Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



       T.C.                                   
 Y A R G I T A Y 
Ceza Genel Kurulu
     S A Y I 

Esas           Karar            Tebliğname   
1994/7-370     1995/12          47542
                          
                   Y A R G I T A Y  K A R A R I


Bozma kararı veren 
Yargıtay Dairesi         : 7.Ceza Dairesi
Mahkemesi                : Bursa 1. Ağır Ceza 
Günü                     : 12.4.1994
Sayısı                   : 10/58
Davacı                   : K.H.
Sanık                    : Selahattin Çelebi
Davaya Katılan           : Hüsamettin Akbaba, Vek.Av.Şehmuz Şekur

	1219 Sayılı Yasaya aykırı olarak hasta tedavi etmek suçundan sanık
 Selahattin Çelebi'nin aynı yasanın 25. maddesi delaletiyle TCK.nun 456/3 ve
 59. maddeleri uyarınca sonuçta 4 sene 2 ay ağır hapis cezasıyla
 cezalandırılmasına sanık Ümit Işık'ın beraatine ilişkin Bursa 1. Ağır Ceza
 Mahkemesince verilen 12.4.1994 gün ve 10/58 sayılı hükmün sanık Selahattin
 Çelebi'nin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesi
 15.11.1994 gün ve 9684/11767 sayı ile;
	"Sanığın eylemi 1219 Sayılı Yasanın 25. maddesi delaletiyle TCK.nun
 456/3 ve ayrıca TCK.nun 459/2. maddesini ihlal eder nitelikte ayrı suç
 oluşturduğundan açılmış olan davanın kapsamı itibariyle tebliğnamedeki
 düşünceye iştirak edilmemiştir." açıklamasıyla kararı onamıştır. 
	 Bu karara karşı 2.12.1994 gün ve 47542 sayı ile itiraz yoluna
 başvuran Yargıtay C.Başsavcılığı;
	"Sanığın diploması olmasa dahi mağduru iyileştirmek ve tedavi etmek
 amacıyla kolunu sarmış ancak meslek ve sanattaki acemiliğinden kaynaklanan
 hatalı tedavi sonucunda kangren olan kol kesilmiştir.
	Savunmanın aksine sanığın mağdurun kolunun kangren olacağını ve
 kesileceğini bilerek isteyerek tedavi ettiğinin diğer bir söyleyişle uzuv
 tatili kastıyla hareket ettiğinin kabulü mümkün değildir.
	Nitekim iddianamede de tedavi sonucu uzuv tatiline sebebiyet
 verildiğinden söz edilmekte ancak sevk maddesinde eylemine uyan TCK.nun 459/2
 maddesi yerine 456/3. maddesine yer verilmeyecektir.
	Yüksek Dairenin 2 ayrı suçun oluşacağına ilişkin düşüncesine
 katılmıyoruz. Zira sanığın eylemi tek olup TCK.nun 459/2. maddesine uyan suçu
 oluşturur.
	Bu nedenle sanığın diploması olmadığı halde mağdurun kırık kolunu
 hatalı sarmak ve yanlış tedavi etmek suretiyle uzuv tatiline sebebiyet
 vermekten ibaret eyleminin 1219 Sayılı Yasanın 25/son maddesi delaletiyle
 TCK.nun 459/2. maddesine uyduğu gözetilmeden kasıt unsurunu içeren TCK.nun
 456/3. maddesi uyarınca cezalandırılması yasaya aykırıdır." görüşü ile Özel
 Daire onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasını
 istemiştir. 
	Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu,
 gereği konuşulup düşünüldü.

	 CEZA GENEL KURULU KARARI

	İncelenen dosyaya göre;
	Çözümlenecek sorun; diploması olmadığı halde mağdurun kırılan kolunu
 sarıp tedaviye girişen ancak yanlış tedavi sonucu kolun kangren olup
 kesilmesine sebebiyet veren sanığın eyleminin 1219 Sayılı Yasanın 25. maddesi
 delaletiyle TCK.nun 456/3 ve 459/2. maddelerini ihlal eder nitelikte iki ayrı
 suç mu yoksa 459/2. maddeye uyan tek suç mu oluşturacağının belirlenmesidir.
	1219 Sayılı Yasanın 25. maddesinde diploması olmadığı halde menafaat
 için olmasa dahi herhangi suretle olursa olsun hasta tedavi etmek ve tabip
 ünvanını takınmak suç sayılmış ve bu suretle icrayı sanat neticesinde Türk
 Ceza Kanunu itibariyle daha ağır bir fiil işlenmiş olduğu takdirde o fiile
 ait cezanın verileceği öngörülmüştür. Yani tedavi sırasında hasta ölmüş veya
 sağlık bakımından bir zarar görmüş ise sanığa 1219 Sayılı Yasa değil TCK.nun
 ilgili maddesi uygulanacaktır.
	Maddi olayda sanığın diploması olmadığı halde tedavi amacıyla mağdurun
 kırılan kolunu sardığı ancak yanlış tedavi sonucu kangren olan kolun
 kesilmesine sebebiyet verdiği saptandığına göre ağır olan bu eylemden sorumlu
 olacağı açıktır.
	İki ayrı suçtan sözedebilmek için ortada hukuki konuları ayrı iki
 eylem ve iki sonuç veya ihlal olması gerekir. 
	İncelenen somut olayda sanığın eylemi ve sonuç tek olduğuna göre suçta
 tekdir öyle ise itiraz bu yönüyle yerindedir. 
	Sanığın tek olan bu suçunun niteliğine ilişkin itiraz nedenlerine
 gelince,
	Sanığın mağdurun kırılan kolunun kangren olup kesileceğini bilerek ve
 isteyerek tedaviye giriştiğine dair dosyada hiç bir delil yoktur. Esasen
 tedavi kasdi bir eylemde değildir.
	Öte yandan fenni ve bilimsel olmadığı halde sınıkcılık toplumumuzun
 benimseyip kabul ettiği bir kurumdur. Bu nedenle sanığın eylemi toplumun
 değer yargıları gözetilerek değerlendirilmelidir.
	Bir diğer hususta hiç bir dayanağı olmadan ayırım yaparak diplomalı
 kişinin eylemini taksirli, diplomasız kişinin eylemini kasdi kabul etmek
 hukuken mümkün değildir.
	Bu itibarla sanığın kasıt unsurunu içermeyen mağduru tedaviye yönelik
 eyleminin 1219 Sayılı Yasanın 25. maddesi delaletiyle TCK.nun 459/2.
 maddesine uyan nitelikte "tek suç" oluşturacağının kabulü gerekir. 
	O halde sanığın TCK.nun 459/2. maddesi yerine kasti suçtan TCK.nun
 456/3. maddesiyle cezalandırılması yasaya aykırı olduğundan açıklanan bu
 nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
	Çoğunluk görüşüne katılmayan iki kurul üyesi Özel Daire kararının
 haklı nedenlere dayandığını iki üye ise eylemin TCK.nun 456/3 ve 458
 maddelerinde öngörülen suçları oluşturduğunu belirterek itirazın reddi
 yönünde oy kullanmışlardır. 

	SONUÇ  : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı
 itirazının kabulüne 13.2.1995 günü oyçokluğuyla karar verildi.

Birinci Başkanvekili   8.C.D.BŞk.       1.C.D.BŞk.       10.C.D.Bşk.
Mehmet Uygun           M.Aksoy          T.Güven          H.Doğan

7.C.D.Bşk.             11.C.D.Bşk.      9.C.D.Bşk.       R.Sönmez
S.Gençay               S.Kanadoğlu      D.Tavil  
Red
Y.Kocabay              N.Tankut         E.Öcal           C.Yılmaz

A.Sevgili              O.K.Keskin       A.Saysel         E.Çetin
                       TCK.458                           TCK.458
Ş.Güngör               V.Savaş          S.Çelik          Y.Yazıcıoğlu

A.Öncül                H.Demirörs       H.Cevheroğlu
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini