 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Yirminci Hukuk Dairesi
E. 1994/9073
K. 1995/7029
T. 30.5.1995
* TAPU İPTALİ VE TESCİL
* GAYRİSABİT SINIR
* ORMAN
ÖZET : 1- Tarla niteliği ile Hazine adına tesbit ve tescil olunan tapu
kayıtlarının iptali ile davacı adına tescili istendiğine göre; tesbitin
niteliği itibariyle Orman yönetiminin zorunlu dava arkadaşlığı söz konusu
olmadığından davalı sıfatıyla davaya katılması ve aleyhine hüküm kurulması
doğru değildir.
2- Dava konusu parsele revizyon gören vergi kaydının bir sınırının orman
okuması, vergi kaydının lehe olduğu kadar maliki aleyhine de delil teşkil
etmesi, değişebilir sınır itibariyle miktarı ile geçerli bulunması nedeniyle,
miktar fazlasının sınırda bulunan ormana elatmak suretiyle oluştuğunun kabulü
zorunludur.
Orman olan yerdeki orman bitkisi yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağı
orman sayılır ve üzerindeki zilyetlik geçersizdir.
3- Sınırında çalılık bulunan vergi kaydı da, değişebilir sınırlı ve miktarı
ile geçerlidir.
Sınırdaki çalılık, 6831 sayılı Kanunun madde 1/j kapsamında orman sayılmayan
yer olduğu takdirde kazanılabilir.
4- Orman sınırlandırması yapılmayan veya sınırlandırmanın ilk kez yapıldığı
yerlerde, bir yerin orman niteliği ve hukuki durumu 3116, 4785 ve 5658 sayılı
Kanun hükümleri çerçevesinde belirlenir. Buna göre;
Mahkemece eski tarihli memleket haritası, Hava fotoğrafları ve varsa amenajman
planı getirtilmeli; evvelce dinlenenler dışında serbest orman mühendisleri
arasından seçilecek bir uzman bilirkişi aracılığıyla mahallinde yeniden
yapılacak keşifte, nizalı taşınmazla birlikte çevre araziye de uygulanmak
suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği
belirlenmeli, 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu
saptanmalı, tapu ve zilyetlik yoluyla ormandan yer kazanma olanağının
bulunmadığı, öncesi ormandan bir yerin, üzerindeki bitki örtüsü yokedilmiş
olsa bile salt orman toprağının orman sayılan yerlerden olduğu hususları
düşünülmeli, kesinleşmiş bir orman tahdidi bulunmadığından, sözü edilen diğer
belgeler uzman bilirkişi eliyle mahalline uygulatılarak; taşınmazın memleket
haritasına göre konumu saptanmalı, bu uygulama sonunda bilirkişiye memleket
haritasıyla irtibatlı kroki düzenlettirilmeli, bilimsel yönden yeterli rapor
alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
(6831 s. OK. m. 1, 1/j) (4785 s. OKDK. m. 1) (5658 s. OKEK. m. 1) (3402 s.
Kadastro K. m. 18/2, 20/c) (1086 s. HUMK. m. 57)
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda,
davanın kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine
ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz
dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler
incelenip, gereği düşünüldü:
1- Orman Yönetiminin temyizi yönünden;
Dava; Hazine adına tarla niteliği ile tesbit olunan taşınmazların tapu
kayıtlarının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Tesbitin
niteliği itibariyle orman yönetiminin zorunlu dava arkadaşlığı durumu yoktur.
Açıklanan nedenle davalı sıfatıyla davaya katılması ve aleyhine hüküm
kurulması usule aykırıdır.
2- Hazinenin temyiz itirazlarına gelince;
a) Çekişmeli taşınmazlardan 444 parsel sayılı taşınmaz 360 parsele revizyon
gören 222 nolu vergi kaydının bir sınırı orman okuması nedeniyle miktar
fazlası olarak Hazine adına tarla niteliğiyle tesbit edilmiştir. Vergi kaydı
lehe olduğu kadar maliki aleyhine de delil teşkil eder ve değişebilir sınır
itibariyle miktarı ile geçerlidir. Vergi kaydının bir sınırı orman
okuduğundan miktar fazlasının sınırda bulunan ormana el atılmak suretiyle
oluştuğunun kabulü zorunludur.
Öncesi orman olan yer üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi salt
orman toprağı yinede orman sayılan yer olduğundan, üzerindeki zilyedlik
geçersizdir. Bu parsel hakkında davanın reddi gerekirken yazılı biçimde hüküm
kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
b) 494 parsel sayılı taşınmaz 310 parsele revizyon gören vergi kaydının bir
sınırı çalılık okuması nedeniyle miktar fazlası olarak tarla niteliği ile
Hazine adına tesbit görmüştür.
Yukarıda da açıklandığı gibi vergi kaydı değişebilir sınırlı olduğundan
miktarı ile geçerlidir. Sınırdaki çalılık 6831 sayılı Yasanın 1/J maddesi
kapsamında orman sayılmayan yer olduğu takdirde kazanılabilir. Karara dayanak
alınan bilirkişi raporu bu açıdan yetersiz olup hükme dayanak yapılamaz.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak
yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116,
4785 ve 5658 sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı
Yasa ile sadece Devlet ormanları belirlenmiştir. 13.7.1945 tarihinde
yürürlüğe giren 4785 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde
sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen
ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Yasa ile iadeye
tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir.
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa
amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında
serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman yüksek
mühendisi bulunamadığı takdirde, orman mühendisi ve bir fen elemanı
aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre
araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne
şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar
karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma
olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa
Mahkemesi'nin 1.6.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.3.1989 gün ve 35/13 E.K. ve
13.6.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu
yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin
üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının
orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi
incelenmeli; kesinleşmiş tahdit söz konusu olmadığından, yukarıda değinilen
diğer belgeler uzman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; çekişmeli
taşınmazın memleket haritasına göre, konumu saptanıp; bu harita ile
irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket
haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren, yalnız büro incelemesine
değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı bilirkişilerin onayını taşıyan kroki
düzenlettirilip, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak
sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar
gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak
yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek
halinde Orman Yönetimine iadesine, 30.5.1995 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
|