 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi
E. 1994/5184
K. 1994/20671
T. 23.12.1994
* ÖZELLEŞTİRİLEN KAMU İKTİSADİ
TEŞEBBÜSLERİ
* SOSYAL SİGORTALAR KURUMU
ALACAKLARI
* KAMU PAYININ 15'İN ALTINA DÜŞMESİ
* ÖZELLEŞTİRME FONU
* HAZİNENİN SORUMLULUĞU
ÖZET: Sosyal Sigortalar Kurumu'nun malüllük, yaşlılık ve ölüm aylığı
bağlanmasından dolayı, hak sahiplerine ödenen sosyal yardım zamları;
özelleştirme öncesine ait ise, özelleştirilen kamu iktisadi teşebbüsü, bu
borçtan dolayı Sosyal Sigortalar Kurumu'na karşı sorumludur.
Özelleştirilen kuruluşta kamu payı, 15'in altına düşmüşse SSK'nun ödediği bu
zamlardan, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı veya Hazine sorumlu olacağından,
gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak, haksız alınan miktar,
özelleştirilen kuruluşa iade edilmelidir.
(3291 s. KİTÖK. m. 14/d)
(4046 s. ÖUDK. m. 23)
(506 s. SSK. ek m. 24/1)
Davacı, 28.10.1990-10.7.1992 tarihleri arasında kesilen 1.152.683.906. lira
sosyal yardım zamlarının iadesine ve böyle bir borçları bulunmadığının
tesbiti davasının yapılan yargılaması sonunda, davanın reddine ilişkin hükmün
süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca
istenilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki
kağıtlar okunduktan sonra, işin geregi düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit
edildi:
Davada uyuşmazlık konusu olan husus; özelleştirmeye tabi tutulan davacı
kuruluşun, özelleştirme sonrası döneme ilişkin olarak Sosyal Sigortalar
Kurumu'nca 506 sayılı Kanunun ek 24/1. maddesi çevresinde istenen sosyal
yardım zammından sorumlu olup olmayacağıdır.
Mahkemece, 3291 sayılı Kanunun 14/d maddesi hükmüne dayanılarak kamu iktisadi
teşebbüsünün mülkiyetine ne suretle olursa olsun geçen tasarrufunda bulunan
her türlü hak ve mameleki ile borçlarının özelleştirilen kuruma aynen intikal
edeceğinden bahisle dava reddolunmuştur.
Davacı kuruluşun kamu iktisadi teşebbüsü iken 4.10.1989 tarihinde
özelleştirilerek ana sermayeye ait hisselerinin 98, 2416'sının Çimento
Français Firması'na devredildiği davacı kuruluş KİT statüsünde iken çalışılan
en son kuruluş olarak ayrılmak suretiyle kendilerine 506 sayılı Kanun
hükümlerine göre, malülük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlanan kişilere
özelleştirme tarihinden önce ve sonrasına ilişkin olarak ödenen sosyal yardım
zamlarının Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından istenmesi üzerine davacı
kuruluşca ihtirazi kayıtla ödendiği, davacı vekilinin 3.12.1992 tarihli
dilekçesinde 4.10.1989 tarihinden itibaren ödenen sosyal yardım zammından
davacının sorumlu olmayacağının beyan edildiği dosya içeriğindeki delillerden
anlaşılmaktadır.
506 sayılı Kanunun ek 24. maddesine 3395 sayılı Kanunla ilave olunan (1) bendi
hükmüne göre; genel ve katma bütçeli idareler, mahalli idareler, döner
sermayeli kuruluşlar ile Kanunla ve Kanunların verdiği yetkiye istinaden
kurulan kuruluşlar ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren
teşekkül ve kuruluşlarla bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerinden
çalıştığı en son kuruluş olarak ayrılmak suretiyle kendisine 506 sayılı Kanun
hükümlerine göre malüllük, yaşlılık veya ölüm aylığı bağlanan kişilere ödenen
sosyal yardım zamlarının Kurum'ca yazılı olarak istenmesi üzerine bu
kuruluşlar tarafından ençok iki ay içinde Kurum'a ödenecektir. 506 sayılı
Kanunun ek 24/1. maddesinde 3995 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle de
maddede öngörülen Kurum ve kuruluşlardan çalıştıkları en son kuruluş olarak
ayrılmak suretiyle kendilerine 506 sayılı Kanun hükümlerine göre malülük
yaşlılık veya ölüm aylığı bağlananların ilk sosyal yardım zammı ödemesinin bu
kuruluşlar adına Kurum'ca yapılacağı sonraki Sosyal Yardım zammı ödemelerinin
ise bildirim beklenmeksizin ilgili kuruluşlarca emekli aylığı ödeme
tarihinden önce Sosyal Sigortalar Kurumu'nca ödenmesi gerekeceği
öngörülmüştür.
Davacı Kuruluş KİT statüsünde bulunduğu dönem için 506 sayılı Kanunun ek 24/1.
maddesi hükmü kapsamında olup çalışan en son kuruluş olarak ayrılmak
suretiyle kendilerine 506 sayılı Kanun hükümlerine göre malüllük, yaşlılık
veya ölüm aylığı bağlanan kişilere bu döneme ilişkin olarak ödenen sosyal
yardım zamından Sosyal Sigortalar Kurumu'na karşı sorumludur.
Davacı kuruluş KİT statüsünden çıkarak özelleştirme kapsamına alındığı ve
özelleştirildiği tarihten sonrası için 506 sayılı Kanunun ek 24/1. maddesi
hükmü gereğince sosyal yardım zammı ödemelerinden sorumlu olup olmayacağı
konusuna gelince; her ne kadar 3291 sayılı Kanunun 14/d maddesi hükmünde
özelleştirme anında kamu kurum ve kuruluşlarına ait bulunan her türlü hak ve
borçların özelleştirilen kuruluşa geçmesi gerekeceği öngörülmüş ise de anılan
Yasanın 14/d maddesi, 24.11.1994 kabul tarihli, 4046 sayılı Özelleştirme
Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanunun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 42. maddesi ile
yürürlükten kaldırılmıştır. Giderek aynı Yasanın sosyal yardım zammı
başlığını taşıyan 23. maddesi hükmünde; "özelleştirme kapsamındaki
kuruluşların, özelleştirme uygulamaları sonucu bunlardaki kamu payının 15'in
altına düşmesinden veya bunların tasfiyesinden yahut tüzel kişilikleri sona
erecek şekilde kapatılmasından önce sosyal yardım zammına hak kazanmış olan
personele 17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun ek 24. maddesi gereğince
ödenen sosyal yardım zamlarının ödemenin yapılmasını müteakip Sosyal
Sigortalar Kurumu'nun yazılı talebi üzerine İdare tarafından özelleştirme
fonundan karşılanmak üzere en çok iki ay içinde adı geçen Kurum'a ödeneceği
özelleştirme fonunun diğer yükümlülükleri de dikkate alınarak, sosyal yardım
zamlarının süresinde Sosyal Sigortalar Kurumu'na ödenmesinin mümkün olmadığı
hallerde sosyal yardım zamlarının Hazinece karşılanacağı öngörülmüştür.
Nitekim, özelleştirme fonunun kullanım alanına ilişkin 10. maddenin (k)
bendinde de;" bu Kanunun 23. maddesi çevresinde 506 sayılı Kanunun ek 24.
maddesi gereğince ödenecek sosyal yardım zammının bu fondan karşılanacağı
öngörülmüştür. Bu durumda, 4046 sayılı Kanunun yukarda açıklanan madde
hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; özelleştirme kapsamındaki
kuruluşların özelleştirme uygulamaları sonucu bunlardaki kamu payının 15'in
altına düşmesi veya bunların tasfiyesi, yada tüzel kişilikleri sona
erdirilerek kapatılmaları halinde 506 sayılı Kanunun ek 24/1. maddesi hükmü
gereğince ödenen sosyal yardım zammından öncelikle özelleştirme fonundan
karşılanmak üzere Özelleştirme İdaresi Başkanlığı sorumlu tutulacak ancak
özelleştirme fonundan sosyal yardım zammının yasada öngörülen sürede Sosyal
Sigortalar Kurumu'na ödenmesinin mümkün olmaması halinde ise işbu sosyal
yardım zamları Hazine'ce karşılanacaktır. Başka ifade ile 4046 sayılı Kanunun
kapsamındaki kuruluşların özelleştirme proğramı kapsamına alındıkları
tarihten sonra için bu kuruluşlar 23. maddede öngörülen koşullarında
gerçekleşmesi kaydıyle, 506 sayılı Kanunun ek 24/1. maddesi hükmü kapsamı
dışında olup, artık en son kuruluş olarak ayrılmak suretiyle kendilerine 506
sayılı Kanun hükümlerine göre malüllük, yaşlılık veya ölüm aylığı bağlanan
kişilere ödenen sosyal yardım zamlarının Sosyal Sigortalar Kurumu'na ödeme
yükümlülükleri bulunmamaktadır. Giderek Sosyal Sigortalar Kurumu; işbu
sigortalılara ilgili kuruluşların özelleştirme programına alınmalarından
sonrası için ödenen yada ödenecek bulunan sosyal yardım zamlarını, ancak
özelleştirme fonundan karşılanabilmesi halinde Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı'ndan, bunun da mümkün bulunmaması halinde Hazine'den talep
edecektir.
Dava konusu olayda, davacı kuruluşun ana sermayesine ait hisselerin
98.2416'sı bir Fransız Şirketine devredilmiş ve bu şekilde özelleştirme
uygulaması sonucu davacı kuruluştaki kamu payının 15'in altına düşmesi
karşısında davacı vekilinin 3.12.1992 tarihli dilekçeside gözönünde
tutulduğunda özelleştirme tarihi olan 4.10.1989 tarihinden itibaren ödenen
sosyal yardım zammından davacı kuruluş sorumlu olmayacağından bu tarihten
sonrası için davacı kuruluşun ihtirazi kayıtla Sosyal Sigortalar Kurumu'na
ödediği sosyal yardım zamları gerektiğinde bilirkişi tetkikatı marifetiyle
saptanarak davacıya iadesine hükmedilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, belirtilen maddi ve hukuki esaslar gözönünde tutulmadan yazılı
biçimde davanın tümden reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm
bozulmalıdır.
S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
davacı avukatı yararına takdir edilen 750.000.-TL. avukatlık parasının karşı
tarafa yükletilmesine ve temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
23.12.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|