Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu

	E.	1994/7-103
	K.	1994/124
	T.	25.4.1994

*  2918 SAYILI YASAYA AYKIRI DAVRANIŞ 
*  SUÇ TARİHİ 
*  PARA CEZASININ HESAPLANMASI 

ÖZET : 18.9.1991 günlü noter satış senedi ile satın aldığı otomobili, 2918
 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 20/e maddesinde belirtilen bir aylık süre
 içerisinde ilgili tescil bürosuna başvurup, adına tescil belgesi almayan
 sanığın suçu; trafik suç tutanağının düzenlendiği 3.12.1992 tarihinde değil,
 bir aylık yasal sürenin sona erdiği 19.10.1991 tarihinde oluşur ve bu suç
 mütemadi suçlardan değildir.

3756 sayılı Yasanın 25. maddesiyle Ceza Yasasının ek 2. maddesine bir fıkra
 eklenmiş, "Trafik para cezaları 1. fıkraya göre hesap edilerek bulunacak olan
 birim katsayısının yarısı ile çarpılması suretiyle belirlenir" hükmü
 getirilmiş olduğundan, bu belirleme şekli hem idari, hem adli para cezalarını
 kapsadığından; maddi olayda 19.10.1991 günü suç işleyen sanığa hükmolunacak
 para cezası 1991 yılı Bütçe Yasasındaki memur maaş katsayısı nazara alınmak
 suretiyle Ceza Yasasına Ek 2. madde gereğince bulunacak üç birimin yarısı ile
 Ek 1. maddeye göre tesbit edilen ceza miktarı çarpılarak saptanmalıdır. Yerel
 Mahkemenin suç tarihini 3.12.1992 olarak kabulü ile 1992 yılı Bütçe
 Yasasındaki memur maş katsayısına göre uygulama yapması 3756 sayılı Yasa ile
 Ceza Yasasının Ek 2. maddesine eklenen 2. fıkrayı nazara almadan para
 cezasına hükmetmesi yasaya aykırıdır.

 (2918 s. Trafik K. m. 20/e) (765 s. TCK. ek m. 1, ek m. 2/1-2)

Sanık Ahmet hakkında, 2918 sayılı Yasaya aykırı davranmak suçundan açılan kamu
 davasının, önödeme nedeniyle TCY.nın 119. maddesi gereğince ortadan
 kaldırılmasına ilişkin, (Ayancık Sulh Ceza Mahkemesi)nce verilen 18.12.1992
 gün ve 310/309 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı
 inceleyen Yargıtay Yedinci Ceza Dairesi, 17.12.1993 gün 7438/7482 sayı ile;
"Sanığa isnat edilen suç, satın aldığı tescilli aracı yasal olan bir ay
 içerisinde adına tescilini yaptırmamaktan ibaret olup, aracın satın alma
 tarihi itibariyle tescil için gerekli sürenin bitiminde suç oluşacağı cihetle
 suç tarihinin 19.10.1991 olduğu nazara alınmadan ve TCK.nun 3591 sayılı Yasa
 ile değişik ek 2. maddesinde, 14.6.1991 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak
 yürürlüğe giren 3756 sayılı Yasanın 25. maddesi ile yapılan değişiklikle
 trafik para cezalarının 3506 sayılı Yasanın 25. maddesi ile yapılan
 değişiklikle trafik para cezalarının 3506 sayılı Yasanın ek 2. maddesinin 1.
 fıkrasına göre hesap edilerek bulunacak olan birim katsayısının yarısı ile
 çarpılması suretiyle belirlenecek miktar üzerinden önödeme tebligatı
 yapılması gerekirken, fazla miktar üzerinden önödeme yaptırılarak karar
 verilmesi" isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme, 31.1.1994 gün, 38/3 sayı ile;
"Benzer kararlarımız Yargıtay 2. ve 7. Ceza Daireleri tarafından onanmıştır.
 Önceki onama kararları ile Özel Dairenin bu bozma kararı arasında çelişki
 doğmuştur" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir. 

Bu hükmün de, Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından süresinde
 istenildiğinden dosya, Yargıtay C. Başsavcılığı'nın "Bozma" istemli 30.3.1994
 günlü tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca
 okundu, gereği konuşulup, düşünüldü:

Sanık hakkında; Türkeli Noterliği'nin 18.9.1991 gün, 2405 sayılı satış senedi
 ile satın aldığı otomobili, 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 20/e
 maddesinde belirtilen bir aylık süre içerisinde ilgili tescil bürosuna
 başvurmayıp adına tescil belgesi almadığından bahisle 3.12.1992 günlü trafik
 suç tutanağı düzenlenmiştir.

Yerel mahkemece suç tarihinin, tutanağın düzenlendiği 3.12.1992 günü olduğu
 kabul edilerek asgari ceza olan 165.000 lira hafif para cezasını ödemesi
 hususunda sanığa önödeme önerisinde bulunulmuş ve asgari cezanın ödenmesi
 üzerine, davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. Sanığın temyizi
 üzerine hüküm bozulmuştur.

Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluş ve sübutta bir uyuşmazlık
 bulunmamaktadır. Çözümlenecek sorun, suç tarihinin belirlenmesi ve para
 cezası hükmolunurken Ceza Yasasının değişik ek 2. maddesine 3756 sayılı Yasa
 ile eklenen ikinci fıkranın uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindir.

I- Karayolları Trafik Yasasının 20. maddesinde; "Tescil süreleri satış ve
 devirler, noterlerin sorumluluğu ile ilgili esaslar şunlardır:

a) Araç sahipleri,
1- Tescili zorunlu ve ilk tescili yapılacak olan araçların satın alma veya
 gümrükten çekme tarihinden itibaren 3 ay içinde tescili için; hurdaya
 çıkarılma halinde çıkarılış tarihinden itibaren 1 ay içinde tescilin
 silinmesi için; yazılı olarak ilgili tescil kuruluşuna başvurmak,
2- Tescilin yapılması veya silinmesi için de yönetmelikte belirtilen bilgi ve
 belgeleri sağlamak,
zorundadırlar.

b) Araçların giriş işlemlerini yapan gümrük idareleri bu durumu 15 gün içinde
 araç sahiplerinin beyan ettikleri tescil kuruluşuna bildirmekle
 yükümlüdürler.

c) Tescil belgesi, aracın başkasına satış veya devrine, hurdaya çıkarılmasına
 veya araçla, yönetmelikte belirtilen niteliklerin değişmesine kadar geçerli
 sayılır.

d) Tescil edilmiş araçlaın her çeşit satış ve devirleri, araç sahibi adına
 düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterlerce yapılır.

Bu satış, noterlerce tescil belgesine tarih konularak ve tasdik edilmek
 suretiyle işlenir. Ayrıca, tescil edilmiş araçların satış ve devir işlemleri
 noterler tarafından sicile işlenmek üzere, işlemin tekemmülünü müteakip en
 geç 7 iş günü içinde ilgili tescil kuruluşuna bildirilir.

Noterlerce yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir.

e) Tescilli araçları satın veya devir alanlar, gerekli bilgi ve belgeleri
 sağlayarak ilgili tescil kuruluşundan bir ay içinde adlarına tescil belgesi
 almak zorundadırlar.

Araç satın alıp, bu maddenin (a) bendinin (1) numaralı alt bendi ile (e) bendi
 hükmüne uymayanlar beş bin liradan onbin liraya kadar hafif para cezası ve
 bir aydan üç aya kadar hafif hapis cezası, (d) bendi hükmüne uymayan noterler
 onbin liradan yirmibeşbin liraya kadar hafif para cezası ile
 cezalandırılırlar.

Ayrıca, satış ve devirlerde, belirlenen sürelerde alıcı adına tescili
 yapılmadan trafiğe çıkarılan araçlar, tescil yapılıncaya kadar trafik
 zabıtasınca trafikten men edilir" hükmü yer almaktadır.

Yasanın 21. maddesi ise; "Tescil edilen araçlar, "Trafik belgesi" ve "Tescil
 plakası" alınmadan karayoluna çıkarılamaz.

Bu madde hükmüne uymayan sürücüler ellibin lira para cezası ile
 cezalandırılırlar.

..........

Bu gibi araçlar eksiklikleri giderilinceye kadar trafikten men edilir...."
 şeklinde düzenlenmiştir.

20. maddeye göre; tescili zorunlu araçları satın alanlar veya gümrükten
 çekenler üç ay içinde tescili, aracı hurdaya çıkaranlar ise bu tarihten
 itibaren bir ay içinde tescilin silinmesini istemek, tescilli araçları satın
 veya devir alanlar ise bir ay içinde ilgili tescil bürosundan tescil belgesi
 almak, işlemi yapan gümrük idareleri onbeş gün, noterler ise yedi iş günü
 içinde bu durumu ilgili tescil kuruluşlarına bildirmek zorundadırlar. Yasa;
 işlemi yapana bildirim, aracı satın alana adına tescil ettirme zorunluluğu ve
 uymayanlara cezai yaptırım getirmiştir.

Ceza Genel Kurulu'nun 31.1.1994 gün, 310/13 sayılı kararında da açıklandığı
 üzere, satın veya devir alınan aracın, yasada belirlenen sürede tescil
 işleminin yapılmaması, yani hareketsiz kalınması halinde de suç oluşacaktır.
 Diğer bir anlatımla suç; yasada belirlenen işlemlerin belirtilen süre içinde
 yapılmaması halinde, bu sürenin sonunda işlenmiş sayılacaktır. Suçun oluştuğu
 bu tarihten sonra geçen sürede ihmali suç değil yasaya aykırılık durumu devam
 etmektedir. Suçun teşekkülü için "tescil işlemini yapmama" yeterli olup
 yasada belirlenen tarihten sonra yapılması veya hiç yapılmaması sonuca etkili
 değildir. Yasanın 20. maddesinin (e) bendinde belirtilen sürenin sonunda
 himal hareketi sona ereceğinden ani suç sözkonusudur ve suç bu tarihte
 oluşmuştur. Suçun mütemadi suç olduğu, teselsülün; suç tutanağı
 düzenleninceye kadar devam ettiği, ihmali hareketin sürdüğü ileri sürülemez.
 Suç tutanağının düzenlendiği veya aracın trafikten men edildiği tarihte suçun
 oluştuğunun kabulü, aynı durumda olanlar arasında ayırıma neden olacaktır.
 Zira, aynı gün aracı satın alan iki kişiden birisinin yasal sürenin
 dolmasından bir ay, diğerinin on sene sonra trafik bürosuna tescil için
 başvurması halinde ortaya çıkan suç nedeniyle, 3506 sayılı Yasayla, Ceza
 Yasasına eklenen ek maddeler nazara alındığında farklı müeyyidelere tabi
 tutulacaklardır. Ayrıca, bu durumda zamanaşımı hiç başlamayacak ve ihmali bu
 hareketi nedeniyle sanık, ömür boyu ceza tehditi altında tutulacaktır. Bu
 nedenle görevlilerce aracın trafikten men edilmesi, olaya el konması ile
 suçun meydana geldiği anı birbirinden ayırmak gerekir.

Öte yandan, Yasanın 20. maddesinde süreye uymama ve tescil belgesi almama
 cezalandırılmış, aracı kullanan hakkında müeyyide getirilmemiştir. 21.
 maddede ise, "trafik belgesi ve tescil plakası" almadan taşıt kullananlar
 cezalandırılmış, aracın trafikten men edileceği hükme bağlanmıştır. Böylece
 20. maddede sadece belirlenen sürede tescil belgesi almama cezalandırılarak
 suç tarihinin bir aylık yasal sürenin sonu olduğu kabul edilmiştir.

"Satış ve devir işlerini yapan yetkili kurumların bu hususu belirlenen sürede
 ilgili tescil bürosuna bildirmeleri" hükmü ile de, işlemlerin hızlandırılması
 amaçlanmıştır. Tescil belgesi alınmadığı takdirde, yasal sürenin sonunda suç
 oluşacak ve bu durumu yetkili kurumların bildirimi ile öğrenen trafik
 zabıtası harekete geçerek yasal işlemlere başlayacaktır. Suç, zamanaşımına
 uğramayacak, kayıtların gerçeğe uygun tutulması sağlanacak ve yasa koyucunun
 amacı gerçekleşecektir. Araçların trafikten men edilmesi de bir tedbir olup,
 aynı amaçla kabul edilmiştir.

Öte yandan; Ceza Yasasının 103. maddesinde kaynak yasadan farklı olarak cürüm
 ve kabahat ayırımı yapılmış, cürümlerde temadi ve teselsül kabul edildiği
 halde, kabahatlerde kabul edilmemiştir. 2918 sayılı Yasanın 20. maddesinde
 kabul edilen suç, kabahat olup bu nedenle de temadiden söz edilemez.

Maddi olayda, sanık 18.9.1991 günü noter satış senedi ile satın aldığı
 otomobili, 2918 sayılı Yasanın 20/e maddesi gereğince bir ay içinde adına
 tescil ettirmediğinden sanığa yüklenen suç; bir aylık yasal sürenin sona
 ermesi ile 19.10.1991 tarihinde oluşmuştur. Sanığa hükmolunacak cezanın, bu
 tarih nazara alınarak tayin ve takdiri gerekmektedir.

II- 11.11.1988 günlü Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 3493 sayılı
 Yasa ile, Karayolları Trafik Yasasında değişiklik yapılarak bazı cezalar
 idari para cezasına çevrilmiş ve para cezaları arttırılmıştır. Yaklaşık bir
 ay sonra 14.12.1988 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 3506 sayılı Yasa ile
 Ceza Yasasına eklenen Ek 1 ve Ek 2. maddelerle para cezaları yeniden
 arttırıma tabi tutulmuştur. "Cezaların bir ay ara ile ikinci kez
 artırılmasının şoför esnafının moralini bozduğu, dikkatlerinin dağılmasına
 neden olduğu, 3506 sayılı Yasa ile getirilen yükün hafifletilmesi gerektiği
 gerekçesiyle 3756 sayılı Yasanın 25. maddesiyle Ceza Yasasının Ek 2.
 maddesine bir fıkra eklenmiş, "trafik para cezaları 1. fıkraya göre hesap
 edilerek bulunacak olan birim katsayısının yarısı ile çarpılması suretiyle
 belirlenir" hükmü getirilmiştir.

Karayolları Trafik Yasasında; trafik zabıtasınca idari, mahkemelerce adli para
 cezasına hükmolunacağı kabul edilmiştir. 3756 sayılı Yasanın 25. maddesi ile
 yapılan değişiklikte böyle bir ayırım yapılmamış, genel deyim kullanılarak
 "trafik para cezaları" denmiştir. "Trafik para cezaları" ibaresinin, sadece
 yetkili makamlarca verilen takip ve tahsili 2918 sayılı Yasanın 114. ve 115.
 maddeleri ile yönetmelikte düzenlenen idari para cezalarını kapsadığı,
 yargısal nitelikte olan suçlar nedeniyle mahkemelerce verilen para cezalarını
 kapsamadığı ileri sürülemez. Böyle bir kabul yasa koyucunun amacına ve
 eşitlik ilkelerine aykırıdır. Yasa koyucu tarafından bu hükmün sadece idari
 para cezalarında uygulanacağı açıkca belirtilmediği gibi, Yasanın amacı da
 nazara alındığında, Karayolları Trafik Yasasında yer alan tüm cezalarda, 3506
 sayılı Yasa ile Ceza Yasasına Ek 1 ve Ek 2. maddelerle yapılacak artırımda
 birim katsayısının yarısı dikkate alınmalıdır.

Bu itibarla;
Sanığa yüklenen suç 19.10.1991 günü işlenmiştir. 1991 yılı Bütçe Yasasındaki
 memur maaş katsayısı nazara alınmak suretiyle Ceza Yasasına Ek 2. madde
 gereğince bulunacak üç birimin yarısı ile Ek 1. maddeye göre tespit edilen
 ceza miktarı çarpılarak hükmolunacak para cezası saptanmalıdır. Yerel
 Mahkemece suç tarihinin 3.12.1992 olarak kabulü ile 1992 yılı Bütçe
 Yasasındaki memur maaş katsayısına göre uygulama yapılması ve 3756 sayılı
 Yasa ile Ceza Yasasının Ek 2. maddesine eklenen 2. fıkra nazara alınmadan
 sonuç olarak 112.500 lira yerine 165.000 lira üzerinden önödeme önerisinde
 bulunulması Yasaya aykırıdır.

Bu itibarla Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.

S o n u ç : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün
 (BOZULMASINA), tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak, 25.4.1994 günü
 oybirliğiyle karar verildi.
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini