 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
E.94/9959
K.94/11652
T.29.11.1994
Özet: Türkçe bilmeyenlerin noterlikçe yapılan işlemleri sırasında
tercüman bulundurmak zorunludur. Noter aynı zamanda tercüman olarak hareket
edemez.
Muhalefet: Vasiyet düzenlemesi bakımından Medeni Kanun Noterlik
Kanununa nazaran özel kanundur. Vasiyetci ile Noter ve şahitler
anlaşabiliyorsa ayrıca tercüman bulundurma zorunluluğu yoktur.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki
istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden vekili Av. Necat
Baba ile karşı taraf vekili Av. Veysi Hızal geldiler. Gelenlerin konuşması
dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya
bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Noterlik işlemlerinde ilgili Türkçe bilmezse andlı bir terçümanda
bulundurulur. Tercüman'ın andı Noter tarafından Hukuk Yargılama usulü Kanunu
uyarınca yaptırılır. (1512 S. Noterlik K. Md. 74-75/son). Kanunun bu emredici
hükmüne rağmen tercüman bulundurulmadan vasiyetname tanzimi, ve tanzim eden
Noter vekilinin aynı zamanda tercüman olarak işleme katılması usul ve kanuna
aykırı olup, işlemin iptalini gerektirir. Davanın bu yönden kabulü yerine
yazılı gerekçelerle reddi bozmayı gerektirmiştir.
S O N U Ç : Temyiz olunan hükmün gösterilen nedenlerle BOZULMASINA,
duruşma için takdir olunan (750.000) lira vekalet ücretinin davalıdan alınıp
davacılara verilmesine temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine
oyçokluğuyla karar verildi. 29.11.1994
Başkan Üye Üye Üye Üye
Tahir Alp Nedim Turhan Hakkı Dinç Özcan Aksoy Ali İhsan Özuğur
(muhalif) (muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
"Vasiyet eden kimse, arzularını resmi memura takrir edip onun
tarafından yazıldıktan veya yazdırıldıktan sonra okuması için kendisine
verilir. Vasiyetname, vasiyet eden kimse tarafından kıraat ve imza olunduktan
sonra resmi memur tarafından, tarihi yazılarak imzalanır" (MK. 480). "Vasiyet
eden kimse vasiyetnameyi okuyamaz ve imza edemez ise resmi memur şahitler
huzurunda vasiyetnameyi kendisine okur..." (M.K. 482) "Vasiyetnameye tarih ve
imza konulunca vasiyet eden kimse, vasiyetnameyi okuduğunu ve vasiyetnamenin
son arzularını muhtevi olduğunu resmi memur huzurunda iki şahide beyan eder.
Şahitler bu beyanatın huzurlarında vukuuna ve o kimseyi tasarrufa ehil
gördüklerine dair vasiyetname altına verecekleri şerhi imza ederler" (M.K.
481). Vasiyetci okuyup yazma bilmiyorsa "...Vasiyetnamenin son arzularını
muhtevi olduğunu beyan eyler. Bu taktirde şahitler vasiyetcinin beyanatı
huzurlarında vaki olduğuna ve onu tasarrufa ehil gördüklerine dair şerh
vermekle iktifa etmeyip vasiyetnamenin kendi huzularında resmi memur
tarafından vasiyetciye okunduğunu dahi takrir ve imza ederler" (M.K. 482).
Kanunumuzda vasiyetcinin son arzularını resmi memura naklinde bir şekil
öngörülmemiştir. Vasiyetname düzenlenmesi bakımından, Medeni Kanun Noterlik
kanununa nazaran özel kanun niteliğinde olup, Medeni Kanunda belirlenen şekle
uyulması yeterlidir. (Y.H.G.K. 11.3.1970 T. 1250-117 S. Kararı) Böyle olunca
vasiyetci ile noter ve şahitler anlaşabiliyorlarsa işlem sırasında tercüman
mecburiyeti getirmek hem amaca aykırı hemde yeni bir şekil unsuru ilavesi
olur. Nitekim dairemiz 23.1.1970 tarihli 7125-489 sayılı kararında Fransızca
bilen Noter'in yaptığı işlemde tercuman bulundurulmaması değil, tanıkların
Fransızca bilmemeleri iptal sebebi kabul edilmiştir.
Somut olayda Noterin ve şahitlerin vasiyetci tarafından takrir
sırasında kullanılan Arapcayı bildikleri anlaşılmaktadır. Noterin ve
şahitlerin araya bir kişi daha sokmadan beyanatı Türkçeye tercüme edip
vasiyetnameyi düzenlemelerine engel olacak bir hüküm Medeni Kanunda yoktur.
Murisin tasarruflarına mümkün oldukça sıhhat tanımak ölüme bağlı
tasarruf sisteminin gereğidir. Vasiyetcinin Arapça beyanatının bir terçüman
aracılığı ile değil Noter tarafından tercüme edilmesi iptal sebebi kabul
edilmemesi doğrudur. Karar onanmalıdır.
Başkan Üye
Tahir Alp Hakkı Dinç
|