 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
S A Y I
Esas Karar Tebliğname
1994/8-273 1994/293 8/35506
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bozma kararı veren
Yargıtay Dairesi : 8.Ceza Dairesi
Mahkemesi : Yozgat Ağır Ceza
Günü : 23.2.1994
Sayısı : 85/23
Davacı : K.H.
Sanık : Mazhar Bulut vd. Vekilleri Av.Ruhi Bacanlı
Davaya Katılan : Şakir Keçeli Vd. Vekili Av. M.Emin
Karaaslan
Suçunu söyletmek için işkence etmek suçundan sanıklar Mazhar Bulut,
Osman Harman, Mustafa Gülebenzer, Ahmet Türkyılmaz, Ertuğrul Bodur'un TCY.nın
243/1, 59. maddeleri gereğince sekiz kez ve sonuç olarak 80 ay ağır hapis ve
20 ay memuriyetten geçici olarak yoksun bırakılma cezası ile
cezalandırılmasına ilişkin Yozgat Ağır Ceza Mahkemesince verilen 28.5.1990
gün 204/48 sayılı hükmün sanık Mazhar Bulut vekili tarafından temyizi üzerine
dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi 6.2.1991 gün 9602/983 sayı ile
"eksik soruşturma" nedeniyle hükmü bozmuş, bozmaya uyan Yerel Mahkeme
3.3.1993 gün 20/19 sayı ile zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan
kaldırılmasına karar vermiş, bu hükmün de katılan vekili tarafından temyizi
üzerine Özel Daire 28.9.1993 gün 7559/9352 sayı ile;
"Sanıklar hakkında, TCK.nun 243. maddesine uygun cürüm söyletmek için
işkence etmek suçundan dolayı dava açılmış olmasına, bu maddede müebbeden
memuriyetten mahrumiyet cezasının da öngörülmüş bulunmasına, TCK.nun 20.
maddesinin 1. fıkrasının 2. bendine göre suçun TCK.nun 102/3. maddesi
uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu, suç tarihine göre zamanaşımı
gerçekleşmediği halde davaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken kamu
davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmiş olması"
isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme 23.2.1994 gün 85/23 sayı ile;
"Zamanaşımının hesabında, nev'i ağır olan cezanın esas alınması
gerekir. Fiilin vasfını tayine yaramayan fer'i ceza ile suç nev'inin tayini
ve ona göre zamanaşımı süresinin tespiti yasaya aykırıdır. Yargıtay
içtihatları da bu doğrultudadır. TCY.nın 243. maddesinde yer alan hürriyeti
bağlayıcı cezanın üst sınırına göre asli zamanaşımı süresi TCY.nın 102/4.
maddesi gereğince 5 yıldır. Ve olay tarihinden itibaren 7 yıl 6 aydan fazla
bir süre geçtiğinden zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına
karar verilmelidir." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtayca incelenmesi katılanlar vekili tarafından
süresinde istenildiğinden dosya; Yargıtay C.Başsavcılığının "onama" istemli
4.10.1994 günlü tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel
Kurulunca okundu gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanıklar hakkında, suçunu söyletmek için işkence etmek suçundan açılan
kamu davasında, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık zamanaşımı
süresinin dolup dolmadığına ilişkindir.
Dava zamanaşımı hesabında, TCK.nun 102. maddesi, hükmedilecek cezayı
esas almayıp, o suçun istilzam ettiği cezayı gözönünde bulundurmuştur. Bu
nedenle zamanaşımı süresinin tayininde mahkemece, vereceği ceza değil kanun
maddesinde yazılı ceza nazara alınmalıdır. İki nevi ceza öngören bir maddenin
uygun bulunduğu dava zamanaşımı, TCK.nun 102. maddesinde yer alan "nev'ileri
başka başka cezaları havi hükümler, en ağır ceza için konulan müddeti
geçmesiyle ortadan kalkar" hükmü de nazara alınmak suretiyle ağır nev'iden
olan cezaya göre hesaplanmalıdır. Cezaların ağırlık derecesi ise TCK.nun 11.
maddesindeki sıra esas alınarak saptanmalıdır. 18.11.1936 gün 26/35 sayılı ve
7.5.1947 gün 3/15 sayılı İçtihadı Birleştirme kararları da bu doğrultudadır.
İncelenen dosyada, sanıkların eylemlerine uygun olup, tatbiki gereken
TCK.nun 243. maddesi "bir seneye kadar ağır hapis ve müebbeden veya
muvakkaten memuriyetten muhrumiyet cezasını" ihtiva etmektedir. Maddede
nevi'leri başka başka olan cezalardan asıl ceza olan ağır hapis cezası, fer'i
ceza olan memuriyetten mahrumiyet cezasından daha ağır olduğundan
zamanaşımının hesabında ağır hapis cezası nazara alınmalıdır.
Bu itibarla, sanıklara hükmolunabilecek ağır hapis cezasının miktarı
itibarıyle, olay tarihinden itibaren TCY.nın 102/4, 104/2 maddesi ile
belirlenen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresi dolmuş bulunduğundan, davanın
ortadan kaldırılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Direnme hükmünün
onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün
ONANMASINA, 21.11.1994 günü tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliğiyle
karar verildi.
Birinci Başkanvekili 8.C.D.Bşk. 1.C.D.Bşk. 10.C.D.Bşk.
Mehmet UYGUN M. AKSOY T. GÜVEN H. DOĞAN
7. C.D.Bşk. 5.C.D.Bşk. 9.C.D.Bşk. 6.C.D.Bşk.
S. GENÇAY H. KOÇULU D. TAVİL N. MUTİŞ
C. GENÇKAYA R. SÖNMEZ Y. KOCABAY N. TANKUT
C.ÖZDİKİŞ E. ÖCAL C. YILMAZ A. SEVGİLİ
O.K. KESKİN E. ÇETİN A. ÖNCÜL E.I. KOÇHİSARLIOĞLU
S. ERKAN İ.KÜRÜMOĞLU S. YETKİN
|