 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
19. HUKUK DAİRESİ
B A Ş K A N L I Ğ I
Esas Karar
1994/9017 1994/10574
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi:Babaeski Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :17.6.1994
Nosu :178-233
Davacı :Turan Ay vek.Av.Olcay Akgün
Davalı :Üzeyir Moralar vek.Av.Ercan Moralar
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen
hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya
incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalının sürücüsü bulunduğu araçla, davacı ile
birlikte yaşayan ve gezintiye çıkarmasıyla, o sırada davacının yanında olan
10 yaşındaki yeğeni Şafak'a çarpıp ölümüne sebebiyet verdiğini, gerek davacı,
gerekse davalı aleyhine açılan kamu davasında da savunmaları ile olayı
çarpıtıp, kusuru davacıya atmaya gayret ettiğini, bu yüzden ceza
yargılamasında kusurun davalıda olduğunun kanıtlanması için büyük çaba sarf
etmek zorunda kaldığını, bütün bunların kendisinde büyük acı ve elem husule
getirdiğini ileri sürüp, 50.000.000 TL. manevi tazminata hükmolunmasını talep
ve dava etmiştir.
Davalı taraf, zamanaşımı bulunduğunu, kusuru kabul etmediğini, talebin
fahiş olduğunu savunup, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının dava hakkı bulunmadığı ve zamanaşımının dolduğu
gerekçelerine dayalı olarak davanın reddine karar verilmiştir.
1-B.K.nun 47. maddesinden anlaşıldığı üzere ölüm halinde manevi
tazminat talep etmek ölünün ailesine münhasırdır. Bu maddede yazılı aile
tabirini geride kalanlar ile ölen arasında mevcut olan münasebet gözetilerek
yorumlamak gerekir. Buradaki aile tabirinin kapsamına, kendileri ile ölü
arasında fiili ve hakiki yakından bir ilişki bulunan akrabanın girmesi de
sözkonusu olabilir.
Bu nedenledir ki, ölen çocuğun amcası olduğu dosyadaki nüfus kaydından
anlaşılan davacı ile ölen çocuk arasında iddia edildiği gibi çocukla birlikte
yaşamak, çocuğa sürekli olarak maddi ve manevi müzaharette bulunmak vesair
yakın bir ilişkinin mevcut olup olmadığının tahkiki ile sonucuna göre hüküm
kurulması gerekirken, eksik inceleme ile isteğin reddi doğru değildir.
2-Davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş bulunması
nedeniyle maddi tazminat yönünden 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun
109/2. ve manevi tazminat yönünden ise aynı kanunun 90. maddesi yollaması ile
B.K.nun 60/2. maddesi hükmü gereğince uzamış ceza zamanaşımı süresine tabi
bulunduğu gözetilmeden, yazılı olduğu şekilde zamanaşımı yönünden reddi de
isabetsizdir.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde yazılı nedenlerle kararın
davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 7.11.1994
gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Cengiz Kostakoğlu N.Sucu K.Acar C.Koçak K.O.Şengün
|