 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1994/6-23
K. 1994/49
T. 14.2.1994
* YANKESİCİLİK
ÖZET : Yankesicilik suçu, el çabukluğu ve maharetle şahsın üzerinden, bedeni
veya bedeni ile doğrudan doğruya bağlantılı yerden bir şeyin çalınmasıdır.
Sanığın yolda yürümekte olan mağdurun omuzunda asılı bulunan çantasının
içindeki para cüzdanını duyup hissettirmeden el çabukluğu ve özel maharetle
çaldığı saptandığına göre, eylemin mağdurun üzerinden gerçekleştirildiğinin
ve yankesicilik suretiyle hırsızlık suçunu oluşturduğunun kabulü gerekir.
(765 s. TCK. m. 492/7)
Yankesicilik suretiyle hırsızlık suçundan sanık Nurhan'ın TCK.nun 492/7, 522
ve 523. maddeleri uyarınca 2 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına,
önceki tecilli cezasının koşulları varsa aynen çektirilmesine ilişkin, (Bursa
Yedinci Asliye Ceza Mahkemesi)nce verilen 22.12.1992 gün ve 251/1240 sayılı
hükmün sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay
Altıncı Ceza Dairesi, 23.11.1993 gün ve 7879/9035 sayı ile; Başkan N.
MUTİŞ'in "Eylem müşteki Sibel'in omuzunda asılı bulunan çantası içindeki
cüzdanın sanık tarafından çalınması şeklinde tezahür etmiştir. El çabukluğu
ve hususi maharetle şahıs üzerinden birşey çalmak diye tarif olunan
yankesicilik suretiyle hırsızlık suçundan hüküm kurulabilmesi için
hırsızlığın şahıs üzerinde işlenmesi gerekir. 24.3.1943 gün ve 1942/15 esas,
1943/13 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesi ile
Yüksek Ceza Genel Kurulu'nun 25.5.1987 gün ve 1987/6-246 esas, 1987/320 karar
ve 30.9.1991 gün ve 1991/6-223 esas, 1991/240 karar sayılı İçtihatları ile
Dairemizin istikrar kazanmış kararları da bu doğrultudadır. Bu itibarla
sanığın tebliğnamedeki görüş gibi TCK.nun 491/ilk maddesi ile tecziyesi ve
hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir. Yazılı şekilde hükümlendirme ile
ilgili kararın onanması yolundaki çoğunluk görüşüne katılmıyorum" biçimindeki
karşı oyuyla kararı onamıştır.
Bu karara karşı 24.1.1994 gün ve 12209 sayı ile itiraz yoluna başvuran
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı;
24.3.1943 gün ve 15/13 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında yankesicilk "El
çabukluğu ve maharetle şahıs üzerinden birşey çalınması" biçiminde
tanımlanmış, öğretide de bu tanım benimsenmiştir.
Majno Şerhi'nde yankesicilik suretiyle yapılan hırsızlığın suç unsurları
oluşabilmesi için gerekli koşullardan birinin çalınan eşyanın şahıs üzerinde
bulunması ve fiilin el çabukluğuyla gerçekleştirilmesi zorunlu görülmüştür.
Buna göre TCY.nın 492/7. maddesinde zikredilen yankesicilikle hırsızlık yapmak
suçunun oluşumunda birşeyin çalınması yeterli olmayıp bu tür hırsızlığın
şahıs üzerinden birşeyin alınması ile oluşacağı uygulamada kesinlik
kazanmıştır.
Yargıtay Altıncı Ceza Dairesi'nin 4.2.1993 gün ve 9500/816 sayılı kararında
müştekinin omuzunda asılı çanta içerisindeki para cüzdanının çalınmasından
ibaret eylemin TCK.nun 491/ilk maddesine uyduğu kabul edilmiştir. İstikrar
kazanmış uygulamalarda bu doğrultudadır.
Bu nedenle, mağdurun omuzunda asılı çanta içindeki para cüzdanının alınması
eylemi yankesicilik suretiyle hırsızlık suçunu değil açıktan hırsızlık suçunu
oluşturur" gerekçesiyle Özel Daire onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme
hükmünün bozulmasını talep etmiştir.
Dosya, Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği
konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık sanığın
sübuta eren hırsızlık suçunun niteliğine ilişkindir.
24.3.1943 gün ve 15/13 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında ve öğretide
yankesicilik "El çabukluğu ve maharetle şahıs üzerinden bir şeyin çalınması"
biçiminde tanımlanmıştır.
Bu tanımdan anlaşılacağı üzere yankesicilik suretiyle hırsızlık suçunun
oluşması için eylemin;
a) El çabukluğu ve özel maharetle,
b) Şahıs üzerinden
gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
El çabukluğu ve özel maharet, mağdurun eşyası üzerindeki her türlü dikkat,
gözetim, denetim ve önlemlerini bertaraf eden hareket ve davranışlardır.
Eşyanın şahıs üzerinden alınması ise eylemin mağdurun bedeni üzerinden, veya
bedeniyle doğrudan doğruya bağlantılı yerden ve şeyden gerçekleştirilmesidir.
Mağdurun üzerinden alınan eşyaya; onun bedeniyle ilintisi olan, üstüne bağlı
çantası, giysisi, omuzuna veya koltuk altına herhangi surette sıkıca
irtibatlandırılmış çantası, torbası vs. benzeri şeyleri örnek olarak
gösterilebilir.
İncelenen maddi olayda sanığın yolda yürümekte olan mağdurun omuzunda asılı
bulunan çantasının içindeki para cüzdanını duyup hissettirmeden el çabukluğu
ve özel maharetle çaldığı saptandığına göre eylemin mağdurun üzerinden
gerçekleştirildiğinin kabulü gerekir.
Bu itibarla sanığın saptanan eylemi yankesicilik suretiyle hırsızlık suçunu
oluşturduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar
verilmelidir.
* Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyesi N. Mutiş; "Cumhuriyet Başsavcılığı
itirazının haklı nedenlere dayandığını" belirterek kabulü yönünde oy
kullanmıştır.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İTİRAZININ REDDİNE, 14.2.1994 günü oyçokluğuyla karar verildi.
|