 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Yedinci Hukuk Dairesi
E. 1994/6823
K. 1995/9972
T. 29.9.1995
* KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
ÖZET : Hükmün dayanağını olulşturan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.
maddesinde sözü edilen kısıtlamalarla ilgili araştırma ve soruşturma
yapılırken, aynı çalışma alanı içerisinde davacılar adına belgesizden
zilyetlik yoluyla tesbit ya da tescil edilen taşınmazlardan tesbiti
kesinleşenlerin tutanak örnekleri getirtilmeli, derdest davaya konu
taşınmazlar var ise Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 45 ve onu izleyen
maddeleri gereğince dava dosyaları birleştirilmeli, gerektiğinde davacı
tarafa seçim hakkı kullandırılmalı, bu yolla kanun hükmünün özüne ve sözüne
uygun etkili bir kontrol ve denetim yapılmalıdır.
(3402 s. Kadastro K. m. 14)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan ve dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde
olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği
görüşüldü:
Kadastro sırasında 80 parsel sayılı 128875 m2 yüzölçümündeki taşınmaz vergi
kaydına ve zilyetliğe dayanılarak davalı Yusuf adına tesbit edilmiştir.
İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen Hazine, miktar fazlasına yönelik
olarak dava açmıştır. Davalı taraf yargılama sırasında kayda dayanmaktan
vazgeçmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, taşınmazın
ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 28875 m2'lik bölümün davacı Hazine
adına, (B) harfi ile gösterilen 100.000 m2'lik bölümün ise davalı adına
tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz
edilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmaz üzerinde tesbit gününde, adına tescile karar
verilen zilyet davalı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.
maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz
edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuştur.
Nevarki hükmün dayanağını oluşturan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.
maddesi hükmünde; aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden bir
kişinin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinebileceği toplam
taşınmaz miktarı sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüm olarak
belirtilmiştir. Aynı gün temyiz incelemesine tabi tutulan 124 parsel sayılı
taşınmazla ilgili 1994/6831 esas sayılı dava dosyası dikkate alındığında,
davalı taraf adına kayıtsız ve belgesizden tescile karar verilen taşınmazlar
toplamının 100 dönümü aştığı saptanmıştır. Hal böyle olunca, aynı kişinin
derdest tüm dava dosyaları birleştirilmeli, kesinleşmiş dava dosyaları var
ise dosyaları getirtilmeli, tesbitlerine bir kayıt ve belge esas alınıp
alınmadığı incelenmeli, davalı tarafa tercih hakkı hatırlatılmalı, davalı
tarafın kayıtsız ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla
edinebileceği toplam taşınmaz miktarının sulu toprakta 40, kuru toprakta 100
dönüm olabileceği gözönüne alınmalı, 100 dönüm fazlasının Hazine adına
tesciline karar verilmelidir. Mahkemenin bu olguları gözardı ederek yazılı
şekilde hüküm kurması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 29.9.1995 gününde oybirliği
ile karar verildi.
|