 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Üçüncü Hukuk Dairesi
E. 1994/5679
K. 1994/7378
T. 9.5.1994
* ÖZEL SU
* BELEDİYE SUYU
* HAMAM SUYU
* VAKIF ARAZİSİNDEKİ SU
ÖZET : Vakıf arazisindeki hamamın suyu, şehir suyu şebekesine katılarak
belediyeye devredilmiş olmadıkça, hamama, belediye suyundan bedelsiz su
verilmesi olanaksızdır.
Hamamın suyu, şehir suyuna karışmaksızın kaybolmuşsa, sayaç takılarak hamama
su verilmesi şeklinde oluşan belediye müdahalesinde haksızlık yoktur.
(831 s. SUK. m. 2) [Su Tüz.- 7044 s. (12.8.1928 Ta.) m. 2, 8, 9]
Dava dilekçesinde 2.500.000 lira değerindeki vakıf suyuna elatmanın önlenmesi
ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın
kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün
kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere
ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair
temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne izafeten Vakıflar Bölge Müdürlüğü
vekili tarafından davalı belediye başkanlığı aleyhine açılan 17.2.1993
tarihli dava dilekçesi ile Amasya Birinci Mahkemesi 1034 ada, 4 parselde
Hayrettin Hızırpaşa Vakfı adına kayıtlı 875 m2 yüzölçümündeki hamam suyuna,
davalı belediyenin elatarak sayaç takmak ve su parası istemek suretiyle vaki
elatmasının önlenmesi istenmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalı belediyenin akıtılan su ile ilgili su
bedeli alınmak suretiyle haksız elatmasının önlenmesine, bu hamama suyun
bedelsiz olarak akıtılmasına karar verilmiştir.
Gerçekten, "hamam susuz olmaz" kuralına uyularak hamamın eski suyunun varlığı
kabul edilmektedir.
Ancak, 831 sayılı Sular Hakkındaki Kanun ve bununla ilgili Tüzüğün konuya
ilişkin hükümlerine göre, bu özel suyun belediyenin şehir suyu şebekesine
katılmış ve diğer bir anlatımla belediyeye devredilmiş olmadıkça adı geçen
hamama belediye suyundan bedelsiz su verilmesi hukuken olanaksızdır.
Mahkemece yapılan keşifte dinlenen bilirkişi ve tanıklar, "daha önce yani
20-30 sene önce dava konusu hamam kullandığı suyu bir kuyudan temin ediyordu,
sonradan kuyunun suyu kesilince şehir suyuna dönüştürüldü. Halen de terkos
suyu kullanılmaktadır" diye açıklamada bulunmuşlardır.
Mahkemece, hamam suyunun kaybolma nedeni de araştırılarak bu suyun şehir
suyuna karıştırılmadığı sabit görülürse davanın reddine karar verilmesi
gerekir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin
ödediği temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 9.5.1994 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|