Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



T.C
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi

	E. 1994/545
	K. 1994/3093
	T. 12.5.1994

*  ESER SÖZLEŞMESİ
*  FİZİKİ ORAN
*  MENFİ ZARAR
*  KAR MAHRUMİYETİ
*  SÖZLEŞME DIŞI İŞLER
*  BİLİRKİŞİ RAPORUNDA KARŞI OY
*  TEMYİZ HARCI

ÖZET: Eser sözleşmelerinden doğan anlaşmazlıklarda, tazminat hesabı
 yaptırılırken, yapılmayan kısmın, tüm işe göre fiziki oranının bulunmasında,
 gayrı melhuz işler hesaba katılmamalıdır.

Sözleşmenin feshi nedeniyle, menfi zararın tazmini davası açılmışsa, olumlu
 zarar kapsamındaki kar mahrumiyeti talep edilemez. Menfi zarar; feshin
 kesinleştiği tarihten itibaren gerçekleşmemiş işler dolayısıyla istenebilir.

Sözleşme dışı işlerin zaruri olması halinde, yüklenicinin alacağı, vekaletsiz
 iş görme hükümlerine göre belirleneceğinden, işlerin yapıldığı tarihteki
 rayiç nazara alınır.

Oy çokluğu ile verilen bilirkişi raporlarında, hakim, ek bilirkişi raporu
 almadan ve gerekçe göstermeden rapora itibar edemez.

Kararın düzeltilerek onanmasını isteyen tarafın, temyize yönelik bu talebi,
 temyiz harcı yatırılmamışsa, reddedilir.

(818 s. BK. m. 39, 106, 108/2, 355, 358, 360, 413)
(1086 s. HUMK. m. 240, 281/3, 283/2, 284, 286, 
  432/5, 434/3, 535)
(2886 s. İhale K. m. 57, 59, 60, 62)
(3065 s. KDV. K. m.10)
(YİBK.,28.1.1994 gün ve E: 1993/4, K:1994/1 s.)

Davacı Y... İnşaat ve Tic. A.Ş. ile davalı (İz-Su) İzmir Su ve Kanalizasyon
 İdaresi Genel Müdürlüğü arasında çıkan anlaşmazlığın çözülmesi için seçilen
 hakem kurulu tarafından verilen 5.3.1992 tarihli karar taraflar vekillerince
 temyiz edilmiş, davalı vekili duruşma istemiş ve dosya, İzmir Üçüncü Asliye
 Ticaret Mahkemesi'nce 15.9.1992 tarih ve 1992/553 sayılı yazı ile gönderilmiş
 olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği konuşulup
 düşünüldü:

Taraflar arasında düzenlenen 24.3.1989 tarihli sözleşmeyle Çiğli Pompa
 İstasyonu ve Ana Toplama Bölümü İnşaatı işini yüklenen davacı, (3) ve (4)
 no'lu hakedişlere giren işlerin bedelinin sözleşmede bilirtilen tarihlerde
 ödenmediğini ileri sürerek 21.5.1990 tarihinde davalıya çektiği ihtarnameyle
 akitten dönmüş, bilahare 6.6.1990'da yapılan protokol ile ödemelerin
 yapılacağı kabul edilip belli bir termine bağlanmış yüklenici tarafından
 akitten dönme nedeniyle uğranılan zarar 22.2.1991 tarihli ihtarnameyle davalı
 belediyeden istenilmiş, ödeme yapılmaması üzerine davacı yüklenici şantiye
 gideri iş makinaları ve personel bekleme ve nakliye ücretleri sözleşme
 gereğince yaptırılan sigorta için ödenen bedel kiralanan arsaya ödenen ücret,
 çelik kalıp bedeli, kesin teminat için ödenen giderler, başka ihalelere
 girememekten dolayı kaçırılan fırsat ve uğranılan kar kaybı ve mühendis onayı
 alınmadan dökülen 2632 m3. grobetonun ödenmeyen bedelinin temerrüt tarihinden
 itibaren işleyen faiz ve KDV. si ve ayrıca hakem ücreti için yatırılan
 miktarın faiz ve KDV. sinin ödenmesi gerektiğini bildirerek 25.772.903.777
 liranın faizi ile birlikte tahsilini istemiş, hakem heyetince yapılan
 yargılama sonucunda alınan bilirkişi raporu ve sair hususlar dayanak
 yapılarak toplam 14.120.224.821 TL. asıl alacağın dava tarihinden itibaren
 aylık 5 faizi ve işlenmiş 2.305.832.712 TL. faiz, 276.699.924 TL. faizin
 KDV.si ve asıl alacak için  hesaplanan 2.154.642.681 TL. KDV.nin vs.nin
 davalıdan tahsiline karar verilmiş, bu karar taraf vekillerince temyiz
 edilmiştir.

1) Davacı vekili temyize cevap dilekçesiyle kararın düzeltilerek onanmasını
 istemek suretiyle temyiz isteminde bulunmuş ise de temyiz harcı yatırılmadığı
 gibi dilekçesi temyiz defterine de kaydedilmediğinden temyiz isteminin
 reddine karar verilmelidir.

2) Davalı vekilinin temyizine gelince;

HUMK.nun 535. maddesinde hakem kararlarının bu maddede sayılan nedenlerden
 dolayı temyiz edilebileceği belirtilmiş ise de Yargıtay İçtihadı Birleştirme
 Hukuk Genel Kurulu'nun 28.1.1994 günlü ve 1993/4 esas, 1994/1 karar sayılı
 İçtihadı Birleştirme Kararıyla tarafların tahkim sözleşmesi veya şartında
 hakemlerin uyuşmazlığı maddi hukuk kurallarına göre çözümlemelerini öngördüğü
 takdirde hakemlerin bu kurallar çerçevsinde karar vermek zorunda oldukları,
 buna aykırı karar vermenin temyiz sebebi oluşturacağı kabul edilmiş
 bulunmaktadır.

Taraflar arasındaki 24.3.1989 tarihli sözleşmenin 67. maddesinde, tahkim
 komitesinin Uluslararası Ticaret Odası kurallarına uygun olarak faaliyet
 göstereceği ve kararın Türk Kanunlarına, resmi mevzuat ve yönetmeliklere ve
 genel sözleşme şartlarına uygun olarak vereceği hükme bağlandığından yukarda
 açıklanan YİBK. gereğince davalının esasa ilişkin temyiz itirazlarının
 incelenmesine karar verilmiştir.

A) Yukarıda da açıklandığı gibi davacının fesih nedeni 3 ve 4 nolu hakedişe
 giren işlerin  bedellerinin ve gecikme faizlerinin ödenmemesine dayanılmış
 olup davalı tarafından fesih ihbarının alınmasından sonra yapılan protokolde
 davalı borçlu olduğunu kabul edip ödemeleri termin planına bağladığından ve
 böylece davalı İZSU'nun akdin bozulmasında kusurlu bulunduğu anlaşıldığından
 davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz
 itirazlarının reddine karar vermek gerekir.

B) Davacı talepleri hakkında yapılan tazminat hesabında işin yapılmayan
 kısmının tüm işe göre fiziki oranının 62.36 olduğu kabul edilmiş ve buna
 göre çelik kalıba ilişkin istek kalemi dışındaki tüm alacaklar bakımından bu
 oran benimsenmiştir. Oysa, fiziki oranın bulunmasında sözleşme gereğince
 yapılacağı mutlak olarak kabul edilmeyip sözleşmedeki tabiri ile
 (gayrimelhuz) olan işlerin hesaba katılması doğru değildir. Çünkü, tüm işin
 15 oranında olan bu kısım işin yapılıp yapılmayacağı belli değildir. Bu
 nedenle fiziki oranın tesbitinde yapılması gayrimelhuz olan işlerin orana
 katılmaması gerekir. Buna rağmen hakemlerce fiziki oranın gayrimelhuz işlerin
 alınmasıyla tesbit edilmesi ve gerçekleşmeyen işlerin oranının buna göre
 hesap edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

C) Öte yandan; davacı yüklenici 21.5.1990 tarihinde feshi ihbar ettikten sonra
 taraflar 6.6.1990 tarihinde biraraya gelerek protokol düzelenmişler ve
 böylece fesih hususunu kesinleştirmişlerdir. Davacı yüklenici bu tarihten
 itibaren gerçekleşmeyen işler dolayısıyla uğradığını iddia ettiği zararının
 tazmini için dava açması gerekirken gereksiz yere 25.4.1991 tarihine kadar
 bekleyerek bu tarihte hakemde bu davayı açmıştır. Bu durumda, sigorta
 şirketlerine ve kesin teminat için bankalara fiilen ödediği komisyon ve faiz
 miktarları ile boru fabrikası kirası olarak fiilen ödenen meblağ aynen
 alınmalı ve bunun dışındaki dava konusu diğer giderlerin protokol tarihindeki
 rayiç bedellerine göre zararı hesap edilmeli, ancak yukarda açıklandığı üzere
 gerçekleşmeyen işlerin oranına göre indirim yapılmalıdır. Buna rağmen
 hakemlerin ihale bedelini esas alarak buna 15.2.1991 ihtar tarihindeki
 katsayıyı uygulamak suretiyle hasap yapmaları doğru görülmemiştir.

D) Diğer taraftan hakemler, tüm alacak kalemlerine ve işlemiş ve işleyecek
 faizlere KDV. eklemek suretiyle hesap yapmışlardır. Oysa, 3065 sayılı Yasaya
 göre KDV. ancak hizmet ve mal alımlarında yapılan ödemeler için tahakkuk
 ettirilebilir. Bu davada talepedilen alacakları ise bir hizmet veya mal
 alımıyla değil fesih nedeniyle uğranılan menfi zararlara ilişkin
 bulunduğundan bu kalemlere ayrıca KDV. eklenmesi de usul ve yasaya aykırıdır.

E) Şantiye gideri olarak işyerinden sökülmesi ve götürülmesi mümkün olmayan
 tesisler için yukarda açıklandığı üzere protokol tarihindeki rayiçler
 üzerinden ve fiziki orana göre zararın hesapedilmesi ve sökülüp götürülecek
 tesisler için sökme ve götürme bedelinin hesaba katılması gerekirken, hakem
 kararında bu kalem istek hakkında açıklandığı şekilde bir ayrım yapılıp
 yapılmadığı açıkça belli olmayan ve bu yönden denetime elverişli olmayan
 bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır.

F) Gene dava konusu olan iş makinalarının inşaat mahalline getirilmesi ve
 işyerinden götürülmesi için ödenen ve ödenmesi gereken miktara hükmedilmiş
 ise de, iş makinalarının inşaat mahalline getirilmsi için yapılan nakliye
 giderleri hakedişe girmiş ve yükleniciye ödenmiş ise tekrar istenmesi mümkün
 olmadığından bu yönün araştırılmaması da bozmayı gerektirir.

G) Davacı, 1.12.1989 tarihinden 30.5.1990 tarihine kadar altı ay süreyle
 işçilerin ve makinaların atıl vaziyette bekletilmesinden dolayı uğradığı
 zararın ödetilmesini istemiş, bilirkişiler de altı ay süreyle işçilerin ve
 makinaların atıl vaziyette beklediği varsayımından hareketle tazminat hesabı
 yapılmıştır.

Taraflar arasındaki sözleşmenin 35.1. maddesi gereğince yüklenici mühendis
 tarafından talep edildiği takdirde, mühendise inşaat sahasında istihdam
 ettiği personel ve ekipmanları hakkında bilgileri içeren detaylı bir listeyi
 mühendisin öngöreceği aralıklarla ve formla sunulacağı kararlaştırılmış
 bulunmaktadır.

Davalı İdare, bilirkişi raporuna karşı verdiği 26.10.1992 tarihli itiraz
 dilekçesinin 4. sahifesinin 6. bendinde, atıl bekleme süresinin mühendis
 raponunda belirtildiği gibi ortalama iki ay olduğunu ve davacı şirketten
 alınan bilgilere göre hesaplandığı şekliyle bilirkişilerce hesap edilen
 miktara ulaşmadığını bildirmiştir. Gerek sözleşmenin yukarda açıklanan
 hükmüne ve gerekse davalı İdarenin itirazına göre gerekli inceleme ve
 açıklama yapılmadan makina ve işçilerin altı ay süreyle atıl vaziyette
 bekletildiğinin varsayılması suretiyle hesap yapılması da doğru
 görülmemiştir.

H) Davacı yukarıda belirtilen menfi zararları dışında ayrıca fesih nedeniyle
 gerçekleşmeyen işten dolayı mahrum kaldığı kar yoksunluğunu da talep etmiş ve
 hakemlerce hüküm altına alınmıştır. Oysa, sözleşmenin feshi nedeniyle geriye
 kalan ve gerçekleşmeyen işlerden dolayı mahrum kalınan kar yoksunluğu
 istenemez. Sözleşmenin feshi halinde ancak uğranılan menfi zararlar yani
 sözleşmenin ifa edileceğine güvenilerek iyiniyetle yapılmış olan giderler ve
 yine sözleşmenin ifa edileceğine güvenilerek kaçırılan daha elverişli
 fırsatlardan dolayı uğranılan menfi zarar istenebilir. Bunların içinde olumlu
 zarar sayılan kar yoksunluğu yoktur. Kar yoksunluğu ancak sözleşme
 feshedilmeden ademi ifa sebebiyle uğranılan zarar olarak talep edilebilir.
 Davacı yüklenici seçimlik hakkının sözleşmenin feshi yönünden kullandığı için
 menfi zarar adı altında kar mahrumiyeti tazminatı talep edemez. Öte yandan,
 kaçırılan fırsatlar olarak da gerçekleşmeyen bu işten veya başka bir işten
 dolayı elde edeceği kar mahrumiyetini de isteyemez. Hakemlerce, hem yukarda
 açıklanan menfi zararlara ve hem de ayrıca kaçırılan fırsat adı altında kar
 mahrumiyetine hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

I) Davacı tarafından talep edilen ve sözleşme dışı yapıldığı anlaşılan 2632
 m3. grabetonun bedelinin tahsiline karar verilmiş ise de bu miktar işin
 yapılıp yapılmaması konusunda mühendisten onay alınmamış olup raporda da
 bilirkişinin birisi tarafından bu işin tamamının faydalı ve zaruri olmadığına
 dair karşı oy yazısı yazılmıştır. Bu konuda davalı tarafından ek rapor talep
 edilmesine rağmen davalının itirazları karşılanmadan sonuca varılmıştır. Bu
 durumda 2632 m3. grabetonun dökülmesinin zaruri olup olmadığı, zaruri ise ne
 miktarının dökülmesinin gerektiği tesbit olunup BK.nun 413. maddesi uyarınca
 vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince yapıldığı tariheki rayice uygun
 fiyatının yüklenici alacağı olarak takdiri gerekir. Hakem heyetince bu
 araştırma işin tamamının zaruri bulunduğundan bahisle tahsil kararı verilmesi
 doğru değildir.

İ) Hakemlerce alınan bilirkişi raporuna karşı davalı idare tarafından itirazda
 bulunulduğu gibi yüklenici de itirazda bulunduğu halde bu itirazlar inceleme
 konusu yapılmamış, bu konuda ek rapor da alınmamıştır. Öte yandan, bilirkişi
 raporunda çoğunlukla verilmiş olup bir bilirkişi bazı konularda rapora
 muhalif kaldığı ve karşı görüş belirttiği halde bu hususlar inceleme konusu
 yapılmamış ve gerekçe gösterilmeksizin çoğunluk görüşü doğrultusunda karar
 verilmiştir.

Bu durumda, hakemlerce yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi heyetinden
 yukarda açıklanan hususlarda yeniden gerekçeli ve denetime elverişli rapor
 alınarak hasıl olunacak sonuca göre karar verilmek üzere hükmün bozulması
 gerekmiştir.

S o n u ç : (1.) bend gereğince davacının tüm ve 2/A bendi gereğince davalının
 diğer temyiz itirazlarının reddine (2.) bendin (A), (B), (C), (D), (E), (F),
 (G), (H), (I), (İ) alt bendlerinde açıklanan nedenlerle hakem kararının
 davalı yararına (BOZULMASINA), davalı yararına takdir olunan 100.000 lira
 duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği
 peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 12.5.1994
 gününde oybirliğiyle karar verildi. 


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini