 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi
E. 1994/9248
K. 1994/10444
T. 26.12.1994
* KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
* İSKAN YOLU İLE OLUŞTURULAN TAPU KAYDI
* TAPU KAYDININ REVİZYON GÖRMESİ
* KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
* BİLİRKİŞİ VE TANIK SÖZLERİNİN KOMŞU PARSEL
KAYITLARI İLE DENETLENMESİ
ÖZET: Haziran 1932 tarih, 153 nolu tapu kaydının çekişmeli parsele komşu bile
olmayan 5812 nolu parsele revizyon gördüğü anlaşılmaktadır. O halde, bu
parsel ile komşu olan taşınmazların tesbiti ile onların tutanak örnekleri ile
dayanağı kayıt ve belgeler ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittikleri
ile birlikte getirtilmeli, 1939 yılında düzenlenen tutanak içeriği gözönünde
bulundurularak gerekli araştırma ve uygulama yapılmalı, dayanılan tapu
kaydını gerçekten revizyon gördüğü 5812 nolu parsele ait olup olmadığı
konusunda keşif yapılarak saptanmalı, taşınmazın mübadil Rum bölgesinde
olduğu düşünülerek çekişmeli parselin Hazine tarafından tevzi ya da tahsis
edilmemiş olması halinde 3402 sayılı Yasanın 18. maddesi gereğince bu tür
yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile kazanılmayacağı gözönünde
bulundurulmalı, yapılan uygulama ile bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu,
komşu parsel kayıtları ile denetlenmeli, uzman bilirkişi tarafından
düzenlenecek birleşik krokiye yansıtılmalı, ondan sonra delillerin tümü
değerlendirilerek bir karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 18)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda;
davanın kabulüne ilişkin verilen hükmün davalı tarafından süresi içinde
temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 6387 parsel sayılı 8200 metrekare yüzölçümündeki
taşınmazın; iskanen Esma ve arkadaşlarına verildiği, babasının 1934 yılında
ölümüyle mirasçılarına kaldığı, ancak iskan defterinde kaydı bulunmadığından
bahisle Hazine adına tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde Seyit; iskan
kaydı, irsen intikal, tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine
dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin
davacı Seyit adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine
tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacının dayandığı dava dışı 5812 nolu parsele uygulanan ve iskan
yoluyla oluşturulan Haziran 1932 tarih, 153 nolu sicilden gelen tapu kaydının
çekişmeli parsele uyduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava
konusu parsel ile etrafındaki taşınmazların 1939 yılında 2613 sayılı Kadastro
ve Tapu Tahrir Yasası hükümleri gereğince işleme tabu tutulduğu 16 ada 176
nolu parsel numarasıyla tutanağının düzenlendiği ancak herhangi bir pafta ve
parselin düzenlenmediği gibi yüzölçümünün de hesaplanmadığı iskan yoluyla
tahsis edilmediği iskan tevzi defterinin Kemalpaşa Mahallesi'nin 64.
sırasında emvali gayrimenkule olarak yazılı bulunduğu, Ahmet kızı Esma
ailesinin işgalinde olduğundan bahisle Hazine adına tesbiti yapıldığı ve 1940
yılında kesinleştirilerek tescil edildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
1939 yılında yapılan işlemle taşınmazın geometrik durumu belirlenmediğinden
2613 sayılı Yasanın 35 veTapu Tahrir Tüzüğünün 47. maddesinde belirtilen
"tapu tahriri" niteliğinde olması nedeniyle Kadastro Müdürlüğünce 1985
yılında taşınmazların eski sınırlarına bağlı kalınarak düzenlenen pafta ve
belirlenen yüzölçümü ile 1939 yılına ait tutanaklar 19.6.1989 ile 19.7.1989
tarihleri arasında askı ilanına çıkartılmıştır. Somut olayın bu özelliğine
göre Kadastro Yasasının öngördüğü biçimde kadastro işleminin 1985 yılında
yapıldığının kabulü zorunlu olduğundan davanın süresinde açıldığının kabulü
gerekir.
Davacılar, taşınmazın Haziran 1932 tarih, 153 nolu tapu kaydı kapsamında
kaldığını ileri sürerek dava açmışlardır. Ne varki sözü edilen tapu kaydının
çekişmeli parsele komşu bile olmayan 5812 nolu parsele revizyon gördüğü
anlaşılmaktadır. Mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmamıştır. O
halde 5812 nolu parsel ile bu parsele komşu olan taşınmazların tesbiti ile
onların tutanak örnekleri ile dayanağı kayıt ve belgeler ilk oluşturulduğu
günden itibaren tüm gittileri ile birlikte getirtilmeli 1939 yılında
düzenlenen tutanak içeriği gözönünde bulundurularak gerekli araştırma ve
uygulama yapılmalı, dayanılan tapu kaydının gerçekten revizyon gördüğü 5812
nolu parsele ait olup olmadığı konusunda keşif yapılarak saptanmalı,
taşınmazın mübadil Rum bölgesinde olduğu düşünülerek çekişmeli parselin
Hazine tarafından tevzi yada tahsis edilmemiş olması halinde 3402 sayılı
Yasanın 18. maddesi gereğince bu tür yerlerin kazandırıcı zamanaşımı
zilyetliği yolu ile kazanılmayacağı gözönünde bulundurulmalı, yapılan
uygulama ile bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu komşu parsel kayıtları
ile denetlenmeli, uzman bilirkişi tarafından düzenlenecek birleşik krokiye
yansıtılmalı ondan sonra delillerin tümü değerlendirilerek sonucuna göre bir
karar verilmelidir.
Davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile açıklanan
nedenlerden ötürü hükmün (BOZULMASINA), 26.12.1994 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
|