Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Onüçüncü Hukuk Dairesi

	E. 1994/5745
	K. 1994/8501
	T. 11.10.1994

*  HUKUKİ İLİŞKİNİN YORUMU
*  HAKİMİN GÖREVİ
*  ELDEN BAĞIŞLAMA (İspatı)

ÖZET: Bir davada; ileri sürülen maddi olguları nitelendirmek, uygulanacak yasa
 maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. Bir hukuki
 ilişkinin tarafları, aralarındaki ilişkinin mahiyeti konusunda
 uyuşamamışlarsa, bugün gerek hukukumuzda, gerekse tüm çağdaş hukuk
 sistemlerinde uygulanan güven kuramı ışığında ilişki ele alınır. Bu kurama
 göre, irade beyanlarından her birinin objektif anlamına bakılmaz. Bu
 beyanlara muhatabın iyiniyetle vereceği anlamın ne olması gerektiği
 araştırılır. Bağışlama aktinin kurulması ile ifası aynı zamanda oluştuğu
 hallerde "elden bağışlama" aktinden sözedilir. Yararına bağış yapılan kimse
 bağışı kabul ettiğini her türlü delillerle kanıtlayabilir. Dava konusu iş
 makinası trafiğe kayıtlı olmadığı dönemde davalıya teslim edildiğine,
 davalının uzun süre makina üzerindeki egemenliği eylemli biçimde devam
 ettiğine göre, tarafların "elden bağış" kasıt ve amacıyla anlaştıkları,
 davalının yıllardır bu ilişkiye iyiniyetli güven duyarak iş makinasını elinde
 bulundurduğu kabul edilmelidir.

(1086 s. HUMK. m. 76)
(818 s.  BK. m. 18, 237)

Taraflar  arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda
 yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik
 olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi
 üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi,
 gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı, mülkiyeti kendilerine ait iş makinasını bir ay gibi kısa bir süre için
 seçim öncesi belediye hizmetlerinin hızlandırılması amacıyla E.... İnşaat
 A.Ş. vasıtasıyla davalı belediye tüzel kişiliğne gönderildiğini;
 istenildiğinde iade etmekten kaçınıldığını öne sürerek, makinanın
 istirdadına, daha sonra tesbit edilecek ecrimisilin ödenmesine karar
 verilmesini istemiştir.

Davalı, zamanın Bakan ve Milletvekillerinin ve binlerce kişinin huzurunda
 yapılan törenle Aralık 1986 yılında iş makinasının davacı tarafından
 belediyeye bağlandığını o günden itibaren nizasız ve aralıksız kullana
 geldiklerini, 5.2.1992 tarihli davacı ihtarnamesine kadar hiç bir talebin
 vaki olmadığını savunmuş, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı belediye tüzel
 kişiliği tarafından temyiz edilmiştir. Bir davada ileri sürülen maddi
 olguları nitelendirmek, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak
 hakimin doğrudan görevidir (HUMK. m. 76). Bir hukuki ilişkinin tarafları,
 aralarındaki ilişkinin mahiyeti konusunda uyuşamamışlarsa, bu gün gerek
 hukukumuzda gerekse tüm çağdaş hukuk sistemlerinde uygulanan güven kuramı
 ışığında ilişki ele alınacaktır. Bu kurama göre, irade beyanlarından her
 birinin objektif anlamına bakılmayacak bu beyana muhatabın iyiniyetle
 vereceği anlamın ne olması gerektiği araştırılacaktır (BK. m. 18). Dava
 dilekçesindeki açıklamalardan davacının açıkça ariyet hukuki ilişkisine
 dayandığı görülmektedir. Davalı ise elden bağışlama ilişkisinin varlığı
 savunmuştur. Şu durum karşısında BK.nun 237. maddesinde hükme bağlanan "Elden
 bağışlama"nın hukuki tanımı üzerinde durulmasında yarar vardır. Bağışlama
 akdinin kurulması ile ifası aynı zamanda olduğu hallerde elden bağışlama
 akdinden sözedilir. BK. 237/f.1 uyarınca elden bağışlama; bağışlıyanın bir
 şeyi bağışlayana teslim etmesiyle vücut bulur.  Eş anlatımla, bağışlama
 akdinin hukuksal sonuç doğurabilmesi için teslim koşulunun gerçekleşmesi
 zorunludur. Hemen belirtelim ki, yararına bağış yapılan kimse, bağışı kabul
 yolundaki irade açıklamasını yazılı belgelerle ispat etme zorunluluğunda da
 değildir. Bağışı kabul ettiğini her türlü delillerle kanıtlayabilir. Şimdi,
 açıklanan hukuk kurallarının yargılamada toplanan delillere ve belirlenen
 maddi olgulara uygulanmasına sıra gelmiştir. Dava konusu iş makinasının
 davacı adına olan faturası 1986 tarihlidir. Davalının egemenliği altına
 18.1.1987 tarihinden önce intikal etmiş, davacı adına trafik kaydına tescili
 ise 16.11.1989 tarihinde yapılmıştır. Farklı anlatımla iş makinası trafiğe
 kayıtlı olmadığı dönemde davalıya teslim edilmiş olduğu çok açıktır. Bu
 durumda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 20. maddesinin salt trafikte
 tescili yapılmış araçlar yönünden aradığı resmi sözleşme yapılması
 zorunluluğunun olayımızda uygulama olanağı bulunmamaktadır. Önemle belirtelim
 ki, davacı dayandığı ariyet ilişkisini yasal delil göstermek suretiyle
 kanıtlayamamıştır. 18.1.1987 tarihinden önceki bir zamandan beri iş
 makinasının davalının; fasılasız fiili hakimiyeti altında olduğu olgusu
 taraflarca kabul edildiği gibi mahkemenin benimsemesi de bu doğrultudadır.
 İşte davalının  eylemli bir biçimde uzun süre davanın makina üzerindeki
 egemenliği; toplanan delillerin sunduğu veriler sonucu meydana gelen kanaat;
 tarafların elden bağış, kasıt ve amacıyla anlaştıklarını, davalının yıllardır
 bu ilişkiye iyiniyetle güven duyarak iş makinasını elinde bulundurduğunu
 ortaya koymaktadır. Hal böyle olunca mahkemece isbat yükümünün; taraflara
 yükletilmesinde, delillerin takdirinde, davanın hukuki tanım ve
 nitelendirmesinde yanılgıya düşülerek; yazılı şekilde davanın kabulü yönünde
 hüküm kurulması usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.

Mahkemece yapılacak iş açıklanan hukuk kuralları ve belirlenen maddi olgular
 altında davanın reddine karar vermekten ibarettir.

S o n u ç : Temyiz olunan mahkeme kararının davalı yararına (BOZULMASINA),
 peşin harcın istek halinde iadesine, 250.000 lira duruşma avukatlık parasının
 davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 11.10.1994 gününde oybirliğiyle karar
 verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini