 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar Tebliğname
1994/9-304 1994/329 9/45904
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 9. Ceza Dairesi
Mahkemesi : Hatay 1. Asliye Ceza
Günü : 22.4.1994
Sayısı : 228-411
Davacı : K.H.
Sanık : Salih Çetin
Davaya Katılan : Maliye ve Gümrük Bakanlığı Vekili
Abdulkadir Güllü
Ödeme kaydedici cihaz kullanmamak suretiyle 213 Sayılı Yasaya aykırı
davranışta bulunmak suçundan sanık Salih Çetin'in beraatına ilişkin Hatay
1nci Asliye Ceza Mahkemesince 9.4.1993 gün ve 1005/295 sayı ile verilen
kararın, katılan vekili tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen
Yargıtay 9ncu Ceza Dairesince 25.1.1994 gün ve 5015/186 sayı ile;
(12.3.1992 tarihinde işe başlaşyan sanığın, ödeme kaydedici cihaz
kullanma zorunluluğu ile ilgili 36 no'lu genel tebliğ uyarınca, 11.4.1992
tarihi itibarı ile yazar kasa kullanma zorunluluğu doğduğu halde, 18.6.1992
tarihinde alıp, kullanması suretiyle, atılı suçun oluştuğu gözetilmeden, suç
tarihinden çok sonra yükümlülüğü kaldıran tebliğe dayanılarak beraat kararı
verilmesi) isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 22.4.1994 gün ve 228/411 sayı ile; TCY.nın 2nci
maddesi hükmü karşısında, sanığın cezalandırılamayacağı görüşüyle önceki
kararda direnmiştir.
Bu karar da C.Savcısı ve katılan vekili tarafından süresinde temyiz
edildiğinden, dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 1.11.1994 gün
ve 45904 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle,
Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, yükümlü olduğu
tarihte, ödeme kaydedici cihaz kullanma zorunluluğuna uymayan sanığın; bu
yükümlülüğünün suç tarihinden sonra Maliye Bakanlığı tebliği ile kaldırılması
durumunda, üzerine yüklenen vergi kaçakçılığına kalkışma suçunun oluşup
oluşmayacağı hususundadır.
12.3.1992 tarihinde oto komisyonculuğu yapmak üzere işyeri açan
sanığın, 3100 Sayılı Yasaya 3762 Sayılı Yasayla eklenen geçici 1nci
maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Maliye ve Gümrük Bakanlığınca
çıkarılan ve 12 Kasım 1991 gün ve 21049 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak
yürürlüğe giren 36 nolu Genel Tebliğ uyarınca işe başladığı tarihten
(12.3.1992) itibaren otuz gün içinde (11.4.1992) tarihinden itibaren ödeme
kaydedici cihaz kullanma yükümlülüğü bulunduğu halde, sanığın 18.6.1992
tarihinden itibaren ödeme kaydedici cihaz kullanmaya başladığı ve süresinde
bu yükümlülüğü yerine getirmediği anlaşılmaktadır.
Suçun oluşumundan sonra 3100 Sayılı Yasanın geçici 1nci maddesindeki
yetkiye dayanılarak 30 Ekim 1992 gün ve 21390 Sayılı Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe giren 43 nolu Genel Tebliğ uyarınca oto
komisyoncularının ödeme kaydedici cihaz kullanma yükümlülüğü dışında
bırakıldıkları görülmektedir.
3100 Sayılı Yasaya 3762 Sayılı Yasa ile eklenen geçici 1. maddeye
göre, ticari ve hizmet faaliyeti ile ugraşanlardan hangilerinin ödeme
kaydedici cihaz kullanacaklarını belirleme yetkisi Maliye ve Gümrük
Bakanlığına verilmiş ve süresi içerisinde ödeme kaydedici cihaz kullanmama
eylemi de 3100 Sayılı Yasanın mükerrer 8nci maddesi uyarınca suç sayılmıştır.
Maliye ve Gümrük Bakanlığınca çıkarılan 36 nolu tebliğ uyarınca,
12.3.1992 tarihinde oto komisyonculuğu faaliyetine başlayan sanığın 11.4.1992
tarihinden itibaren ödeme kaydedici cihaz kullanma yükümlülüğü bulunduğu
halde, bu yükümlülüğü yerine getiremediğinden 3100 Sayılı Yasanın mükerrer
8nci maddesi yollamasıyla 213 Sayılı Yasanın 360ncı maddesindeki suç
oluşmuştur. Oto komisyoncusu olan sanığın sonradan ödeme kaydedici cihaz
kullanma yükümlülüğünü ortadan kaldıran, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca
yayımlanarak yürürlüğe giren 43 nolu tebliğ, oluşmuş bu suçu ortadan
kaldıramaz. Zira, olayda TCY.nın 2nci maddesinin uygulanma yeri
bulunmamaktadır. TCY.nın 2nci maddesi ancak Yasanın değiştirilmesi veya
kaldırılması halinde uygulama alanı bulabilir. Buradaki suç, 3100 Sayılı
Yasanın mükerrer 8nci maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Maliye ve Gümrük
Bakanlığının 36 no'lu tebliği ile de oluşan suçun kaldırılması söz konusu
değildir. Maliye ve Gümrük Bakanlığının Yasaya dayanarak çıkarmış bulunduğu
36 nolu tebliğe aykırı davranılmakla 3100 Sayılı Yasanın mükerrer 8nci
maddesinde tanımı yapılan suç oluştuğundan ve sonradan çıkarılan tebliğin bu
yasa maddesini değiştirdiği veya kaldırdığı söylenemeyeceğinden, olayda
TCY.nın 2nci maddesinin uygulanma yeri bulunmamaktadır.
Bu itibarla direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, C.Savcısı ve katılan vekilinin temyiz
itirazları yerinde görüldüğünden direnme kararının istem gibi BOZULMASINA
5.12.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Birinci Başkanvekili 8.C.D.Bşk. 1.C.D.Bşk. 10.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN M.AKSOY T.GÜVEN H.DOĞAN
4.C.D.Bşk. 5.C.D.Bşk. 3.C.D.Bşk. 6.C.D.Bşk.
S.SELÇUK H.KOÇULU S.N.DEDA N.MUTİŞ
M.M.DİNÇ M.Z.TURAN S.KANADOĞLU C.ÖZDİKİŞ
E.ÖCAL E.GÜYER İ.KILINÇ G.KINIK
A.İ.HEKİMOĞLU S.Ö.ÇETİNKOL M.MIHÇAK Ş.EROL
N.OK. E.ÜLKER
|