 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15.HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
----- 1994 -----
5583 6890
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Ayvalık İcra Tetkik Mercii Hakimliği
Tarihi :18.4.1994
Nosu :1994/11-1994/19
Davacı 3.kişi:Erdal Karagöz
Davalı Alacaklı:O.Zeki Kayakışla Vek.Av.Turhan Toygar
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün, temyizen tetkiki davalı
alacaklı vekili tarafından istenmiş, temyiz dilekçesinin süresi içinde
verildiği anlaşılmış olmakla ve eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen
dosya tekrar gelmekle okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davacının, müvekkilinin Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada
avukatı olarak dosyaya yatırdığı (2.000.000) liralık teminat üzerine haciz
konulduğunu oysa bu paranın müvekkili tarafından değil kendisince temin
edildiğini ileri sürerek açtığı istihkak davası kabul edilmiş, karar davalı
alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/184 esas ve l993/216 karar
sayılı ilamında, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve (2.000.000)
liralık teminatın davacı (Birsen Gürlek'e) iadesine karar verildiği
görülmektedir. Sözkonusu teminat davalının muhtemel zararlarının karşılanması
bakımından dosyaya yatırılan bin meblağdır. Dava sonunda verilen iade kararı
davacı Birsen'in vekiline değil bizzat davacıyadır. Bu teminat iade
olunmadan, üzerine haciz konulmuş ve bunun üzerine eldeki dava açılmıştır.
Para makbuzunda davacı vekilinin adının yazılmış olması bu paranın onun
tarafından yatırıldığını göstermez, zira davacı zaten vekille temsil
edildiğinden teminat makbuzunda yatıran olarak avukatın isminin gösterilmesi
normal bir işlemdir. Bu nedenle merci hakimliğince teminat parasının avukata
ait olduğuna dair gerekçede bir isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 166ncı maddesinde avukatın
hapis hakkı ve avukatlık ücretinin rüçhanlı bulunmasıyla ilgili bir hüküm yer
almakta ise de, bu maddedeki hapis hakkının uygulanabilmesi için teminatın
avukatın kendi elinde bulunması gerekir. Avukatta bulunmayan mal, para ve
diğer her türlü kıymetler üzerine hapis hakkı konulamayacağına ve mahkeme
nezdindeki parada avukat elinde sayılamayacağına göre anılan kanunun 166ncı
maddesi uyarınca davacının hapis hakkının varlığından da sözedilemez.
Kaldı ki icra takibine konulan alacak da yine avukatlık ücretine
ilişkin bir alacak olduğundan rüçhan hakkı bu nedenlede düşünülemez.
Bu durumda açılan istihkak davasının reddedilmesi gerekirken yazılı
gerekçelerle kabulü doğru görülmediğinden kararın bozulması icabeder.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın temyiz eden davalı
alacaklı O. Zeki Kayakışla yararına BOZULMASINA, istek halinde ödediği temyiz
peşin harcının kendisine iadesine, 21.11.1994 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M.S.Aykonu Y.Akman İ.Ulusoy K.Öge İ.Karataş
|