 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15.HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
----- 1994 -----
5226 7439
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :İzmir 10.Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :l4.7.1994
Nosu :1993/1026-1994/484
Davacı :Kenan Tavukçu Vekilleri Av.Dündar Akergül, Av.Tülay
Gayret
Davalı :Tahsin Aydos Vek.Av.Ahmet Kasım Sezgin
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün, temyizen tetkiki davacı
vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği
anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile kundura ökçesi kalıbı yapımı
konusunda anlaştıklarını, işin bedeli olan 14.000.000 liranın 10.000.000
Tl.nın ödendiğini, çekilen ihtara karşın davalının malları teslim etmediğini
ve temerrüde düştüğünü, aynı malların dava tarihi itibariyle değerinin
15.000.000 lira olduğunu, bu nedenle, ödedikleri 10.000.000 Tl. ile 5.000.000
lira zararları, ki toplam olarak 15.000.000 lira alacağın davalıdan tahsilini
istemiş,
Davalı vekili, işi süresinde bitirdiğini ve malların teslim alınmasını
karşı tarafa şifahen bildirdiklerini, ancak kalıpların teslim alınmadığını
buna rağmen davacının ihtar çekerek malların teslimini istediğini çekilen bu
ihtara cevap verdiklerini belirterek davanın reddi gerekeceğini savunmuş,
Mahkemece, işin sözleşmede belirtilen tarihte tesliminin
yapılmadığını, belirgin olduğu vurgulanarak, ancak sipariş bedelinin geri
kalan 4.000.000 lirasının ödenmediğinden bahisle, davanın reddine karar
verilmiş, bu karar davacı yanca temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır.
Eserin bedeli, bitim tarihi ve bedelden 10.000.000 Tl.sının ödendiği konuları
ihtilafsızdır. Somut olayda sorun hangi yanın temerrüde düştüğü konusunda
toplanmaktadır. Bu konuda da tarafların tacir olup olmadığı hususu önem
kazanmaktadır.
Öyleyse mahkemece tarafların tacir olup olmadıkları incelenerek, tacir
ise, 20/3 maddesi gereği, temerrüt ihtarının, noterden veya iadeli taahhütlü
mektup yahut telgrafla yapılması lazımdır. Davalının, davacının ihtarından
önce, eserin teslimine hazır olduğu konusunda tanıklarla yaptığı ihtarın
geçersiz olduğu gözönünde tutularak davacının temerrüde düşmediği kanısıyla
davanın kabul yönünde çözümlenmesi, tarafların tacir olmadıkları
anlaşıldığında, teslim için davalının tanıklarla yaptığı bu ihtarın geçerli
olduğu nazara alınarak, bu halde bilirkişi aracılığıyla eserde inceleme
yaptırılarak, eserin uygun halde bulunduğu saptandığında, davacının temerrüde
düştüğü kabul edilerek davanın reddine, eserin kabule icbar edilemeyecek
derecede kusurlu olduğu anlaşılırsa, davanın ödenen bedel yönünden kabulü
gerekeceği sonucuna varılmalıdır. Bu husus gözden uzak tutularak, eksik
inceleme sonucu verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozulmalıdır.
2-Davacı ödediği 10.000.000 lira bedeli geri istemekle, sözleşmeyi
feshettiğini, bildirmiş ve fesih sonucu uğradığı menfi zararını istemiştir.
HGK.nun 17.l.l990 tarih ve 13/392-1 karar sayılı kararı da gözönünde
tutularak, sözleşmenin ifa edileceğine güvenerek kaçırdığı daha elverişli
fırsatlardan dolayı uğradığı menfi zararını talep edebilir. Bu durumda
mahkemece, davalının temerrüde düştüğü kabul edildiğinde, anlaşmanın
kurulduğu tarihte davalı yüklenici ile bu sözleşme yapılmasaydı, başkasıyla
hangi bedel üzerinden sözleşme yapılabileceği saptanıp saptanan bu bedel ile,
davacının dava tarihinde bu işi 15.000.000 Tl.na yaptırabileceği şeklindeki
kabulü de göz önünde tutularak, bu iki bedel arasındaki fark talep edilen
miktarı da geçmemek üzere hüküm altına alınmalıdır. Bu husus nazara alınmadan
karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:1 ve 2. bendde yazılı nedenlerle kararın davacı yararına
BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya
geri verilmesine, 12.12.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M.S.Aykonu K.Öge E.Ertekin A.Güneren İ.Karataş
|