 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T. C.
Y A R G I T A Y
3.Hukuk Dairesi
Sayı
Esas Karar
___________ __________
l994/62l l994/26ll
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Gökçebey Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :3.ll.l993
Nosu :l992/38-l993/l48
Davacılar :Duhancılar Köyü Muhtarlığı Vek.Av.L.Peker
Davalı :Ali Usta Köyü Muhtarlığı Vek.Av.H.Güneş
Üçüncü Şahıs :
Dava dilekçesinde suya vaki suya vaki elatmanın önlenmesi
istenilmiştir. Mahkemece davanın idari görev yönünden reddi cihetine
gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra
dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece; dava konusu yapılan suyun davalı köye tahsis edilmiş
olduğunun belirlendiğinden sözedilerek, idari görev yönünden dava
dilekçesinin reddine ve talep halinde dava dosyasının görevli Zonguldak İdare
Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ancak bu karara esas alınan,
l4.5.l992 gün ve 43 sayılı tahsis kararında, tahsise konu sular ile davaya
konu suyun aynı su olup olmadığı hususu usulünce saptanmamıştır.
Oysaki böyle bir durumda; uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif
yapılarak, anılan tahsis kararı mahallen uygulanmak suretiyle dava konusu
suyun, davalı köye tahsis edilen sularla ilgisi (diğer bir anlatımla, her iki
su veya suların aynı) olup olmadığının kesin biçimde tesbiti gerekir. Bu
tesbite göre eğer; davaya konu su ile tahsis edilen su aynı ise (olayda
idarilik sözkonusu ve dolayasıyle önlenmesi istenen elatma, idari bir karar
ve işleme dayanmış olacağından bu karar idari yoldan iptal ettirilmedikçe
adli yargı yerinde böyle bir davaya bakılamıyacağı cihetle davanın idari
görev yönünden reddine, farklı sular ise görev adli yargıya ait olacağından
davaya bakılması gerekir.
O halde; belirtilen şekilde işlem ve incelemeler yapılarak sonucuna
göre karar verilmesi icabederken, bu yönden eksik inceleme ile karar
verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de bu şekilde; yargı yolu ile ilgili olarak davanın idari
görev yönünden reddi, adli yargı yerleri arasındaki görevsizlik durumuna özgü
olan H.U.M.K.nun 27. maddesi kapsamına girmediğinden, davanın idari görev
yönünden reddine karar verilmesi ve bununla yetinilmesi gerekirken, yazılı
olduğu gibi dava dilekçesinin reddine ve ayrıca dosyanın görevli kılınan
idare mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine l4.2.l994
gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Edip Doğrusöz M.Aktürk M.Ulusoy H.A.Bengü Z.Sağdur
|