 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar Tebliğname
1994/9-3 1994/52 9/56273
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 9.Ceza Dairesi
Mahkemesi : Ankara 3.Ağır Ceza
Günü : 14.10.1992
Sayısı : 78-128
Davacı : K.H.
Sanık : Mahmut Korkmaz vekili Av. Şevket Can Özbay Vd.
Davaya Katılanlar : M.Turgut Alten Vd. vekilleri Av. Erşen Sansal
Adam Öldürmek suçundan sanık Mahmut Korkmaz'ın TCY.nın 450/4, 65/3,
71. maddeleri gereğince yedi kez cezalandırılmasına ve yasanın 77. maddesi
uyarınca 36 sene ağır hapsine ilişkin Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin
25.1.1990 gün 177/6 ve 30.10.1990 gün 115/130 sayılı kararları, C.Savcısı ile
müdahiller ve sanık vekillerinin temyizleri üzerine Yargıtay 9. Ceza
Dairesinin 12.6.1990 gün, 1466/2466 sayılı ve 19.2.1991 gün 7/582 sayılı
kararları ile usuli nedenlerle bozulmuş, bozmaya uyan yerel mahkeme bozma
gereğini yerine getirdikten sonra 23.12.1991 gün 47/160 sayı ile, sanığın
TCY.nın 450/5, 65/3. maddeleri gereğince 15 yıl ağır hapis cezası ile
cezalandırılmasına, "TCY.nın 450/4, 65/3. maddeleri uyarınca yedi kez
cezalandırılması gerektiği" karşı oyu ile ve oyçokluğuyla karar vermiştir.
Bu hükmün de C.Savcısı ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine
Özel Daire 31.3.1992 gün 1443/2084 sayı ile;
"Sanığın iştirak ettiği adam öldürme suçlarının taammüden işlendiğinin
kabul ve anlaşılmasına göre, maktüllerden her biri bakımından bozmadan önce
olduğu gibi TCK.nun 450/4 ncü ve 65/3 ncü maddeleri uyarınca ayrı ayrı
cezalandırılması gerekirken 450 nci maddenin diğer bentleri ile birlikte
uygulanması mümkün bulunmayan ancak birden fazla kasten adam öldürme
hallerinde uygulanması icap eden TCK.nun 450 nci maddesinin 5. bendi ile
hükümlendirilmesi" isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme ise 14.10.1992 gün 78/128 sayı ile;
"Sanık suçta kullanılan tabancayı temin etmiş, eter şişesini
getirmiş, fakat cürmün icrasına katılmamıştır. Bu nedenle eylemi, TCY.nın
450/5, 65/3 ncü maddelerine uygundar" gerekçesiyle ve oyçokluğuyla önceki
hükümde direnmiştir.
Re'sen temyize tabi olan bu hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi katılanlar
vekili tarafından da süresinde istenildiğinden dosya; Yargıtay
C.Başsavcılığının "bozma" istemli 30.12.1993 tarihli tebliğnamesiyle Birinci
Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup
düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Haklarındaki mahkumiyet hükmü kesinleşen diğer sanıklar, sanığın
evinde toplanarak karşı siyasi görüşte olan kişilerin semtten
uzaklaştırılmaları için karar almışlar ve plan yapmışlardır. Maktüller takip
edilerek oturdukları ev tesbit edilmiş, olay akşamı sanığın evinde
toplanılarak yapılan plan gözden geçirilmiştir. Mahkumiyet hükmü kesinleşen
sanıklar Duran Demirkıran ve Ömer Özcan dışarda gözcü olarak kalmışlar, sanık
ile birlikte Haluk Kırcı, Ahmet Ercüment Gedikli ve Firari sanık Kürşat
Poyraz eve girerek içerdekileri silah tehdidiyle etkisiz hale getirmişlerdir.
Yere yatırdıkları maktüllerin ellerini kablolarla bağlamışlar, sanıklardan
Kürşad ile hakkında direnme kararı verilen sanık Mahmut Korkmaz giderek
durumu Abdullah Çatlı'ya anlatmışlar ve aldıkları eterle geri dönmüşlerdir.
Diğer sanıklar, eterle bayıltılan maktüllerden ikisini otomobille şehir
dışına götürüp tabanca ile ateş ederek öldürmüşlerdir. Sanık ise evde kalan
maktülleri beklemiştir. Bilahere eve gelen sanıklardan Haluk Kırcı
maktüllerden birini boğmuş, dördünü ise tabanca ile öldürmüştür.
Yedi maktülün öldürüldüğü olayda, diğer sanıklarla birlikte kendi
evinde toplanıp plan yapan, tabancayı temin eden, olay yerine gidip
öldürülenleri bağlamak, eterle bayıltma fiillerine katatılan ve onları
bekleyen sanık, bu suretle suça feri fail olarak katılmıştır. Özel Daire ile
Yerel Mahkeme arasında oluş, subut ve sanığın suçun feri faili olduğu
hususlarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Çözümlenecek soruun, sanığın
TCY.nın 450/-5, 65/3 ncü maddeleri gereğince mi, yoksa yasanın 450/4,65/3 ncü
maddeleri uyarınca maktül sayısınca ayrı ayrı mı cezalandırılmasına karar
verilmesi gerektiğine ilişkindir.
Sanıklar,önceden verdikleri karar doğrultusunda öldürülenleri
izlemişler, oturdukları evi tesbit etmişler, aradan geçen uzun zamana rağmen
bu kararlarından vazgeçmeyerek yaptıkları planı uygulamak amacıyla olay
gecesi maktüllerin evine gitmişler ve tasarlayarak (taammüden) birden fazla
öldürme suçunu işlemişlerdir.
TCY.nın 450/5 nci maddesinin uyguulanabilmesi için; zaman birliği ile
birden çok kişinin ölmüş bulunması gerekir. Fail, aynı zamanda ve aynı
kasıtla fiili işlemiş olmalıdır. Bu hüküm idam cezasını müstelzim olmayan
aynı saikle birden ziyade kasten adam öldürme hallerini kapsamaktadır. Birden
fazla kişinin öldürülmesinde ölenlerin sıfatlarından veya eylemin işleniş
biçiminden doğan bir teşdit nedeni bulunmamaktadır. olayda, 450 nci maddenin
diğer bentlerinde yazılı şiddet sebeplerinin bulunması halinde, ayrı ayrı
uygun bulunduğu bentlerin uygulanması gerekmektedir. Yasa koyucu, adam
öldürme suçunun mevsuf şekillerini maddede sınırlı olarak onbir bend halinde
kabul ettiğine göre amacı, her biri idam cezasını gerektiren birden fazla
adam öldürme suçlarının işlenmesi halinde, her bir adam öldürme suçundan ayrı
ayrı uyugun bulunan bentlere göre ölüm cezası tayini gerektiği yolundadır.
Diğer bir anlatımla her biri ölüm cezasını gerektiren birden çok adam öldürme
suçlarının işlenmesi halinde, herbir öldürme eyleminin ayrı ayrı olduğu
bentlere göre ceza tayini gerekmektedir. Olayda, her ölüm için 450. maddenin
sair bentlerinin uygulanması olanağı varsa, bu maddenin beşinci bendi tatbik
olunamayacaktır. Yani birden fazla kişinin taammüden veya kan gütme saiki ile
öldürülmesi halinde ölenlerin sayısınca maddenin dördüncü ve beşince bendi
uygulanmalıdır. Yargıtayımızın uygulamalarıda bu doğrultudadır.
Aksi halde taammüden bir kişinin öldürülmesi bir kişinin yaralanması
halinde fail hakkında TCY.nın 450/4 ve 4504, 62 nci maddeleriyle ceza tayini
gerekirken, her iki mağdurun da ölümü üzerine yasanın sadece 450/5 nci
maddesi ile uygulama yapılması; İki ölümhalinde bir ölü bir yaralama
hadisesine göre daha az ceza verilmesine yol açacaktır. Bu durum yasa
koyucunun amacına aykırı olduğu gibi hak ve adalet kuralları ile de
bağdaşmamaktadır.
Bu itibarla, sanığın iştirak ettiği adam öldürme suçlarının taammüden
işlenmesi nedeniyle, maktüllerden herbiri yönünden TCY.nın 450/4, 65/3 ncü
maddeleri uyarınca ayrı ayrı ceza tayini ile içtima kurallarının uygulanması
gerektiğinden Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün
BOZULMASINA, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak 21.2.1994 günü oybirligiyle
karar verildi.
Birinci Başkanvekili 8.C.D.Bşk. 10.C.D.Bşk. 7.C.D.Bşk.
Mehmet Uygun M.Aksoy H.Doğan C.Karakoç
5.C.D.Bşk. 9.C.D.Bşk. 6.C.D.Bşk. C.Gençkaya
H.Koçulu D.Tavil N.Mutiş
S.Kanadoğlu Y.Kocabay C.Özdikiş C.Yılmaz
S.Mollamahmutoğlu A.R.Coşkuntürk H.Demirörs H.Cevheroğlu
Ş.Erol T.Demirtaş İ.Yücel E.I.Koçhisarlıoğlu
M.F.İnan
|