 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onikinci Hukuk Dairesi
E. 1994/8
K. 1994/1312
T. 3.2.1994
* TEMERRÜT NEDENİYLE TAHLİYE
* KİRA BORCUNU ÖDEME YERİ
ÖZET : Borçlar Kanununun 260. maddesindeki kural, emredici niteliktedir.
Taraflar, sözleşme ile bu süreyi kısaltamazlar, ancak uzatılabilir. Kira
borcu, sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde ödeme zamanında
alacaklının oturduğu yerde ödenir. Kira borcu otuz günlük yasal sürede
ödenmez ise borçlunun temerrüdü gerçekleşir.
(818 s. BK. m. 73, 260)
Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından
istenmesi üzerine; bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 3.1.1994
tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı Türk Eğitim Derneği tarafından .......... Bakanlığı hakkında bakiye
kira alacağının tahsil ve tahliye istemiyle takip yapılmış, 51 örnek ödeme
emri 23.9.1992 tarihinde tebilğ edilmiş, süresinde İcra Müdürlüğüne itiraz
edilmediğinden takip kesinleşmiş, alacaklı vekili 1.12.1992 tarihli dilekçe
ile merciden kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasındaki kira sözleşmesi, 1.1.1990 başlangıç tarihli ve bir yıl
sürelidir. Yıllık kira bedelinin Ocak ve Haziran aylarında iki eşit taksitte
ödeneceği kabul edilmiştir. İstenilen kira farkı alacağının yasal süre
içersinde ödenmediği çekişmesizdir. Taraflar arasındaki ilişki özel hukuk
ilişkisi olup, uyuşmazlığın Borçlar Kanununun ilgili maddelerine göre
çözümlenmesi gerekir.
Borçlar Kanununun 73. maddesi hükmüne göre; sözleşmede aksine şart yoksa kira
borcu alacaklının verme zamanında mukim olduğu yerde ödenir. Borçlar
Kanununun 260. maddesinde yazılı kural emredici niteliktedir. Taraflar
sözleşme ile bu süreyi kısaltamazlar, ancak uzatılması caizdir.
Somut olayda, sözleşmede aksine hüküm bulunmamaktadır. Kira borcu 30 günlük
yasal sürede ödenmediğinden borçlunun temerrüdü gerçekleşmiştir. Kiracının
kamu kuruluşu olması, sonuca etkili değildir. Mercice bu yön gözetilerek
kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi
isabetsizdir.
S o n u ç : Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının
yukarıda açıklanan nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca
(BOZULMASINA), 3.2.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|