 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Sekizinci Hukuk Dairesi
E. 1994/6355
K. 1995/4232
T. 17.4.1995
* ZİLYETLİĞE DAYALI TESCİL
* TESBİT HARİCİ BIRAKILAN YER
* RESMë BELGE
ÖZET: Elli yıllık kazandırıcı zilyetliğe dayanılarak tescili istenen yerin;
özel mülkiyete konu teşkil etmeyen, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki
(hali) yerlerden olduğu ve kültür arazisi vasfını kazanmadığı gerekçesiyle
tapulama tesbiti sırasında ölçülmeyerek, tesbit harici bırakıldığı ve
davacının, taşınmazın hukuksal niteliğini belirleyen bu tapulama işlemine
karşı o tarihte yürürlükte bulunan 766 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca bir
itirazda bulunmadığı gibi, komşu parselin dahi tapulamaca davacı adına tesbit
edildiği ve tesbit dışı bırakma işleminin yapıldığı tarihle dava tarihi
arasında yirmi yıllık sürenin dolmadığı, dosyada mevcut tapulama tutanağı ile
Kadastro Müdürlüğünün cevabi yazısından anlaşılmakla; bu resmi belgelere ters
düşen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları esas alınarak tescil kararı
verilemez.
(743 s. MK. m. 639)
(766 s. Tapulama K. m. 2)
Veli ile Hazine ve Hamzalı Köyü Muhtarlığı aralarındaki tescil davasının
kabulüne dair, (Sulakyurt Asliye Hukuk Hakimliği) 'nden verilen 5.5.1994 gün
ve 165/28 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından
süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı elli senedir zilyetliğinde bulunan taşınmaz tapulamada köy boşluğu
olarak tesbit dışı bırakıldığından MK.nun 639/1. maddesi uyarınca adına
tescilini istemiş, davalı Hazine, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek
yerlerden olmadığı gibi davacının zilyetliği de bulunmadığından davanın
reddini savunmuş, mahkemece iddia gibi 450 metrekare yüzölçümündeki
taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş; hükmü, davalı Hazine temyiz
etmiştir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede tapulama çalışmaları yapılmış, kuzeyde
sınır oluşturan 2986 parsel sayılı taşınmaz davacı adına tesbit edilmiş, dava
konusu yer ise tesbit dışı bırakılmıştır. Kadastro müdürlüğünün 2.2.1993
tarihli karşılık yazısında, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu
altında bulunan (hali) arazi olduğu ve kültür arazisi vasfını kazanmadığı
için tapulama sırasında ölçülmemiş olup tapulama harici olarak bırakıldığı
bildirilmiştir. Tapulamaca taşınmazın hukuksal niteliği belirlenerek tesbit
dışı bırakma işlemide bir tapulama işlemidir. Bu yerin özel mülkiyete konu
olamayacağı gerekçesi ile tesbit dışı bırakıldığı tarihte hak iddiasında
bulunan davacı tarafından o zaman yürürlükte bulunan 766 sayılı Tapulama
Kanununun 2. maddesi uyarınca bir itirazda bulunulmadığı gibi çekişmeli yere
komşu 2986 sayılı parselin tapulamaca davacı adına tesbit edilmiş olduğu
dosyadaki krokiden anlaşılmaktadır. Tesbit dışı bırakma işleminin yapıldığı
13.4.1977 tarihi ile temyize konu davanın açıldığı 17.11.1992 tarihleri
arasında 20 yıllık bir süre dolmamıştır. Resmi belge niteliğindeki tapulama
tutanağı ve kadastro müdürlüğünün yazıları karşısında aksine olan yerel
bilirkişi ve tanık ifadelerine değer verilemez. Bu itibarla davanın reddine
karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz, temyiz
itirazları bu itibarla yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan
nedenlerle (BOZULMASINA), 17.4.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|