 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI:
ESAS KARAR
94/8523 94/9012
3561 sayılı kanunun uygulanması yönünde karar temyizi kabildir.
Hayat ve mematı belli olmayan kimselerin malları üzerinde hazine
menfeatı mutlaktır.
3561 saylı kanunun 1. maddesinde gösterilen gaip kişiler uzun süreden
beri kendisinden haber alınamayanlardır.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
3561 sayılı kanunun uygulama alanının bulunup bulunmadıgına ilişkin
kararların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesinde yer alan ve
özel kanunda kesin oldugu açıklanan kararlardan olmaması sebebiyle "Sulh
Mahkemesi kararın kesin oldugu yönündeki mahkeme açıklaması yerinde
görülmemiş, davacının süresinde ileriye sürdügü temyiz itirazının esasının
incelenmesine karar verildikten sonra geregi görüşülüp düşünüldü.
Türk Kanunu Medenisinin 377. maddesinin 1 numaralı bendine göre
"hakim, kayyım tayin etmeden önce, mahallin en büyük mal memurluğundan,
idaresi kimseye ait olmayan mallar üzerinde Hazinenin hak ve menfeati bulunup
bulunmadıgını ayrıca araştırır. Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu
oldugunun anlaşılması halinde mahallin en büyük mal memurunu kayyım tayin
eder" (3561 sayılı K. 2/1).
3561 sayılı kanunun amacı "gaip kişilerin mal varlığı üzerinde Hazine
menfaatinin daha iyi korunmasını" sağlamaktır (3561 sayılı K. Md. 1).
"Hayat ve mematı belli olmayıp da malları on seneden beri mahkeme
marifetiyle idare edilen yahut mallarının bu suretle idaresi on seneden aşağı
olmakla beraber yüz yaşını ikmal etmiş olan kimsenin gaipligine, Hazinenin
talebi üzerine hükmolunur. Gaiplige hüküm için lazım olan ilan müddeti
zarfında hiç bir hak sahibi zuhur etmezse, bu mallar Hazineye intikal eder"
(M.K. 530). Görüldüğü gibi hayat ve mematı belli olmayan kişilerin malları
üzerinde Hazine menfeatı mutlaktır.
3561 sayılı kanunun 1 maddesinde yer alan "gaip kişiler" sözlerini
Medeni Kanunun 31. ve mütakip maddeleri uyarınca gaiplikleri hükme
bağlananlar olarak anlamak kanunun amacı ile bağdaşmaz. Bu sözleri Medeni
Kanunun 377. maddesinde yer alan "uzun müddetten beri (kendisinden haber
alınamayan) gaip olup da, bulunduğu yer belli olmayan" kişiler olarak anlamak
gerekir.
Bir gayrımenkulde müşterek paydaşların mülkiyet hakları diğer
paydayların paylarından bağımsız olup "hilafına mukavele olmadıkça,
hissedarlar müşterek mülkiyetlerini biliştirak idare ederler" (M.K. 624/1).
Bazı paydaşların uzun zamandan beri nerede olduklarının bilinmemesi halinde
taşınmaz malın diğer paydaşın veya paydaşların elinde olması halinde Medeni
Kanunun 377. maddesi şartlarının oluşmadıgını kabul etmekte dogru olmaz.
Davacının 3561 sayılı kanun çerçevesinde ki isteginin kabulü
gerekirken reddi dogru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan
sebeplerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA oybirligiyle karar verildi.
3.l0.l994
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
Tahir Alp Nedim Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu Özcan Aksoy A.İhsan Özuğur
|