 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onyedinci Hukuk Dairesi
E. 1994/7442
K. 1994/8681
T. 2.11.1994
* KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
* DAVANIN REDDİ
* DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI
* ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ
ÖZET: Kadastro Yasasının 28. maddesi gereğince, "Ancak davacı ilk duruşma
oturumuna kadar dava sebep ve delillerini dilekçe ile veya ilk oturuma gelmek
suretiyle bildirmez ise, hakim davanın açılmamış sayılmasına ve tesbit gibi
tesciline" karar verir. Somut olayda, 28. maddenin koşulları mevcut olmadığı
gibi mahallinde keşif yapılarak deliller toplandığına göre, işin esası
hakkında karar verilmesi gerekir.
(743 s. MK. m. 639/1)
(3402 s. Kadastro K. m. 28)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda,
davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacılar İhsan, Enver ve Güllü ile
katılan Kemal tarafından süresi içinde temyiz edilmiş ise de, dava konusu
taşınmazın değeri duruşma yapılmasını gerektirecek miktarda olmadığından
duruşma isteminin değer yönünden reddi ile incelemenin evrak üzerinde
yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında özetle: Tapulama Kanununun 33/3.
maddesinde yazılı 50 dönümlük sınır saptanırken evvelce davacı adına tescil
edilmiş bulunan taşınmazlara ait tüm beyannameler getirtilip incelenmeli,
bunlardan hangi taşınmazların aynı Yasanın 33/4. fıkrasında yazılı
belgelerden birine dayandırılmamış bulunan ve tescil konusu olup davacı adına
tapuya bağlanan taşınmazların miktarları toplamının 50 dönümü geçip geçmediği
araştırılmalı, 50 dönümü geçmediği anlaşıldığı takdirde dava konusu
taşınmazın Medeni Kanunun 639/1. maddesi uyarınca tesciline olanak olup
olmadığı konusunda toplanan tüm deliller bir arada takdir edilerek bir sonuca
varılmalıdır, gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra
davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar İhsan, Enver ve Güllü ile
katılan Kemal tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davaya katılan Kemal'e yerel mahkeme kararı 18.7.1994 tarihinde tebliğ
edilmiştir. Kadastro davaları basit yargılama usulüne tabi olduğundan adli
aravermede süreler işlemeye devam eder. Bu nedenler onbeş günlük yasal temyiz
süresi geçirildikten sonra 4.8.1994 tarihinde verildiği anlaşılan temyiz
dilekçesinin (isteminin) REDDİNE.
2- Davacı ihsan ve arkadaşlarının temyiz itirazlarına gelince; kadastroca 18
ve 36 nolu parseller bir bütün olarak davacı İhsan, Enver ve Dilaver adlarına
tesbit edilmiştir. Kadastro komisyonunca 18 nolu parsel 20 dönüm miktarı ile
İhsan ve arkadaşları adına, 36 nolu parsel de Hazine adına tesbitine karar
verilmiş, itiraz üzerine 25.6.1981 günlü ek komisyon kararı ile her iki
parselin Hazine adına tescili yoluna gidilmiştir. Tesbit maliklerinin küçük
olmaları nedeniyle babaları Mehmet taşınmazları oğulları olan tesbit
maliklerine verildiğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın
reddine ilişkin verilen karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nce belgesiz
araştırmasının yetersiz olduğuna değinilerek bozulmuştur. Bozma ilamına
uyulduktan sonra gerekli araştırma, inceleme ve uygulama yapılmış, deliller
toplanmış, ancak davacıların davayı izlemedikleri gerekçe gösterilerek 3402
sayılı Kadastro Yasasının 28. maddesi gereğince davanın reddine karar
verilmiştir. Kadastro Yasasının 28. maddesi gereğince, "ancak davacı ilk
duruşma oturumuna kadar dava sebep ve delillerini dilekçeyle veya ilk oturuma
gelmek suretiyle bildirmez ise hakim, davanın açılmamış sayılmasına ve tesbit
gibi tesciline" karar verir. Somut olayda, 28. maddenin koşulları mevcut
değildir. Buna karşın mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra mahallinde
keşif yapılarak deliller de toplandığına göre işin esası hakkında karar
verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi kabule göre de;
davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yerine davanın reddine karar
verilmesi de doğru değildir.
Davacı İhsan ve arkadaşlarının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile
açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek
halinde temyiz edene geri verilmesine, 2.11.1994 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
|