 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1994/9885 1994/12073
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 9.3.1994
Nosu : 1993/923-1994/166
Davacı : Demir Demir vs. Vek.Av. Murat Sezmiş
Davalı : Uludağ Üniversitesi Vek.Av. Nilgün Erdar
Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve
masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine
dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar
vekili tarafından istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma
için tayin olunan günde temyiz eden davacılar adına Vekili Av. Orhan Şahin ve
aleyhine temyiz olunan davalı adına Av. Nilgün Erdar geldi. Gelen vekillerin
sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak,
tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava konusu taşınmaz 1973 yılında kamulaştırılmıştır. Dosya içerisinde
Ahmet Demir adına çıkarılmış bir tebligat mevcut olup, bu tebligata göre adı
geçenin tebligatı bizzat aldığı açıklanmış ise de, bu kişinin 20.9.1955
tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.
Daha sonra idare tarafından Kamulaştırma Kanunun 17. maddesi uyarınca
tescil davası açılmış olup, dosyaya konulan fotokopi örneğinden davanın Sefer
Demir, Ahmet Demir, Emine Demir, Demir Demir, Ali Demir, Necmiye Demir,
İsmail Demir, Letoyet Üremen ve Muhsine Demir hakkında açıldığı
anlaşılmaktadır.
Bu dava sonunda verilen 14.7.1977 tarihli kararın kesinleşip
kesinleşmediği anlaşılamamakla beraber dosyası içine konulan tapu senedi
örneğinde 189 parselin Uludağ Üniversitesi Tüzel Kişiliği adına tescil
edildiği yazılıdır.
Mahkemece dairemizin bir başka dava sebebiyle vermiş olduğu bir karara
dayanılarak davacıların 25.10.1993 tarihinde açtıkları bedel artırımı
davasında iyi niyetli olmadıkları, bu sebeple Tebligat Kanununun 32.
maddesinin 2. fıkrası hükmünden yararlanamayacakları kabul edilerek dava
reddedilmiş ise de, bu konuda yeteri kadar inceleme yapılmamıştır. Mahkemece
böyle bir sonuca varılabilmesi için muhatap adına bir tebligat çıkarılmış
olması, bu tebligatın geçersizliğine dayanılmış olması, tebligat geçersiz
olmasına rağmen muhatabın (davacının) objektif iyiniyet kurallarına aykırı
düşecek biçimde bedel arttırımı davası açmış bulunması gerekir. Bu davadaki
maddi olayda davacıların herhangi biri adına veya sağ olmak koşuluyla
murislerine, kamulaştırma evrakının tebliğe çıkarıldığına dair herhangi bir
belge bulunmamaktadır. Bu nedenle çıkarılmamış bir tebligat için davacının
32. maddeye dayanması mümkün olmadığı gibi 32. maddenin son fıkrası hükmü de
uygulanamayacağından, bu yöndeki kötü niyetten de söz edilemez.
Diğer taraftan Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine göre açılmış bir
tescil davası ancak kamulaştırma işlemine karşı idari ve adli yargıya
başvurulmadığı veya bu konuda açılan davaların kesin olarak sonuçlandığı
halde ancak kabul edilip tescile hükmedilebileceği ve bu şekilde verilen bir
tescil kararı üzerine tapuda işlem yapılacağı dikkate alındığında böyle bir
karara dayanılarak tescil işlemi yapılmış ise usulen verilip kesinleşmiş ve
infaz edilmiş böyle bir karar iadei muhakeme yoluyla iptal edilmedikçe bedel
arttırımı davasının mesmu olmayabileceği sonucuna varılmak gerekli ise de,
mahkemece bu konuda da yeterli araştırma yapılmamış, tescil davasının akibeti
saptanmamıştır. Davalı vekilinin tescil davasının henüz kesinleşmediğine dair
beyanının dayanağı da araştırılmamıştır.
Tescil davasında birden çok davalı bulunduğu dikkate alınarak bunların
hangisi hakkında kesinleştiği, hangisi hakkında kesinleşmediği ve yukarıda
sözü edilen tapu kaydının ne suretle tesis edildiği ve dayanakları
araştırılmamıştır.
Bu hususlar dikkate alınmadan eksik araştırma ve incelemeyle davanın
reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen
750.000 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.1994 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki V.Canbilen M.Tutar A.Nazlıoğlu İ.N.Erdal
|