 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15.HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
----- 1994 -----
6362 8082
Y A R G I T A Y İ L A M I
Davacı Alacaklı Ö.Faik Argun ile Davalılar 3. kişi 1-Seher Başaran,
Borçlu, 2-Ekrem Başaran arasında çıkan davadan dolayı Bursa 3. İcra Hukuk
Hakimliğince verilen 15.6.1994 gün ve 1994/95-296 sayılı hükmü onayan
dairemizin 15.9.1994 gün ve 1994/3865-4966 sayılı ilamı aleyhinde davacı
alacaklı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar
düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki
kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R
Dava, mahcuz aracın borçluya aidiyetine ve haczin devamına karar
verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, borçluya resmi noter senedi ile satış yapılmadığından
bahisle davanın reddine karar verilmiş ve karar davacı vekili tarafından
temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı 19.12.1988 tarihinde icra takibinde bulunmuş ve araç
17.2.1994 tarihinde borçlunun zilyetliğinde iken haczedilmiştir. Mahcuz
aracın dava dışı A.Ş. tarafından 2.1.1991 tarihinde, yani icra takibinden
sonra borçlunun kızı Seher Başaran'a satıldığı ve onun adına trafiğe tescil
edildiği Bursa Trafik Şube Müdürlüğünün yazısından anlaşılmaktadır. Davacı,
bu satışın muvazaalı olduğunu, aracın gerçek malikinin borçlu olduğunu, icra
takibini sonuçsuz bırakmak amacıyla aracın, borçlu ile birlikte oturan ve
öğrenci olan kızı tarafından alınmış gibi işlem yapıldığını iddia ederek
muvazaanın ispatı için delillerini bildirmiştir. Mahkemece, aracın borçluya
satıldığına dair resmi senet bulunmadığından bahisle, davacının muvazaaya
dair delilleri incelenmeden davanın reddine karar verilmiştir. Oysa,
muvazaanın ispatı halinde, aracın gerçek malikinin borçlu olduğu anlaşılacak
ve alacaklı bu araç üzerinde cebri icra yolu ile alacağını tahsil etmek
imkanına kavuşacaktır. Satışı resmi şekle bağlı olan sözleşmelerinde
muvazaalı olduğu iddia ve ispat edilebilir. Dava konusu araç haczedildiğine
göre, davacı, ayrıca iptal davası açmasına gerek olmadan aracın gerçek
malikinin borçlu olduğunu, Noter senedinin ve trafikteki kaydın muvazaaya
dayandığını iddia ve ispat edebilir. Mahkemece, bu yön nazara alınmadan ve
davacının delilleri incelenmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve
yasaya aykırı olduğundan, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü
ile kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Dairemizin 15.9.1994 günlü ve 1994/3865-4966 sayılı onama
kararının kaldırılmasına ve temyiz olunan kararın yukarda açıklanan
nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, istek halinde ödediği tashihi karar
peşin harcı ile temyiz peşin harcının tashihi karar talebinde bulunan davacı
alacaklıya geri verilmesine, 30.12.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M.S.Aykonu Y.Akman İ.Ulusoy K.Öge E.Ertekin
|