 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Üçüncü Hukuk Dairesi
E. 1994/6159
K. 1994/7437
T. 9.5.1994
* NİŞANIN BOZULMASI (Hediyelerin iadesi)
* MANEVİ TAZMİNAT
ÖZET : Nişanın bozulması halinde, nişan duyuru giderlerinden olan, yiyecek ve
giyecek giderlerinin tazmini istenemez. Ancak, mutad dışı olduğu belirlenen
hediyelerin aynen veya bedelen iadesi istenebilir. İade için, taraflardan
birinin kusurlu olması gerekli değildir.
Manevi tazminat talep edenin kusurunun olmaması ve nişanın bozulmasından
dolayı, fahiş surette zarara uğramış olduğunun isbatı gerekir.
(743 s. MK. m. 84, 85, 86)
Dava dilekçesinde, nişanın bozulmasından dolayı 20.000.000 lira maddi ve
50.000.000 lira manevi tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan ve
karşılık davada da 7.800.000 lira değerindeki hediyelerin aynen veya bedelen
ve 3.000.000 lira manevi tazminatın davacı taraftan tahsili istenilmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ve karşılık davanın ise reddi cihetine
gidilmiş; hüküm, davalı ve karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün
kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere
ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair
temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, asıl davadaki maddi tazminat istemi; nişan töreninde yapılan yiyecek ve
içecek giderleri ile gömlek, kravat ve traş takımı gibi hediye bedellerine
ilişkin bulunmaktadır.
Sözü edilen yiyecek ve içecek giderleri; nişanın duyuru giderlerinden
sayıldığı cihetle TMK.nun 84. maddesi kapsamına girmez ve bu bakımdan karşı
taraftan tazmini istenemez.
Anılan hediyeler ise; TMK.nun (3678 sayılı Yasa ile değiştirilen) 86. maddesi
kapsamına girdiğinden (ki, nişanın 3678 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan
23.11.1990 tarihinden sonra 1992 yılında bozulmuştur) bu hediyelerin, geri
alınabilmesi ancak mutad dışı hediyelerden sayılmasına bağlıdır. Bu duruma
göre, sözkonusu hediyelerin mutad dışı olup olmadığının usulünce belirlenmesi
ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta bir inceleme ve
değerlendirme yapılmadan (ve hem de bunlar için ayrı ayrı bedel tesbiti
yapılmaksızın tahmini toplam tutar saptayan ve dolayısiyle denetlenebilir
kesin sonuç içermeyen bilirkişi raporuna dayanılarak) her iki istemin de
kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Yine asıl davada; TMK.nun 85. maddesinde öngörüldüğü üzere asıl davacı kız
nişanlının kusursuzluğu yanında şahsen fahiş surette zarara uğradığı
saptanmadan ve ayrıca tarafların mali ve sosyal durumları dahi usulünce
araştırılıp belirlenmeden, 5.000.000 lira manevi tazminata hükmedilmesi de
doğru değildir.
Öte yandan; TMK.nun 86. maddesinde, hediyelerin aynen veya bedelen geri
alınması konusunda kusur aranmamasına karşın, karşılık davanın davalı ve
karşı davacı erkek nişanlının kusurlu olarak nişanı bozduğu olgusuna
dayanılarak reddedilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, aslında karşılık
davada istirdadı istenen hediyelerin öncelikle diğer tarafa verilip
verilmediği ve iade edilip edilmediği hususunun belirlenmesi ve verilip de
iade edilmediğinin ispatlanması halinde ise, bunların mutad dışı hediyelerden
sayılıp sayılmadığının yine usulü dairesinde saptanması ve sonuçlarına göre
karar verilmesi icabeder.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin
ödediği temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 9.5.1994 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|