 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
4.Ceza Dairesi BOZMA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas No :1994/8093
Karar No :1994/10950
Tebliğname No:4/45717
Yaralama suçundan sanıklar Mustafa Sezen, Ahmet Sevimler, Mehmet
Şengöz ile Ahmet Akhan hakkında TCY.nın 456/2, 65/3, 81/2-3. maddeleri
uyarınca sanık Ahmet Akhan'ın 1 yıl, 10 ay hapis, diğer sanıkların 1'er yıl,
8'er ay hapis cezalarıyla hükümlülüklerine ilişkin ALANYA Asliye Ceza
Mahkemesinden verilen 1992/655 Esas, 1994/133 Karar sayılı ve 1.4.1994
tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi sanıklar Mehmet Şengöz, Ahmet
Sevimler, Ahmet Akhan, Mustafa Sezen müdafii tarafından istenilmiş ve temyiz
edilmiş olduğundan; Yargıtay C.Başsavcılığının 21.10.1994 tarihli bozma
isteyen tebliğnamesiyle 25.10.1994 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası
başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler
ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde
görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıkların her biri suçu işlemediğini savunmuş, aşamalarda
biribirlerini suçlayıcı anlatımlarda bulunmuşlardır. Katılan Mustafa Dere,
sanıklardan birinin taşla başına vurduğunu, birinin de bıçakla yaraladığını,
ancak hangi sanığın hangi eylemi gerçekleştirdiğini bilemediğini
bildirmiştir. Tanık Hakkı Çetin ilk anlatımında sanık Ahmet Akhan'ı elinde
bıçakla yaralananın başında gördüğünü, sorduğunda "bu şahsı yaraladım"
dediğini bildirmiş, yüzleştirme sırasında yine bu sanıkta bıçak gördüğünü
söylediği halde duruşmada farklı anlatımda bulunmuştur. Katılanın babası
Hakkı Dere aşamalardaki anlatımlarında, ayrıntılarda çelişkiler olmakla
birlikte, sanıklar Ahmet Akhan ve Ahmet Sevimler'in elinde bıçak gördüğünü,
ancak hangisinin vurduğunu tam göremediğini bildirmiştir. 13.8.1992 günlü
olay tesbit tutanağında, Mehmet Şengöz'ün kullandığı minibüste Ahmet Akhan ve
Ahmet Sevimler'in bulunduğu, arabada yapılan aramada biri kanlı olan 2 bıçak
elde edildiği ve sanık Ahmet Akhan'ın üzerinde kurumuş kan lekeleri görüldüğü
açıklanmıştır.
Sanık Mustafa'nın anlatımda adı geçen Kazım ile katılanın anlatımında
adı geçen Hasan Temur, olayın görgü tanıkları olduğu halde dinlenmemişlerdir.
Bu durumda; dinlenmeyen tanıkların dinlenmesi, anlatımlar arasındaki
tüm çelişkilerin giderilmesi, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenip
hangisinin hangi nedenle üstün tutulduğunun açıklanması, tüm kanıtların
birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre;
a-Katılanı hangi sanığın yaraladığı belirlendiği takdirde, öbür
sanıklar için kanıtların kabul ediliş biçimine ve suçun niteliğine göre
TCY.nın 456/4. ya da 464/2. maddelerinden hangisinin uygulanacağının,
b-Yaralama eylemini işleyen sanık belirlenemediği ve bu eylemde
öngörülen davranışın birden fazla sanık tarafından yapıldığı kabul edildiği
takdirde, hakkında TCY.nın 463. maddesinin uygulanacağının,
Gözetilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması,
2-Sanık Ahmet Akhan'ın tekerrüre esas alınan yaralama eylemine ilişkin
cezanın 18.000. lira ağır para cezasına çevrilmesi karşısında, tekerrür
nedeniyle TCY.nın 81/3. maddesi karşısında en fazla 1 gün
arttırılabileceğinin gözetilmemesi,
3-Hükmün esasını oluşturan kısa kararda tüm sanıklar için 65/3.
maddesi ile uygulama yapılıp 1 yıl 8 ay hapis cezası belirlendiği halde,
gerekçeli kararda 8 ay olarak yazılması, ve bu suretle çelişkiye düşülmesi,
4-Sanık Mustafa Sezen'in sabıkasına ilişkin cezasının yerine getirilip
getirilmediğinin ve tekerrüre esas alınıp alınmayacağının araştırılmaması,
Yasaya aykırı ve sanık Mustafa Sezen, Ahmet Sevimler ile sanıklar
Mustafa Şengöz ve Ahmet Akhan müdafilerinin temyiz nedenleri ile
tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA,
yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak
üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13.12.l994 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi. 3.1.1995
Sami Selçuk Muharrem Dinç Erol Çetin Birol Kızıltan Fadıl İnan
Başkan Üye Üye Üye Üye
|