 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
94/6037 94/6466
ÖZET :Mülkiyeti mutasarruflarına geçmiş olan vakıf gayrımenkullerde,
maliklerin hazineden başka varıs bırakmadan ölümleri halinde gayrumenkulün
vakfa geçeceğinin kabulü için vakıflar idaresinin mahluliyet kararı yeterli
olmadığı gibi idaresinin mahluliyet kararı yeterli olmadığı gibi malikin ölü
veya gaip olduğu yönünde muhtarlık ilmühaberide yeterli değildir.
Taraflar arasındaki kayyımlık kararın kaldırılması davasının yapılan
muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak
okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Vakfa ait iken "mülkiyeti mütesarıflarına geçmiş olan gayrımenkullerde
maliklerin hazineden başka varis bırakmadan ölümleri halinde, mülkiyet
mahlulen vakfına rucu eder" (Vakıflar Kanunu 29/2)
"Ölüme muallak haklar, tıpkı gaibin ölüm tebeyyün etmiş gibi
kullanılır. Gaiplik kararı ölüm tehlikesi yahut son haber gününden itibaren
hüküm ifade eder" (M.K.34)
"Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet
yetkisini kullanamaz." (Anayasa md.6) "Yürütme yetkisi ve görevi ...Anayasaya
ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir." (Anayasa md.8)
Vakıflar Kanunun 29. maddesinde davacı idareye malikin hazineden başka
mirascı bırakmadan öldüğü yönünde (mahluliyet) kararı alma yetkisi
tanınmamıştır. Mülkiyet hakkının kendisine geçtiği yönündeki davacı idarenin
belirlemesi yargıyı bağlamaz. Davacı kanunda öngörülen şartların oluştuğunu
yargı önünde ispat etmelidir. (M.K.6)
Davacı vakfın hakkı idaresi kayyıma tevdi edilen malın malikinin
hazineden başka mirascı bırakmadan ölümüne muallak olduğuna göre, o kişinin
öldüğünün veya gaip olduğunun belgelenmesi gerekir. Mahalle muhtarlığı
belgesi malikin öldüğünün kabulü için yeterli değildir. Malikin nufus
siciline kayıtlı olduğu yer belirlenip, nufus sicili getirtilmeden, sicilde
sağ gözüküyorsa ölüm kaydının işlenmesi gaipise gaiplik kararı ile
varislerini belirler veraset ilamı getirmesi için davacıya yetki ve mehil
verilmeden davacının dava hakkının bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde
kayyımlık kararının kaldırılmasına taşınmaz malın parasından bir bölümünün
davacı idareye faizi ile ödenmesine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
S O N U Ç : Davalının kayyımın temyiz itirazının bu sebeple
kabulü ile hükmün BOZULMASINA bozma sebebine göre sair yönlerin şimdilik
incelenmesine yer olmadığına oyçokluğuyla karar verildi. 24.6.1994
Başkan Üye Üye Üye Üye
Tahir Alp Nedim Turhan Ş.D.Kabukçuoğlu Özcan Aksoy A.İ.Özuğur
(Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Mahluliyet kararları idari kararlardan olup, aksi sabit oluncaya kadar
geçerlidir. İcareteynli veya mukataalı vakfın asıl maliki mulasarrıfı değil,
vakıf tüzel kişiliğidir. Mutasarrıf adına yapılan kayıt mülkiyete değil ancak
tasarrufa delalet eder, mahluliyetle taşınmaz akfına döner, tescil kararı ise
yenilik doğurucu değil açıklayıcı niteliktedir.
Mahluliyet kararı iptal edilmediğine göre taşınmazın maliki vakfıdır.
Taşınmaz ortaklığın giderilmesi yoluyla satıldığından vakfın hakkı
bedele dönüşmüştür. Bu gerekçe ve mahkeme kararının onanması düşüncesiyle
değerli çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Üye
Ali İhsan Özuğur
|