 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Yedinci Hukuk Dairesi
E. 1994/5054
K. 1994/8389
T. 26.9.1994
* KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
* KAYIT MİKTAR FAZLASI
* ZİLYEDLİĞİN BAŞLANGIÇ GÜNÜ
ÖZET : Dayanılan kayıtta; orman, sınır olarak tarif edilmiş ve gerçekten
çekişmeli taşınmazın sınırında eylemli biçimde ormanın varlığı halinde,
miktar fazlasından oluşan dava konusu parselin öncesinin orman sayılan
yerlerden olduğunun kabulü zorunludur.
Taşınmazın bölgede yapılan ve kesinleşen orman sınırlandırma harita ve
tutanağının kapsam dışında kalması halinde, iktisap sağlayan yirmi yıllık
sürenin başlangıç kaydının oluştuğu gün olmayıp orman sınırlandırmasının
kesinleştiği gündür.
(6831 s. OK.) (3402 s. Kadastro K. m. 20/C)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin yasal süresinde olduğu
anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında; temyiz konusu 1010 parsel sayılı, 6900 m2. yüzölçümündeki
taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan
sözedilerek davacı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davalı Ahmet'in
kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı itirazının komisyonca kabulüne,
tesbitin iptali ile taşınmazın Ahmet adına tesbitine karar verilmiştir.
Davacı Hazine, tesbit nedenine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın
reddine, taşınmazın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm,
davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz üzerinde, tesbit gününde davalı taraf yararına
zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek
hüküm kurulmuş ise de çekişmeli parsele bitişik dava dışı 1009 ve 1032 sayılı
parsellere uygulanan kayıtlarda çekişmeli parselin bulunduğu kısım orman
olarak gösterilmiştir. Eylemli durumda da çevrede orman bulunmaktadır. Bu
durumda kayıtların oluştuğu gün itibariyle çekişmeli parselin orman sayılan
yerlerden olduğunun kabulü zorunludur. Her ne kadar, taşınmazın bulunduğu
yörede 1977 yılında orman kadastrosu yapılmış, kadastro 1980 yılında
kesinleşmiş ve taşınmaz orman sınırının dışında bırakılmış ise de, taşınmazın
orman kadastrosunun kesinleştiği 1980 yılına kadar hukuksal açıdan orman
olduğunun kabulü gerekir. Ormanlar üzerinde sürdürülen zilyetlik hukukça
değer taşımaz. Taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığı tarihten tesbit
gününe kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresi de geçmemiştir.
Mahkemece bu yönler gözönünde tutularak taşınmazın Hazine adına tapuya
tesciline karar verilmesi gerekirken değerlendirmede yanılgıya düşülerek
yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, Hazinenin temyiz itirazları bu
nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 26.9.1994
gününde oybirliğiyle karar verildi.
|