  | 
				
 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
	 
		  
   
  
             
  
    
      T.C.
Y A R G I T A Y 
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS        KARAR
1994/6076   1994/9321
	 Y A R G I T A Y   İ L A M I
Mahkemesi  : İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi     : 11.6.1993
Nosu       : 1993/529-1994/45
Davacı     : Memiş Altay Vek.Av. Özdinç Karasu
Davalı     : Maliye ve Gümrük Bakanlığı Vek.Av. Kemal Yavuz
	Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve
 masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen
 kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması
 davalı vekili tarafından istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine
 duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı Hazine Vek. Av. Salih
 Ayıntap  geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı ve vekili gelmedi. Gelen
 vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra  dosyadaki bütün kağıtlar
 okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
	 Y A R G I T A Y   K A R A R I
	Dava konusu taşınmaz 24.3.1987 tarihinde kamulaştırılmış olup, bu
 davanın davacısı taşınmaza da paydaş olan kişiyle birlikte İzmir 11. Asliye
 Hukuk Mahkemesinin 1991/14 esasında kayıtlı bedel artırım davasını 24.12.1990
 tarihinde açmıştır. Yapılan yargılama sonunda mahkemece, 10.10.1988 tarihinde
 davacıya yapılan ilanen tebligatın geçerli olduğu kabul edilerek davanın
 Kamulaştırma Kanununun 14. maddesindeki hak düşürücü süre içerisinde
 açılmamış olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Redde ilişkin karar 5. Hukuk
 Dairesinin 18.12.1991 tarihli kararı ile onanmış, karar düzeltme istemi dahi
 reddedilmiştir.
	Bu durumda HUMK.'nun 237. maddesi anlamında Kaziye-i Muhkeme
 niteliğinde kesin hüküm bulunduğu açıktır. Mahkemece daha önce açılmış
 bulunan tescil davasının tebligatın geçersizliği nedeni ile reddedilmiş
 olması ve idarenin kamulaştırma evrakını yeniden tebliğe çıkarması gibi
 nedenlerle birlikte ilk bedel artırımı davasının süreden reddine esas olan
 tebligatın geçersizliğine dayanılarak davanın süresinde kabulü doğru
 değildir.
	Davalı idarenin, hakkında açılan bedel artırımı davasında bu davaya
 karşı çıkarak, kamulaştırmanın kesinleştiğini savunmasından ve bu savunmaya
 da dayanılarak mahkemece davanın reddi ve buna ilişkin kararın
 kesinleşmesinden sonra her nasılsa mal sahibine yeniden tebligat çıkarılması,
 davacıya yeniden bir dava açma hakkı bahşetmez. Çünkü, Kamulaştırma Kanununun
 14. maddesinde yer alan 30 günlük dava açma süresi bir sükutu hak süresi
 olup, bu gibi süreler kamu düzeniyle ilgili olduğundan, tarafların kabulüne
 veya karşı çıkmalarına bağlı olmaksızın, mahkemece resen dikkate alınır.
 Resen dikkate alınan ve kesin hükme bağlanan bir hususta idarenin bir
 ajanının taşınmaz malikine yeniden tebligat çıkarmasıyla gerçekleşmiş hak
 düşürücü sürenin yenilenmesi de söz konusu olmaz.
	Bu durumda mahkemece davanın kesin hüküm sebebiyle reddi gerekirken,
 bazı mütalaalarla davanın süresinde kabulü doğru görülmemiştir.
	Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
 şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
 olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
 Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen
 750.000 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
 4.7.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
  Başkan         Üye          Üye        Üye         Üye
Sait Rezaki   S.Erçoklu   V.Canbilen   M.Tutar   A.Nazlıoğlu 
    
  
                  
 
 
 
 
   |