 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Sekizinci Hukuk Dairesi
E. 1994/5182
K. 1995/669
T. 30.1.1995
* TESCİL
* MÜLKİYETİN TESBİTİ
* TAŞINMAZIN SU ALTINDA KALMASI
ÖZET: Taşınmazın tesciline veya mülkiyetin tesbitine karar verilebilmesi için,
öncelikle; taşınmazın zilyetlikle kazanmaya elverişli yerlerden olduğunun
saptanması ve miktarının kesin olarak belirlenmesi gerekir. Buna göre, su
altında kalan taşınmaz hakkında, taşınmazın su altında kalmadan önceki
niteliği uzman bilirkişilerce görülüp tesbit edilmeden ve miktarı fen
bilirkişisi tarafından kesin olarak belirlenmeden, tescil veya mülkiyetin
tesbiti kararı verilmesi doğru değildir.
(743 s. MK. m. 639)
Fatma ile Hazine aralarındaki mülkiyetin tesbiti davasının kabulüne dair,
(Baskil Asliye Hukuk Hakimliği) 'nden verilen 6.4.1994 gün ve 238-86 sayılı
hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş
olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davanın kabulüne dair verilen önceki hüküm, Dairece, taşınmazın su altında
kalmadan önceki niteliğinin tesbit edilmesi yönünden bozulmuş, mahkemece
bozmaya uyulmuş, taşınmazın su altında kalmadan önce tarım arazisi olduğu
görüşünden hareketle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taşınmazın tesciline
veya taşınmaz hakkında mülkiyetin tesbitine karar verilebilmesi için
taşınmazın zilyetlikle kazanmaya elverişli nitelikte yerlerden olduğunun
tesbiti gerekir. Bu nitelik belirlemesi bir uzmanlık konusu olup bu konuda
uzman kişiler jeolog ve ziraatçı bilirkişilerdir. Bu davada jeolog ve
ziraatçı uzman bilirkişiler, görmeden taşınmazın su basmadan önce tarım
arazisi olduğunu raporlarında açıklamışlar ise de, bu raporun hiç bir
dayanağı yoktur. Bilirkişiler taşınmazı bizzat görüp incelemedikleri için
verdikleri rapor gerçeği yansıtmaz. Kaldı ki, davanın kabulüne karar
verilebilmesi için miktarının kesin olarak belirlenmesi gerekir. Bu da fen
memurunun yapacağı ölçme ile tesbit edilir. Fen memuru araziyi görüp
ölçemediği için düzenlediği rapor ve kroki gerçeği yansıtmaz. Yerel bilirkişi
ve tanıkların verdikleri ifadeler bilirkişilerce desteklenmedikçe hüküm ifade
etmez. Bu itibarla, taşınmazın su altında kalmadan önceki niteliği uzman
bilirkişilerce görülüp tesbit edilmeden ve fen memurunca miktarı kesin olarak
belirlenmeden yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz, Hazine'nin temyiz
itirazları bu itibarla yerinde oluğundan kabulü ile hükmün açıklanan
nedenlerle (BOZULMASINA), 30.1.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|