 nitelendirilerek, T.C.Y.nın 452/1. maddesinin uygulanması suretiyle
 cezalandırılmasına karar verilmesinde zorunluluk bulunduğu halde, yazılı
 şekilde karar verilmesi,
	2- Olaya neden olan ilk haksız davranışlar sanıktan geldiği halde,
 haksız bir tahrikin etkisiyle suç işlediğinin kabulü ile verilen cezadan
 T.C.Y.nın 51/1. maddesi ile indirim yapılması) isabetsizliğinden bozulmasına
 karar verilmiştir.
	Yerel Mahkeme ise, 19.12.1994 gün ve 272/228 sayı ile; (Sanık,
 öldürücü nitelikteki bıçakla, hayati bölge olan göğüs nahiyesine, ölümü
 oluşturacak bir şiddetle vurmuştur. Sanığın karşısında, kavga ettiği kişi
 bulunsaydı, bu darbeyi daha da şiddetli vuracağı kuşkusuzdu. Etkili eylem
 kastı ile hareket etmiş olsa idi bu derecede şiddetli bir darbe vurmazdı. Bu
 durumda sonuç ölüm değil, yaralama olurdu. Sanığın ölümü oluşturacak şiddette
 darbe vurması, onun öldürme kastı ile hareket ettğini göstermektedir.
	Öte yandan ilk haksız hareket öldürülmek istenen ve sanığın tezgahının
 önüne izinsiz tezgah açan Tahsin Fikret Armutçu'dan gelmiştir. Bu nedenle adi
 tahrik hükümleri uygulanmalıdır.) Açıklaması ile önceki kararda direnmiştir.
	Bu karar da sanık müdafii tarafından süresinde temyiz edildiğinden ve
 kendiliğinden de temyize tabi bulunduğundan, dosya Yargıtay
  C.Başsavcılığının "bozma" istekli 11.4.1995 gün ve 1/10448 sayılı
 tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle Ceza Genel
 Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

	 	CEZA GENEL KURULU KARARI

	İncelenen dosyaya göre;
	Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık;
	1- Sanığın üzerine yüklenen suçun, kasten adam öldürmek mi, kastın
 aşılması suretiyle adam öldürmek mi olduğu;
	2- Sanık hakkında tahrik hükümlerinin uygulanmasına yer olup olmadığı
 hususlarındadır.
	22.5.1995 tarihinde yapılan birinci müzakerede sanığın üzerine
 yüklenen suçun vasfı sonuçlandırılmıştır. Buna göre; failin istemediği bir
 sonuçtan sorumlu tutulmaması ceza hukukunun genel kuralıdır. T.C.Y.nın 45.
 maddesinde bu kuralın istisnalarına yer verilmiştir. Bazı hallerde istenmemiş
 olan sonuç nedeniyle failin sorumlu tutulabileceği açık bir yasa hükmü ile
 belirlenebilir. T.C. Yasasının 452. maddesinde yer  alan düzenleme bu
 istisnalardan birisidir.
	Kastın aşılması suretiyle adam öldürmeye ilişkin 452. madde, adam
 öldürme suçunun cezasını azaltan bir sebep değildir. Suçun vasfını belirleyen
 bir sebeptir. Bu suç taksirli bir suç da değildir. Çünkü, eylem istemlidir.
 Fakat istenen adam öldürme değil, etkili eylemdir. TCY.nın 452. maddesinin
 uygulanabilmesi için, fail tarafından istenmemiş olan ölüm sonucunun, fail
 tarafından istenmiş bulunan etkili eylemden oluşması gerekir. Etkili eylemin
 kastedilen kişi hakkında olması önemli değildir. Bu halde T.C.Y.nın 52.
 maddesi uygulanmalıdır.
	Kastın aşılması suretiyle adam öldürmek suçuna ilişkin bu genel
 açıklamalardan sonra uyuşmazlık konusu olaya bakıldığında; sanık Ramazan
 Gervan'ın yetkili merciden izin alarak, devamlı biçimde açtığı tezgahının
 önüne, Tahsin Fikret Armutçu adlı kişi ve arkadaşları tarafından  tezgah
 açılması üzerine, sanık ile Tahsin Fikret Armutçu arasında çıkan tartışmanın
 giderek kavgaya dönüştüğü, bu kavga sırasında Tahsin Fikret Armutçu'nun
 polise haber vermek için olay yerinden uzaklaştığı, kavganın sanık ve
 arkadaşları ile Tahsin Fikret Armutçu'nun arkadaşları arasında devam ettiği,
 sanığın bu sırada kendi tezgahından edindiği bıçakla, karşı gruptaki Salim
 Altınbaş'ı yakalayarak "seni bıçaklayayım mı?" biçiminde konuştuğu, ancak ona
 karşı bir eylemde bulunmadığı, kavganın devam etmesi nedeniyle bıçağını
 gelişigüzel sallamaya başladığı, bu sırada  kavgayı ayırmaya çalışan ve
 sanığın yanında işçilik yapan ölenin göğsüne isabet eden bıçağın, iç kanama
 ve şok sonucu ölümü oluşturduğu, iddia, sanığın savunması, tanık anlatımları,
 ölü muayene ve otopsi tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
	Bu oluşa göre, ölen, sanığın yanında çalışan işçisidir. Kavgayı
 ayırmaya çalışmaktadır. Kavga nedeniyle kendisini kaybetmiş bulunan sanığın
 öldürmek kastı olmaksızın, etkili eylem kastıyla, elindeki bıçağı gelişigüzel
 bir biçimde salladığı anlaşılmaktadır. Bu sırada, etkili eylemde bulunmak
 istediği kişi dışında kalan kendi işçisine isabet eden  bıçak, sanığın
 istemediği sonucu, yani ölümü oluşturmuştur. O halde, etkili eylemde
 bulunulmak istenen kişiden başkası ölmüş olduğundan, TCY.nın 52. maddesi
 yollamasıyla, 452/1. maddesinin uygulanması gerekmektedir.
	Sanık hakkında tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu
 birinci müzakerede sonuçlandırılamadığından, 19.6.1995 tarihinde yapılan
 ikinci müzakerede bu husus tartışılmıştır.
	Kusur yeteneğini azaltan sebeplerden birisi olan haksız tahrik
 T.C.Y.nın 51. maddesinde düzenlenmiştir. Haksız tahrik, failin haksız bir
 eylemin doğurduğu öfke veya şiddetli bir elemin etkisi altında kalarak suç
 işlemesi halidir. 
	Bu tanımdan hareket edildiğinde, öncelikle tahriki oluşturan bir eylem
 bulunması gerektiği görülmektedir. Bu eylem tabii ki haksız olmalıdır.
 Haksızlığın ölçüsü suç veya haksız fiil değildir. Fiilin haksızlığını
 toplumda geçerli olan sosyal değer yargılarına göre hakim takdir etmelidir.
	Maddi olayda, Tahsin Fikret Armutçu, sanığın izinli tezgahının önüne
 sergi açmış ise de, sanık tezgahında resim, albüm satışı yaptığı halde,
 Tahsin Fikret Armutçu'nun açtığı sergide giyim eşyalarını satışa sunduğu
 anlaşılmaktadır. Bu haliyle, sanıkla, Tahsin Fikret Armutçu arasında ticari
 bir haksız rekabetin doğacağı söylenemez. Buna rağmen sanık, Tahsin Fikret
 Armutçu ile tartışmaya girerek, tokat atmak suretiyle kavgayı başlattığından,
 ilk haksız hareket sanık tarafından yapıldığı için, hakkında haksız tahrik
 hükümleri uygulanmamalıdır.
	Bu itibarla direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
	Kurul Başkanı ve bir kısım Üyeler; (failin, bir haksızlığın doğurduğu
 öfke veya şiddetli bir elemin etkisi altında hareket ederek suç işlemesi
 halinde haksız tahrik hükümleri uygulanmalıdır.
	İncelenen olayda; Tahsin Fikret Armutçu isimli kişi izinsiz olarak,
 sanığın yetkili merciden aldığı izne dayanarak açtığı serginin önüne sergi
 açmak suretiyle, sergisinin önünü kapatıp, ticari faaliyetini olumsuz
 etkilemek suretiyle ilk haksız hareketi yaparak olaya sebebiyet verdiğinden
 ve fail suçu bu haksız hareketin oluşturduğu öfke altında  işlemiş
 bulunduğundan, TCY.nın 52/son maddesi yollamasıyla 51/1. maddesi uyarınca
 cezadan indirim yapılmalıdır.) Açıklamasıyla karşı oy kullanmışlardır.
	SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, sanık müdafinin temyiz itirazları bu
 itibarla yerinde görüldüğünden, direnme kararının istem gibi BOZULMASINA,
 suçun vasfı yönünden 22.5.1995 tarihinde yapılan birinci müzakerede 2/3'ü
 aşan oyçokluğuyla, tahrik hükümlerinin uygulanıp, uygulanmayacağı bakımından
 19.6.1995 tarihinde yapılan ikinci müzakerede yasal  oyçokluğuyla karar
 verildi.

Birinci Başkanvekili    1.C.D.Bşk.       10.C.D.Bşk.        2.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN            T.GÜVEN          H.DOĞAN            M.ONAN
Tahrik var	 	 	            Tahrik var

3.C.D.Bşk.              11.C.D.Bşk.       9.C.D.Bşk.        M.M.DİNÇ
S.N.DEDA                S.KANADOĞLU       D.TAVİL           Tahrik var
Tahrik var              Tahrik var        Tahrik var

C.GENÇKAYA              M.N.ÜNVER         C.ÖZDİKİŞ         K.BAŞAL
Tahrik var  	 	   Tahrik var

A.SEVGİLİ               A.SAYSEL          M.KABAN           G.KINIK
	 	Tahrik var        Tahrik var        Tahrik var

A.İ.HEKİMOĞLU           B.KIZILTAN        S.Ö.ÇETİNKOL      N.OK
	 	 	 	    Tahrik var

H.CEVHEROĞLU            T.DEMİRTAŞ         İ.YÜCEL    E.I.KOCHİSARLIOĞLU

Z.ASLAN
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini