 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
19. HUKUK DAİRESİ
B A Ş K A N L I Ğ I
Esas Karar
1994/5279 1994/7130
Y A R G I T A Y İ L A M I
Davacı Bilmertaş A.Ş. vekili Avukat Şadi Ercan ile davalı Soylu San.
Ürünleri vekilleri Avukat Ethem Postacıoğlu vs. arasında görülen dava
hakkında Bilecik Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesinden verilen 10.11.1992 gün
ve 30-246 sayılı hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 10.3.1994 gün ve
2620-2361 sayılı ilamına karşı davacı şirket vekili tarafından süresi içinde
karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup
düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin davalı hakkında yaptığı icra takibine,
davalının İcra Tetkik Merciinde dava açmak suretiyle itiraz ettiğini, bu
davanın borca itiraz olarak kabul edilip, davalının itirazının iptaline ve
alacağının takip gününden başlayan faiziyle alınmasına karar verilmesini
istemiştir.
Davalı vekili, davacının icra takibine karşı yaptığı itiraz sonucu,
İcra Tetkik Merciinin davanın açılmasından sonra verdiği kararla icra
takibini iptal ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesine dayalı davalının borçlu
olduğunu saptayarak, alacağın faiziyle alınmasına ve icra takibine yönelik
itirazın İ.İ.K.nun 67. maddesine göre iptaline karar verilmiştir.
Davalının temyizi üzerine Dairemizce "...icra takibine karşı Tetkik
Merciine giden ve itirazı haklı görülen borçlunun itirazının iptali istemiyle
ve İ.İ.K.nun 67. maddesine dayanılarak açılan bu davada dava koşulu
oluşmadığından davanın reddine..." karar verilmesi gerektiğinden sözle
mahkeme kararı bozulmuştur.
Bu kez davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacı itirazın iptaliyle birlikte alacağın tahsilini de istemiştir.
Mahkemece itirazın iptali yanında alacağın tahsiline de karar verilmiştir.
Oysa İ.İ.Y.nın 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davası açılış biçim
ve süresiyle doğurduğu sonuçlar bakımından tahsil davasından ayrımlıdır.
İtirazın iptali davalarında yargıç, itirazın iptaliyle yetinecek, istem
varsa 40'dan aşağı olmamak koşuluyla inkar ödencesine hükmedecektir.
Ayrıca alacağın ve dolayısıyla faizin alınmasına karar verilmeyecektir.
Tahsil davasında ise alacağın ve istem varsa faizin alınmasına ilişkin olarak
hüküm kurulacaktır. Böylece itirazın iptali davasıyla alacak davası ayrı ayrı
hukuksal sonuçlar doğuran iki ayrı dava turu olmaları nedeniyle bir arada
dava edilmesi olanağı yoktur.
Hem itirazın iptali ve hem de alacağın alınması istemini içeren
davalarda yargıç hangi dava türüne göre karar vereceğini saptayabilmek için
öncelikle HUMK.nun 179/3 ve 75/2. maddeleri hükümleri doğrultusunda davacıdan
hangi seçeneği istediği açıklattırılmalı, sonucuna göre dava koşulları
yönünden araştırma ve inceleme yapılarak hüküm kurulmalıdır.
Ne var ki, somut olayda, davacının kambiyo senetlerine özgü yaptığı
takibe karşı borçlunun itirazını yerinde gören Tetkik Mercii, takibin
iptaline karar vermiş ve bu evreden sonra alacaklı ilamsız takip yoluyla
alacağını tahsil yönünde yeni bir takibe girişmemiştir. İtirazın iptali için
dava açılmasından sonra icra takibinin iptaliyle icra takibi son bulur.
Ortada itirazın iptaline konu yapılabilecek bir itiraz da kalmamıştır. Bu
durumda alacaklının açtığı itirazın iptali davasının konusu ortadan kalmakla
artık davacının seçme olanağı da bulunmadığından alacak davası olarak davayı
sürdürmesi gerekmektedir.
Mahkemece, davacı alacağı yönünden yaptırılan bilirkişi incelemesiyle
alacağın miktarı saptanarak hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik yoktur.
Ancak, alacağın tahsili yanında konusu kalmayan itirazın iptaline de karar
verilmesi yanlıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi için yeniden yargılama
yapılması zorunluluğu olmadığından, HUMKnun 438/7. maddesi gereğince hükmün
düzeltilerek onanması gerekmiştir. Böylece, mahkeme kararının gerekçesinin
değiştirilerek ve hükmün düzeltilerek onanması gerektiği halde, her nasılsa
Dairemizce bozulduğu anlaşıldığından, davacı yanın karar düzeltme isteminin
kabulü uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin karar düzeltme
isteminin kabulüyle Dairemizin 10.3.1994 gün, 1993/2620 esas, 1994/2361 karar
sayılı bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının gerekçesinin
anılan biçimde değiştirilmesine ve hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin üçüncü
paragrafının ikinci cümlesinde başlayan, "itirazın bu nedenle İ.İ.K.nun 67.
maddesi gereğince iptaline" sözcüklerinin hükümden çıkarılması suretiyle
düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu biçimiyle ONANMASINA 1.7.1994 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Cengiz Kostakoğlu N.Sucu C.Koçak K.O.Şengün Y.Özdilek
|