 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13. HUKUK DAİRESİ
SAYI Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS KARAR
8203 1994 l0254
MAHKEMESİ : Bolu Asliye Hukuk Hakimliği
TARİHİ : l7.5.l994
NO : 358-885
DAVACI : Esat Ayhan vs.vekilleri avukat Ahmet Günaydın
DAVALI : Raif Ayhan vekili avukat Kemal Özarslan
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması
sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak
verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine,
ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat Ahmet
Günaydın gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda
duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması
dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz
dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacılar, ortaklaşa miras bırakanları Durkadın Ayhan adına tapuda
kayıtlı üç parça taşınmazın Karayolları Genel Müdürlüğünce kamulaştırıldığını
kamulaştırma parasını miras bırakanın vekili davalının tahsil ettiğini,
müvekkili Durkadına vermediğini, kendilerine sadece l0.000.000 TL. verdiğini,
bakiyesinin tahsili için yapılan icra takibine davalının itirazda bulunduğunu
öne sürerek vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve 40 inkar tazminatına
karar verilmesini istemiştir.
Davalı, vekaleten aldığı kamulaştırma parasını vekil eden annesine
belge karşılığında ve tanıklar önünde verdiğini, borcu dolmadığını savunmuş
davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, sabit olmayan davanın reddine karar verilmiştir, hüküm
davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
BK. Md. 392 uyarınca vekil müvekkilin talebi üzerine yapmış olduğu
işin hesabını vermeye, her ne nam ile olursa olsun almış olduğu şeyi
müvekkile tediye ile yükümlüdür. O nedenle dava hukuksal nitelikçe vekil
eden miras bırakanın yasal halefi olan ve mirasçılarının B.K.nun 392
maddesine dayanarak vekilden hesap istemelerine ilişkindir. Bolu 2.
Noterliğinin 3l.7.l990 tarih ve l7989 yevmiye sayılı davalıya verilen
vekaletname ile vekil eden miras bırakana ait 84.4l0.000 TL. kamulaştırma
bedelini 27.9.l990 tarihinde davalının aldığı uyuşmazlık konusu değildir.
Davalı aldığı bu parayı miras bırakana ödediğini, karşılığında 3.l0.l990
tarihli bir belge aldığını savunmuş ve savunmasını bu belgeye dayandırmıştır.
Anılan belge iki tanık ile parmak izini ihtiva etmektedir. Belge bu şekli ile
usulün 297. maddesine uygun şekilde düzenlenmediği için miras bırakanı ve
halefleri davacıları hukuken bağlamaz ve yasal bir belge olarak kabul
edilemez. Mahkemece "hasta yatan miras bırakanın yatağının altından
l0.000.000 TL.nın davacılardan Esat Ayhan'a verildiği, böylece kamulaştırma
parasının miras bırakana ödenmiş olduğu ve miras bırakanın bir yıl sonra
öldüğü ve bu süre içerisinde de kamulaştırma parasını davalının ödemediği
şeklinde bir yakınmada bulunmadığını, böylece davalı tarafından kamulaştırma
parasının tamamı miras bırakana ödenmiş olacağı" şeklinde varsayımla davanın
reddine karar verilmiştir. Hemen belirtelimki 5 yıllık zamanaşımına tabi olan
vekalet ilişkisinde vekil edenin bir yıl gibi bir süre hesap istemeyişi
davacıların talep haklarını ortadan kaldırmaz. Dinlenen tanıklar sadece miras
bırakanın yatağının altından davalının karısı tarafından on milyon lira
alınıp verildiğini beyan etmişlerdir. Başkaca bir görgü ve bulguya ilişkin
somut hükme esas tutulacak sağlıklı bir bilgi verememişlerdir. Diğer bir
anlatımla tanıklar davalının aldığı 84.4l0.000 TL. kamulaştırma parasını
miras bırakana tümüyle ödediğine ilişkin hiç bir bilgi ve görgü ortaya
koyamamışlardır. Davalı vekil az yukarıda açıklanan yasal sorumluluğu
karşısında kamulaştırma parasının tamamını vekil edene ödediğini isbatla
yükümlüdür. Davalı vekil eden miras bırakana karşı tamamen hesap verdiğini
yeterli delillerle kanıtlayamamıştır. Gerçekte de burada esas çözümlenmesi ve
kanıtlanması gereken sorun davalının aldığı parayı eksiksiz miras bırakana
verdiğini kanıtlamasında toplanmaktadır. Toplanan deliller davalının bu
yükümünü ifa ettiğini ortaya koyamamıştır. Mahkemece varsayımlara dayanılarak
delillerin takdirinde hataya düşülerek davanın reddine karar verilmesi usul
ve yasaya aykırıdır, bozma nedenidir.
Hal böyle olunca Mahkemece davanın kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz olunan kararın davacılar
yararına BOZULMASINA, 250.000 lira duruşma avukatlık parasının davalıdan
alınarak davacılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine,
2l.ll.l994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan K.Kadıoğlu M.Yüksel A.E.Baççıoğlu S.Özyörük
|