 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15.HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
----- 1994 -----
5896 7423
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :İstanbul l.Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :12.11.1993
Nosu :1992/552-1993/495
Davacı :Müflis Gülen Erdöş İflas İdare Memurları Av.Daniş
Esendal, Av.Zeki Hacıibrahimoğlu,Av.Mustafa
Çubukçuoğlu Vekilleri Av.Savaş Üner
Davalı :Recep Gencer Vek.Av.Selahattin Sulhi Tekinay
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen
tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen
günde davacı vekili avukat Edip Şimşek ile davalı vekili avukat S.Sulhi
Tekinay geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan
ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle
iade edilen dosya tekrar gelmekle incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Borçlu Gülen Erdöşt
hakkında 28.2.l986 tarihinde iflas davası açılmış, bunun üzerine 28.2.1986 ve
4.3.l986 tarihlerinde gazetelerle iflas davası açıldığı ilan edilmiştir.
İflas davası devam ederken 4.3.1986 tarihinde davalı taşınmazın satışı
konusunda protokol düzenlenmiş ve 7.3.1986 tarihinde tapuda devir ve temlik
işlemi yapılmıştır. Davalının, satış sırasında, bu taşınmazın icraca
satılacağını bildiği gerek kendi kabulünden ve gerekse dosya içerisindeki
delillerden anlaşılmaktadır. Öte yandan, gene borçluya ait geminin l983
yılında icraca satışa çıkarıldığı, davalı Recep Gencer bu satışa iştirak
ettiği ve sonradan satıştan çekildiği, böylece borçlunun ödeme güçlüğü içinde
bulunduğunu bildiği anlaşılmaktadır. İstanbul boğaziçinde bulunan satış
konusu villanın satış tarihinde gerçek değerinin asgari l.900.000.000 Tl.
olduğu bilirkişi raporuyla saptanmıştır. Buna karşın davalının satış bedeli
olarak 1.300.000.000 Tl. ödediği kabul edildiğine göre, arada 600.000.000 Tl.
gibi önemli bir bedel düşüklüğü bulunmaktadır. Bütün bu koşullar altında
davalı alıcının, borçlunun ödeme kabiliyetini kaybettiğini bilmesine rağmen
taşınmazı, gerçek değerinin altında satın aldığı anlaşıldığından, bu tasarruf
gerek İİK.nun 278/2 ve gerekse 280. maddeleri hükümlerine göre iptali gereken
tasarruflardan olduğu sonucuna varılmaktadır. Öyleyse, mahkemece bu durumda
tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekirken, açıklanan yönler gözardı
edilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı
gerektirir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davacı yararına
BOZULMASINA, 24.800 Tl. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp kendisini
duruşmada vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin
harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 12.12.1994
gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M.S.Aykonu İ.Ulusoy K.Öge A.Güneren İ.Karataş
(Muhalif)
GEREKÇEYE KISMEN MUHALEFET ŞERHİ
21.4.1993 tarihli bilirkişi raporunda iptale konu tasarrufun satış
tarihindeki değeri 1.900.000.000 Tl. olarak saptanmıştır. Bu değer, 7.3.l986
olan işlem tarihinden 6 yıl sonra Dairemizin bozma kararı üzerine bulunan
olası bir değerdir. Yani, taşınmazın satış tarihindeki gerçek değeri daha az
veya daha fazla olabilir. Ancak, ödenen bedelin 1.300.000.000 Tl. olduğu
çekişmesizdir.
İİK.nun 278/2 maddesine göre "akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği
şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği
akitler" bağışlama gibi kabul edilir ve yapılan bu tasarruflar batıldır.
Görülüyor ki, kanun verilen şey ile bedel arasında makul (aşağı) bir
orantısızlık bulunabileceğini kabul etmiş ve fakat bedel (pek aşağı) ise
tasarrufun iptale tabi olacağı ilkesini getirmiştir.
Dairemize ait, 19.2.1985 Tarih, 1984/4399-539 sayılı kararda "90.000
Tl. bedelle... satmıştır. Taşınmazın satış tarihi itibariyle gerçek rayiç
değeri 1.21.6.320 Tl. olduğu anlaşılmaktadır... Yaklaşık 14 kat altında bir
bedelle yapılan tasarruf... batıl..", 26.11.1987 tarih ve 3215/4130 sayılı
bir başka kararda ise "... dava konusu araç değerinin 1.500.000 Tl. olduğu
bildirilmesine rağmen, satış senedinde aracın 150.000 Tl. gibi düşük bir
değerle satılmış olduğunun anlaşılması nedeniyle..." denilerek, hiç değilse
verilen şey değeri ile borçlunun ivaz olarak kabul ettiği fiyat arasındaki
nisbetsizliğin (pek aşağı) kabul edilebilmesi için, bir kat olması gerektiği
vurgulanmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, taşınmazın gerçek değeri 1.900.000.000
Tl. varsayılsa bile, nisbetsizlik yaklaşık 1/3 oranındadır. Hal böyle olunca,
tasarrufun İİK.nun 278/2. maddesi uyarınca iptale tabi tasarruflardan
olduğunun kabulü kanunun amacına ve hakkaniyete uygun düşmez. Dairemiz bozma
kararının aksini benimseyen sayın çoğunluk görüşüne sadece açıkladığım
nedenlerle katılmıyorum.
Üye
İzzet Karataş
|