 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13.HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
1994
ESAS KARAR
809 1306
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ :Alaşehir 2. Asliye Hukuk Hakimliği
TARİHİ :5.5.1993
NOSU :158-60
DAVACI :Nurullah Demirel vekili avukat Şakir Balcı
DAVALI :1-Yusuf Aykanat 2-Ekrem Aykanat vekili avukat
Ahmet Balkız 3-Abdullah Aykanat
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacının senet nedeniyle borçlu
olmadığının tesbitine, icraya ödenen 2.246.468 Tl.sının tahsiline yönelik
olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan Ekrem Aykanat ve davacı
avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup
düşünüldü.
KARAR
Davacı otomobil satmayı vaadeden davalıların 4.500.000 Tl.lık iki
adet bonoyu kendisinden aldıklarını ancak otoyu yasal olarak devir ve teslim
etmedikleri gibi aldıkları senetlerden birine Ekrem Aykanat adını yazarak
takibe koyduklarını öne sürerek ödeme zorunluluğunda kaldığı 10.426.468
Tl.nin davalılardan tahsilini istemiştir.
Kararı temyiz eden davalı Ekrem Aykanat senedin harici oto satımı
nedeniyle düzenlendiğini ancak davacının vasıtayı sattığı Nazmi Özcan'a
davacının talebi ile noterde devir işlemini yaptığını savunmuş davanın
reddini dilemiştir.
Mahkemece noterde yapılmayan her çeşit satış ve devirlerin geçersiz
olduğu kabul edilmiş davacının senet nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine
icraya ödenen 2.246.468 Tl.sının tahsiline karar verilmiştir.
Karar davacı ve davalı Ekrem Aykanat tarafından temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun
gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik
bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında
kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalı savunmasında davacıya sattığı aracın davacı tarafından Nazmi
Özcan'a satıldığını bu satışa hukuki bir geçerlilik tanınması için davacının
talimatı üzerine araçın resmi satışını Nazmi Özcan'a yaptığını öne sürmüştür.
Davalı bu savunmasını yazılı delil ile kanıtlaması gerekir davalı yazılı
kanıt getirememiştir. Ancak davacı vekilinin de hazır olduğu oturumda davalı
yemin teklif etmiş, yine aynı tarihli yemin metnini içeren bir dilekçe de
vermiştir. Hemen belirtelim ki davalı en son delil olarak davacının vicdanını
hakem kılmak üzere açıklanan konuda yemin teklif etme hakkına sahiptir.
Davacı vekil teklif olunan yemini kabul etmediğini beyan etmiştir. Her ne
kadar vekilin vekaletnamesinde teklif edilen yemini kabul veya redde özel
yetkisi varsa da; müvekkilin davadan önce düzenlenen böyle bir
vekaletnameyle yemin konusunu bilerek özel yetki verdiğinin kabulü mümkün
olmadığı gibi, bildiğine ve onay verdiğine dair de dosyada herhangi bir bilgi
bulunmamaktadır. Bu durumda yetkisiz vekilin beyanına itibar edilerek hüküm
kurulamıyacağına göre mahkemece davacı asile yemin davetiyesi tebliğ
ettirilmeli tebliğden sonra vekil özel yetkiyi içeren yeni bir vekaletname
ibraz eder veya davacı önceki beyanı onaylarsa vekilin beyanına itibar
edilmeli değilse teklif edilen yemini davacının bizzat kabul veya ret
beyanına göre usuli işlemler ikmal edilip hasıl olacak sonuca uygun bir
karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar
verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair
temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentde açıklanan nedenlerle temyiz
olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde
iadesine, 14.2.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan K.Kadıoğlu M.Yüksel A.E.Baççıoğlu S.Özyörük
lira
135.000 PH iade
|