 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
13.HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
1994
ESAS KARAR
694 4914
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ :Ankara 21. Asliye Hukuk Hakimliği
TARİHİ :7.9.1993
NOSU :559-593
DAVACI :Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili avukat
Şükran Ergezer
DAVALI :M.Emin Tunçbilek vekili avukat Niyazi Koca
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine
yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz
edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı Ankara Büyük Şehir Belediye Tüzel Kişiliği; davalının park ve
bahçeler müdürlüğünde amir muavini görevinde iken 1402 sayılı kanunun 2301
sayılı kanun ile değişik 2. maddesi gereğince 4. Kolordu Sıkıyönetim
Komutanlığının 2.7.1981 tarih ve 6096 sayılı yazıları üzerine 6.4.1981
tarihinde görevine son verildiğini, 5 nolu Ankara İdare Mahkemesinin
kararı ile işlemin iptaline karar verilmesi üzerine 12.8.1988 tarihinde
yeniden görevine başlatıldığını yine Ankara 5 nolu İdare Mahkemesinin
1988/727 esas, 1989/1343 sayılı kararı ile açıkta kaldığı 6.4.1981-
12.8.1988 tarihleri arasındaki sürelere ait aylık ve özlük haklarının
tanındığını ancak bu mahkemece açıkta kaldığı sürelerde herhangi bir yerde
gelir temin edilmiş ise bunun mahsubunun yapılması şeklinde bir hüküm
kurulmadığını o nedenle aylık ve özlük hakları davalıya 4.445.114 Tl.
tam olarak ödendiğini daha sonra davalının açıkta kaldığı sürelerde
çalışıp gelir temin ederek nedensiz zenginleştiğinin saptandığını öne
sürerek ödenen 4.445.114 Tl.sından elde ettiği gelirin miktarı tesbit
edilerek indirilmesi kalan miktarın ödeme tarihinden itibaren
hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar
verilmesini istemiştir.
Davalı bu davada ileri sürülen olguları idare mahkemesinde
davacının savunduğunu mahkemece nazara alınmadığını ve açıkta geçen
süreye ilişkin tüm özlük haklarıyla aylıkların verilmesine karar
verildiğini savunmuş davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece açıkta kaldığı süreler zarfında çalışarak kazanç temin
etmesine rağmen çalışmamış gibi özlük haklarını idareden olan davalının
nedensiz zenginleştiği kabul edilmiş ancak çalışma süresi ve gelirin
niteliği ve elde edilen kazanç miktarının kanıtlanamaması nedeni ile Bk. 42
maddesine dayanılarak 3.000.000 Tl.sının ödetilmesine karar verilmiştir.
Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Bir davada ileri sürülen maddi
olguları belirlemek hukuki değerlendirmesini yapmak, uygulanacak yasa
maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. (HUMK. Md.76)
Davalının, davacı Ankara Büyük Şehir Belediyesi Gençlik Parkı amir
yardımcısı kadrosunda memur olarak çalışmakta iken 1402 sayılı yasa
uyarınca 6.4.1981 tarihinde görevine son verildiği daha sonra bu
kararın 4.Kolordu Sıkıyönetim Komutanlığının 2.7.1985 tarihli yazısı ile
kaldırılıp davalının 12.8.1988 tarihinde belediyedeki görevine yeniden
başlatıldığı davalının Ankara 5 nolu idare mahkemesine başvurarak açıkta
geçen süreye ilişkin aylık ve özlük haklarının verilmesini talep ettiği
bu mahkemece açıkta geçen süreye ilişkin tüm özlük hakları ile
aylıklarının tanınmasına karar verildiği ve aylık ve özlük hakları
toplamı 4.445.114 Tl.sının 8.2.1991 tarihinde ödendiği sav, savunma
toplanan delil ve belgelerden anlaşılmış kaldı ki bu yön taraflar arasında
çekişme konusuda yapılmamıştır. İdare ajanının açıkta kaldığı sürelerde
gelir temin etmek üzere başka bir işde çalışarak gelir elde etmesi
halinde açıkta geçen süreye ilişkin tüm özlük haklarını iade etmekle
yükümlü olup olmıyacağına ilişkin hukuki sorunun gelişen somut olayın
özelliği taraflarla ilgili alınmış ve hukuken bağlayıcı idare mahkemesi
kararı çerçevesinde değerlendirilerek çözülmesi gerekir. Hemen belirtelim
ki davalının açıkta kaldığı sürede ödenmiyen maaşlarının ve özlük
haklarının idare tarafından ödenmesi 657 sayılı kanunun 141 maddesince
zorunlu olup yapılan ödeme hukuken bir tazminat niteliğindedir. Ne varki
davalının açıkta kaldığı sürelerde başka bir işte çalışması durumunda
bu tazminatın bir zenginleşme vasıtası olmaması gözden
kaçırılmamalıdır. O nedenle çalışarak elde edilen gelirin ödenmiyen
maaş ve özlük haklarına ilişkin tazminattan indirilip indirilmiyeceği
hakkaniyet ve nesafet ilkelerince ve her somut olayın kendine özgü
durumuda değerlendirilerek karar verilmelidir. İşte bu değerlendirmeyi
yapmak; tüm özlük haklar ile aylıkların tanınmasına ilişkin ve idare
aleyhine açılmış taraflar arasında mevcut davaya bakan idare mahkemesi
alacağından duraksamaya yer olmamalıdır. Bu bakımdan bu dava da ileri
sürülen ve dayanılan olgular ancak idare mahkemesinin kararına karşı
temyiz veya yargılamanın iadesi nedeni olabilir o halde davanın hukuken
dinlenme olanağı mevcut olmadığı kabul edilmeli ve reddine karar
verilmelidir. Mahkemece hukuki nitelendirmeye yanılgıya düşülerek yazılı
şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle
davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.5.1994
gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.İ.Arslan M.S.Atalay M.Yüksel Ş.Yüksel S.Özyörük
lira
90.000 PH iade
|